Pazartesi Haziran 3, 2024

TKP-ML KKB: Kurtuluşumuzun adresi olan TKP-ML’nin 50. kuruluş yıldönümünü selamlıyoruz!

Ülkemiz sınıf mücadelesinin tarihinin son 50 yılında, Marksizm-Leninizm-Maoizm’in yolunda Demokratik Halk Devrimi ve komünizm için can bedeli mücadele veren, tarihin tüm zikzaklı yollarında yenilgi ve zaferleriyle, ödediği ve ödettiği bedelleriyle, yarattığı köklü gelenekle ve hep ileri bakan gözleriyle, halkımızın umudu olan TKP-ML’nin kuruluş yıldönümünü komünizme olan inanç ve güvenimizle selamlıyoruz.

Partimizin 50 yıllık mücadelesi, boş bir inadın, bir ütopyanın, hırs ya da intikam duygularının değil, bilimsel temellere oturan ideolojisinin ve kadın, erkek, LGBTİ+ tüm yoldaşlarımızın emeği, haklılığımıza olan güveni, halka olan sevgisi, çelikten iradesi ve elbette ki canı ile sürdürülmüştür. Bu yüzden yürüyüş ritmimizi bozan, ülkemiz halkının hak ettiği devrimi başarıya ulaştırmamızı geciktiren tarihin yollarının tüm büküntülerine karşın elli yıllık bir mücadelenin sahibidir TKP-ML.

Biz kadın ve LGBTİ+’lar bu partinin saflarında mücadele etmekten gurur duyuyoruz. Zira kurtuluşumuzu ve özgürlüğümüzü ancak komünizmle elde edebileceğimizi ve bunu sağlayacak olan gücün de TKP-ML olduğunu biliyoruz.

Diğer yandan Partimizin 1. Kongresi’nde kuruluş kararı aldığı örgütümüz Komünist Kadınlar Birliği olarak, devrim ve komünizm yolunda istikrarlı ve sağlam adımlarla yürümeksizin, soluksuz bir çaba olmaksızın kazanılamayacağını da biliyoruz. Bunu en çok da Partimizin sınıf mücadelesindeki ısrarının, silahlı mücadelede gösterdiği azim ve kararlılığının en değerli parçaları olan şehitlerimizden biliyoruz.

Yaşadığımız toprakların komünizm yolculuğunda bildiğimiz ilk kadın şehidimiz Maria Suphi’den Partimizin ve TDH’nin ilk şehidi olan Meral Yakar ve onlarca kadın yoldaşımız, ölümsüzlerimiz bizlere yol göstermeye devam ediyor. Onlar, kurtuluşun sadece ve sadece komünizmle mümkün olduğunu görüp, mücadeleye adım attıkları andan itibaren de zincirlerini kırmanın verdiği gücü katmışlardır devrime. Çünkü onlar da biliyorlardı ki, bizim katılmadığımız devrimin başarı şansı yoktur ve bizler devrim başarıya ulaşmadan gerçek anlamda özgürleşmeyeceğiz. Özgürlüğümüze giden yolun taşlarını dizerken devletin sivil faşist örgütlenmesi tarafından katledilen Sırma Boyoğlu, işkencehanelerde cinsel saldırılara karşı yanıtı direnişleriyle veren Kamile Öztürk ve Cahide Karakaş, TİKKO saflarında ölümsüzleşen Suna YıldırımFecire Yıldırım, Dersim köylülerinin Berivan’ı Perihan Çolak, Kumriye Cihan, Huriye Çıtak, Gülseren Ağgül, Yıldız Ayrıç, Nurgül Bölükbaş, Fethiye Batmaz, Nilüfer Atav, Kader Özgül Kılıç, Özlem Sürgeç, Süheyla Dağdeviren, Dilek Konuk, Leyla Karakoç, Münire Sağdıç, Fehiman Bozgurt, Emel Kılıç, Sevda Yıldız, Dilek Polat, Mehtap Kara, Çiğdem Yılmaz, Gülizar Özkan, Derya Aras, Fatma Acar, Gamzegül Kaya, Esrin Güngör, Hatayi Balcı… Halk Ordusunun komutanları Yıldız Çiçek, Ayfer Celep, Nurşen Aslan… Enternasyonalizmi yaşamıyla bütünleştiren kızıl karanfilimiz Barbara Anna Kistler… Partimizin ölüm orucundaki ilk şehidi Nergiz Gülmez… Gerçeklerin yılmaz sesi Suzan Zengin… Yargısız infazla devlet tarafından alçakça katledilen Bahar Yıldız, Hatice Dilek, Nurgüzel Yaşar… Önce çocuklarını, sonra onların mücadelesini sahiplenen ve kendileri de birer Parti militanı olan Elif Külekçi, Güzel Şahin, Nesibe Kaş… Devrim ateşiyle yanan Elif Ataklı, Besime Doğan, Nurhayat Teke ve Zühre Dersim… Mücadelenin sadece neferi değil aynı zamanda önderi olmamız gerektiğini gösteren Sefagül Kesgin

