Cumartesi Mayıs 4, 2024

Kırdalyan: Armenak Bakır'ın bir emaneti daha aramızdan göçtü

Rojava'da şehit düşen TKP/ML TİKKO Rojava komutanlarından Nubar Ozanyan'ın (Orhan Bakırcıyan) mücadele arkadaşları adına Kristin Kırdalyan, Ozanyan'ı anlattı.

Kırdalyan "Armenak Bakır'ın bir emaneti daha aramızdan göçtü. Bütün ömrünü adadığı sınıf mücadelesi uğrunda azimle çalışan Fermun Çırak yoldaşı Rojava'da kaybettik" dedi.

61 yaşında hayatını kaybeden Ozanyan "komutan cephede komutandır" şiarını hiçbir zaman elden bırakmadığını kaydeden Kırdalyan, "Yoldaşlarının bildiği ismiyle 'Orhan' ya da 'Nubar' yoldaş bir dakikasını bile devrim idealinden ayrı düşünmeden elde silah toprakla buluştu" diye belirtti.

Kırdalyan, Nubar Ozanyan'ı şöyle anlattı:
"Birkaç ay önce IŞİD'li canilerin Enternasyonal Özgürlük Taburları mıntıkasına yaptığı baskında askeri harekatlar konusundaki ince sezgisiyle ablukayı tersine çevirmiş ve 16 IŞİD canisini yoldaşlarıyla beraber imha etmişti.

YOZGATLI EMEKÇİ VE YOKSUL BİR AİLENİN ÇOCUĞU

Yozgatlı emekçi ve yoksul bir ailenin çocuğu olan Fermun komutan, Karagözyan ilkokulunu yatılı olarak okuduktan sonra geçtiği Tıbrevank'ta gençlik yıllarında tanıştığı Türkiye proletaryasının önderlerinden olan Orhan Bakır (Armenak) öncülüğünde devrimci fikirlerle tanışmış ve bağlı olduğu TKP-ML'ye sempati duymaya başlamıştı.

Sportif anlamdaki üstün başarısı onu halter milli takımına kadar yükseltmişti. Antrenmanlarda gösterdiği performans milli kimliğinin önüne geçememişti. Hem Ermeni oluşu hem de Naim Süleymanoğlu'ndan daha ağır kaldırması hocalarının dikkatini çekmiş ve 'kapı' gösterilmişti.

Dönem aynı zamanda proletarya partisinin en büyük yenilgilerinden birini aldığı döneme denk düşmekteydi. Birkaç yıl içinde kendini yurtdışına atmış ve oradaki örgütlü çevrelerde ilişkiye geçerek mücadeleye devam etmişti.

Daha aktif görevler üstlenmesi gerektiğine inanan Fermun komutan, 80'li yılların sonuna doğru proletarya partisinin gerilla kampına geçerek Halk Savaşı Stratejisi doğrultusunda askeri ve politik eğitimlere dahil olmuştur.

Gerilla manevraları ve askeri birikimi onu kısa sürede eğitmen düzeyine getirmişti. 1992'de eğitimini tamamlamış olan ilk gerilla birliğiyle ülkeye giriş yaparak sıcak mücadelede bir nefer olarak yerini almıştı, düştüğü pusuda bile düşmanına pusu atabilen bir usta olmuştu.

OMZUNDA ROKETATARINI DÜŞÜRMEDİ

Uzun yıllar boyunca omuzundan düşürmediği roketatarın bıraktığı duyma arazından mustarip olan komutan Fermun, son yıllarda yoğunlaştığı siyasal faaliyetlerinde yetkinleşmiş ve birçok eser vermişti.

Kafkasların Lenin'i Stepan Şahumyan'ın Türkçeye kazandırılmasında büyük emek sahibi olan Fermun komutanın üzerinde çalıştığı bitirilip de henüz yayınlanmayan ve yarım kalan birçok eseri mevcuttur.

KAYPAKKAYA'NIN SEÇME YAZILARINI ERMENİCEYE ÇEVİRDİ

İbrahim Kaypakkaya'nın Seçme Yazılarını da Ermeniceye çevirmekte olan Fermun yoldaş, merkezi görevinin bilincinde bir devrimci komünist olarak kelimenin tam anlamıyla bir görev insanıydı.