Onlar nasıl ki, ataerkil sömürü sistemi ve toplumun kadını kat kat saran zincirlerini ve kadının kendi bilincindeki duvarları tek tek nasıl yıkarak örgütlendiler, önderleştiler ve savaştılarsa, bizler de Partimiz TKP-ML öncülüğünde onların ayak izlerini takip ederek savaşı zafere ulaştırmanın yolunda yürüyoruz, yürüyeceğiz. Partiyle bütünleştiğimizde, Partiyle yürüdüğümüzde, Partiye güvendiğimizde ve cüreti kuşanıp bir adım öne çıktığımızda küllerimizden nasıl da yeniden doğduğumuzu göreceğiz. Özgürlüğümüzü Partimizin önderliğinde Halk Savaşıyla kazanacağız!

Selam olsun, Partimizin 50. Kuruluş Yıldönümüne!

Vardık, Varız, Partimizle Var Olacağız!

TKP-ML Komünist Kadınlar Birliği   23 Nisan 2022

2944

Umudun Şiarı: “Size Verdiğimiz Süre Doldu!”

Emperyalist sermayenin uluslararası bir kaç merkezdeki dönüş hızına bağlı ve orantılı olarak, dünya halklarının direnişlerinin hızı da artıyor.

Yaşadıklarımız reddedilmelidir!

Ecdadımız Kayıkları, Biz Gemicikleri Yürüttük

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta ecdadından bahsetmekten geri durmuyor. Yerel seçimlere yönelik bir yatırım olduğu herkesçe bilinen, konunun uzmanlarınca da birçok eksiği bulunduğu iddia edilen Marmaray tüp geçidi milyonların can güvenliği hiçe sayılarak apar topar açıldı. Başbakan açılıştaki konuşmasında da “ecdadımız gemileri karadan yürüttü, iktidarımız da denizlerin üstünden vagonları yürütüyor” dedi.

Din Kardeşligi masali ve türban sovu

AKP meclisteki türbanlı milletvekili şovuyla halkı uyutma yolunda kendisine yakışır bir adım daha atmış oldu. Oysa din, türban ya da özgürlük diye bir dertleri yok. Onlar ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmanın ve hizmet ettikleri bu düzenin ezen- ezilen, sömüren- sömürülen çelişkisini halkın gözünden kaçırmanın derdinde. Türbanı bu korkunç düzeni saklamak için bir şal olarak kullanmaktadırlar. Tuhaf olan şu ki, türban takan kadınların çoğu da bu düzenin mağdurlarıdırlar. Ne var ki onlar bunun farkında değil. Biraz düşünseler iyice esaret altına girdiklerini göreceklerdir.

Ortadoğu yeniden biçimlen(diril)irken …[*]

“Karanlık saatler geldiğinde,

o zamanın insanı da gelir.”[1]

 

Ortadoğu yeniden biçimlen(diril)irken söylenmesi gerekeni, gecikip, lafı dolandırmadan hemen belirteyim: Büyük bir alt üst oluşun içindeyiz…

Bu kadar da değil; her şey daha da ağırlaşarak vahimleşecek; veya tarih müthiş hızlanacak; ya da sık sık Montesquieu’nun, “Ne mutlu tarihi sıkıcı olan halka” sözü anımsanacak…

Ercan Binay’dan mektup var Abdullah KALAY’a özgürlük!

“Zulümle abad olunmaz.”[2]

 

Cumhuriyet Bayramı' Ve Bagımsız Türkiye Hangi Sınıfın Ideolojisidir?

'Cumhuriyet Bayrami' Ve Bagimsiz Turkiye Hangi Sinifin Ideolojisidir?

 

'Bir Marksist toplumsal uzlasmaya degil, sinif mucadelesine dayanir' der Lenin.

Sinif mucadelesi ise tekduze bir rota izlemez.Tarihin her toplumsal akisinda farkli bicimler olarak karsimiza cikar. Komunistler iradeci-idealist degil dialektik olguculuga dayanir. Canlidir Marksistin dunyasi, basma kalip, tekduze, soyut ilkeler ve kaliplar bakisi burjuvazinin dunya gorusudur.

 

Solu Liberalleştirmek

 

Sol’u liberalleştirme; onu devrimci özünden kopararak, burjuva düzen içi bir hareket haline getirme ve burjuva sistemine karşı toplumsal devrimci alternatif olmaktan çıkarma çabaları, solun tarihi kadar eskidir. Toplumun burjuva-proleter kampa bölünmesinden bu yana da, burjuvazi, sol’u sol olmaktan çıkarmanın her türlü yolunu denemeye, şiddetin yanında, ideolojik ve siyasal olarak onu yozlaştırmaya özel bir önem verdi. 

Kürdistan ve "Demokratikleşme"

Kürdistan tarihi açısından 90'lı yılların en önemli olgusu Kürdistan ulusal kurtuluşçuluğunun kadrosu,hemen hepsi bağımsızlıkçı çizgide binlerce Kürd aydınının imha edilmiş olmasıdır.Öylesine bir soykırım ki hesabını gören de soran da yok,ortalık da "barış"çılardan ve "unutmaya ve affetmeye hazırız"cılardan geçilmiyor.Kürdistani stratejik aklın ve ulusal kurtuluşçuluğun taşıyıcısı bu kategorinin imha edilmesi,kalan yerli/yerel aydınların Türki metropollara ya da yurtdışına kaçması/kaçırtılması ve eşzamanlı olarak Kürdistan köylülüğünün sömürgecilerce Kürdistan dışına göçertilmesinin ulusal

Iki Birlesir Bir Olur Ya Da HDP

Iki Birlesir Bir Olur Ya Da HDP


Ertugrul Kurkcu ''Halkin uzerine bilgelik tesis etmek degil, halkin bilgeligini temel alan bir partiyiz'' diyor...Kongreye Apo ve Recep kutlama mesajlari yolluyor!

 Tum milliyetlerden Isci-Koyluler Revizyonizmi gormuyor ve alkisliyorsunuz!

 Sunu diyor sizlere Kurkcu; Isciler-Koyluler ,Marksizm-Leninizm gibi sizi kurtarmaya calisan akimlara kapilmayin...!

Bölünmek için Birlesin


Bölünmek için Birlesin!

Bir Maoist hayati iki ucundan kavrar her zaman; Burjuvazi ve Proleterya ucundan. Birin iki oldugunu kavramamis bir kafa Marksist bir kafa degildir.
Komunist partiler icin Demokratik-Merkeziyetcilikin tek bir anlami vardir; Demokrasi KP lerde Burjuvaziyi temsil eder; Merkeziyetcilik Proleteryayi temsil eder....

Yaranın Merhemini cellattan mı isteyecegiz!

           Yeğişe Çarents   15 Mart 1921  Yer Berlin Charlottenburg semti,

   İttihat ve Terakki Cemiyeti başkanı,İç işleri bakanı,1915 Ermeni Soykırımı'ndan birinci de rece sorumlu,1,5 milyon Ermeni'nin ölümüne sebep olan Tehcir kararnamesi'nde imzası bulunan Talat Paşa Erzincanlı Soğomon Tehleryan tarafından öldürüldü.  Ermeni soykırımı'nda ölenlerin İntikamını almak için Talat Paşa Berlin'in en işlek caddesinde gündüz vakti ensesinden vurularak Ermeni halkı adına cezalandırıldı.Kaçarken polisler tarafından yakalandı.Direniş göstermedi.

Sayfalar