Hayati Can, Ramazan Ceviz, Nur Güzel yoldaş ve daha nice gerillanın yetiştirilmesinde emeği olan Fermun yoldaşın yaşamı örnek olacak bir yaşamdı.

Daha sonraki yıllarda Karadağ'da, Güney Kürdistan'da ve Rojava'da görev yapan komutan, partisinin önüne koyduğu hiçbir görevi küçümsemeden dört elle sarılan bir karaktere sahipti. Sıcak savaş alanlarında kucağındaki silahı asla yere bırakmayan komutan, yoldaşlarına öylesine bir güven vermişti ki en zor pratiklerde bile onun adının anılması bütün yoldaşlarını rahatlatmaya yeterdi.

HBDH'DE ÖRNEK ALINAN BİR DEVRİMCİ

En umulmaz, en içinden çıkılmaz labirentlerden bile bir çıkış yolu yaratabilecek kadar zengin bir pratik zekaya sahipti. Yaşam tarzı ve duruşuyla HBDH örgüsündeki bütün devrimciler tarafından örnek alınır, adeta parmakla gösterilirdi.

Yeni bir giysiden tutun yeni bir silaha kadar her şeyin 'kullanım önceliği'ni yoldaşlarına layık gören mütevazı bir komünistti. Sabahın beşinde altısında yatağında göremeyeceğiniz haşarı bir komünistti. Yediğinden tutun da kullandığı malzemelere kadar hiçbir şeyi israf etmeyen, geri dönüşümü mümkün olan her şeyi partisinin hizmetine sunan örnek bir komünistti. Bir kimyagerdi, patlayıcı yüklü objeleri uluslararası sınırlardan geçirebilecek düzeyde uzman bir komünistti. Bir bilgeydi.

Proletarya partisi içinde büyüyerek gelişen, olgunlaşan, yetkinleşen; altmışını aşmış bile olsa bir TİKKO komutanının durması gereken yerde çelik gibi bir disiplinle duran enternasyonal bir komünistti.

Çalışma ve örgütlenme disiplininden asla taviz vermeyen ve şaşırtacak ölçüde muzip Fermun! Soğuk şakalarıyla ve onu yakından tanımayanların kolay kolay anlayamayacağı kara mizah anlayışı ile içimizden biri Fermun! Yakın yoldaşlarının Martager'i şehit Fermun!

Gözyaşı dökmek aciz bir davranış değil insana özgü bir davranıştır Martager. Kuşkusuz biriken direniş sayfalarına bir yenisini ekledin, kuşkusuz içimizden bir şeyler koparıp götürürken geride birçok değer bıraktın… Güle güle Martager, güle güle…"

41667

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Misafir yazarlar

44 Yıl sonra onlar yani sonsuzlar[*]

“Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm Kahramanlıklar okudum tarihte Çağımıza yakışan vakur, sade Davranışınız geliyor aklıma.”[1]

“Üç Fidan”ın 6 Mayıs’ından veya THKO (Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu) savaşçılarından, 44. yıldaki sonsuzluklarından söz etmek zor olsa da; “olmazsa olmaz”…

Madımak’tan Mercan’a, Koray’dan Dursun’a‏

Biri henüz 11 yaşında, Pir Sultan Abdal’ın elinde dünyanın en güçlü direnç, bilinç ve isyan silahına dönüşmüş Bağlamaya, Semaha ve Türkülere sevdalı, 2 Temmuz 1993’te Madımaktaki 33lerin en küçüğü Koray Kaya… Diğeri yüzyıllardır özgürlük meşalelerinin yandığı, sefer edilip zafer elde edilemeyen Jaru Diyara, Kaypakkaya’nın destanlaştığı Munzurlara, Zel dağına, özgürlüğün diyarına giden, 17 Haziran 2005 Mercan Dağlarında kimyasal silahlarla katledilen 17lerin en küçüğü Dursun Turgut..

'Osmanlıcılık' Egemenlerin Krizlerine Çok Boyutlu Çare Arayışıdır / Haluk Gerger

Uluslararası ilişkiler ve özellikle Ortadoğu üzerine çalışmalarıyla tanınan akademisyen ve yazar Haluk Gerger Siyaset Gazetesi ile dünya güç dengeleri, Ortadoğu ve Türkiye üzerine bir röportaj gerçekleştirdi

CHP, stabil bir parti mi?‏ /İsmail Cem Özkan

Yaşadığımız ülkenin ve devletin kurucu gücü olarak tanıtılan CHP aslında homojen bir parti hiçbir zaman olamadı, sürekli olarak çağın ve zamanın ruhuna uygun olarak tavır değiştirtirken kadrosu da değişen bir siyasi partidir ve o yüzden stabil değil dinamiktir.

CHP kurucu üyeleri son Osmanlı Meclisi üyeleri ve 1. Ankara’da kurulan meclistir. Osmanlı devletinden almış olduğu mirası kesintisiz olarak ileriye taşıyan parti özelliğini de korumasına rağmen, bugün kuruluş çizgisinden çok uzakta hatta hiçbir bağlantısı kalmamış konumdadır.

Koşullara Boyun Eğmek Değil, Değiştirmek Devrimciliktir!

"Bak Bill, İşte Kocakafa!”

İslamcı faşist devletin en büyük korkusu, kitlelerin direnme gücünü bütünüyle kıramamış olmasıdır. Onlar, kendi saltanatlarını rahat sürdürebilmek için, öncelikle kitleleri bütünüyle teslim alamk isterler. Teslim almanın ötesinde, bütünüyle sindirmek ve ezmek isterler. Kısa ve uzun vadeli taktikleri budur.

AKP faşist hükümeti, 14 yıldır, kitleleri teslim almanın mücadelesini veriyor ve son 6 yıldır ise, yoğun bir şekilde saldırıyor. Buna rağmen, kitleleri bütünüyle teslim alabilmiş değildir.

Yaralı Gövdeyle Yaşama Tutunmak

Yaşam binbir zorluklarla,iniş-çıkışlarla doludur. Mutluluk ve mutsuzluk'da öyle birşey. Yaşamda yanlızca mutluluk yoktur, aynı zamanda yaşamımızda yanlızca mutsuzluk denen bir kader'de yoktur. İnsanların yaşamını belirleyen içerisinde yaşadıkları toplumsal ilişkiler ve olaylardır. Bu sosyal , siyasal,kültürel ve toplumsal olaylar etkiler yaratır insan yaşamında. Hatta insanın sosyal yaşamında belirleyci rol oynar. Doğada diğer canlılarda doğanın birçok olayında,değişiminde, altüst oluşunda ciddi şekillerde etkilenirler.

Yine bir Mayıs günü...Rojava’dan bir Partizan

Ölüm kutsanmaz bizde. Kutsanan özgür yaşamdır. Ancak özgür bir yaşam için ölmek gerekiyorsa tıpkı umutla yaşama koşar gibi, cesaretle karşılarız ölümü. Öncülük kutsanmaz bizde ancak geleceği kısaltmak içinse öncülük, bir sıra neferi gibi atılırız öne. Yaşamın, savaşın, gelişimin diyalektiğinde anlamlandırırız her ölümü ve öncülüğü. 

Ortadoğu'da Öcalan'ın rolü ve Demokratik Konfederalizm‏

Hegemonik güçlerin BOP projesi türlü türlü kaos politikalarının uygulamaya alınmasıyla devam ediyor.

Yaralı kartalların sığınağı,Dersim

İbrahim Kaypakkaya -Erdoğan Yalgın

Baba Ali Kaypakkaya doğan çocuğuna muhemeldir ki, Haranlı İbrahim Peygamberin adını verdi. Dünyaya gelen (1949) bebek, İbrahim Kaypakkaya’ydı. 

Gezi heyulası burjuvazinin korkusu olmaya devam ediyor

Bugün GEZİ’nin (2013 Haziran Ayaklanması) 3. Yıldönümü. Gezi, Türkiye ve Kuzey Kürdistan işçi sınıfı ve emekçilerin tarihinde,  hep yükseklerde tutularak taşınacak bir isyan bayrağı olacaktır. 

Türkiye işçi sınıfı ve emekçileri tarihe bir not düşmüşlerdir: Politik özgürlüklerin baskı altına alınması, yok edilmesine karşı sessiz kalınmayacaktır. Kutuplaştırılmaya, islamlaştırılmaya, demokratik hak ve özgürlüklerin yok edilmesi karşısında sessiz kalınmayacaktır. Gezi’nin tarihe düştüğü not budur.

Sayfalar