Cuma Mayıs 3, 2024

TKP/ML: “Hindistan’da halkları kurtuluşa götürecek tek güç HKP(M)’dir”

Yoldaşlar,

Hindistan Komünist Partisi (Maoist)’in kuruluşunun 10. yılını TKP/ML olarak en içten devrimci duygularımızla selamlıyoruz.

Hindistan Komünistlerinin HKP(M) çatısı altında birleşmeleri, Hindistan devrim mücadelesini daha da güçlü kılmıştır. Hindistan gerici burjuvazisinin en çok korktuğu komünistlerin bu birliği olmuştur. Komünistlerin birliği, ülkedeki ezilen emekçilere ve uluslara büyük bir morla vermiş, devrime olan güvenlerini daha da artırmıştır. HKP(M) denetiminde bulunan bölgelerin şimdi daha güçlü bir devrimci önderliğe kavuşması devrimin ilerletilmesi için daha büyük olanaklar sunmaktadır. 

 

Yoldaşlar,

Emperyalistler arasındaki çelişkiler ve bu çelişkilerden kaynaklanan kapışmaların en yoğun yaşandığı bölgelerin başında Ortadoğu ve Kafkaslar gelmektedir.

Emperyalist sistemin 2008 yılında içine girdiği ekonomik kriz bir durağanlık içine girmiş görünse de, kriz hala tümüyle atlatılabilmiş değildir. Kriz, siteme oldukça pahalıya mal olmuştur. Krizin merkezi durumunda olan ABD’de artan işsizlik ve yoksulluk büyük bir emekçi kesimi etkisi altına aldı. ABD’den başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz Avrupa Birliği’ni de ciddi bir şekilde vurmuş, Yunanistan, Portekiz, İspanya, İtalya vb. birçok ülkeyi etkisi altına alarak bazılarını iflasa sürüklemiştir.

Emperyalist sistemin tüm ülkelerini etkileyen kriz, aynı zamanda emperyalistler arası çelişkiyi de giderek daha da çıkıştırmaktadır. ABD- İngiltere, Rusya Şangay İşbirliği Örgütü, Avrupa Birliği ve Japonya arasındaki pazar için rekabet alabildiğince sert bir şekilde devam etmektedir.

Emperyalistlerin üzerinde en çok kapıştıkları coğrafyaların başında Kafkaslar ve Ortadoğu gelmektedir.

Ukrayna’da ABD ve Avrupa Birliği Rusya’ya karşı birlikte mücadele ediyorlar. Ukrayna uzun zamandır, ABD ve Avrupa Birliği’nin iştahını kabartıyor. Buranın büyük bir Pazar olmasının yanında, enerji kaynaklarının güzergâhı olması bu önemi daha da artırıyor. Avrupa Birliği’nin Ukrayna’yı AB’ye alma çabasına, ABD’nin destek vermesine karşı, Rusya’nın başlattığı karşı hamle, şimdilik Rusya’nın üstünlüğüyle ilerliyor. Rusya’nın Ukrayna’ya bağlı Kırım’da sözde referandumla, Kırım’ı Rusya topraklarına katması, ABD ve Avrupalı emperyalistlerin hamlesini boşa çıkardı. Keza, Ukrayna’nın doğu kesimlerinde, Donetrsk ve Lugansk’ta birçok bölgeyi elinde tutan Rus yanlısı ayrılıkçılar ile Ukrayna devleti arasındaki çatışmalar devam ederken, son NATO toplantısında, Rusya’ya karşı yeni yaptırımların tartışıldığı ve Ukrayna’nın Rusya’dan koparılması hamlesine, Rusya bunu, Ukrayna’yla yaptığı barış anlaşmasıyla boşa çıkardı.

Ortadoğu zengin petrol kaynakları, doğal gaz ve büyük bir pazar olmasıyla hiçbir zaman emperyalistlerin gündeminden düşmeyen bir coğrafyadır. ABD’nin Büyük Ortadoğu projesinin hayata geçirilmesi planın bir parçası olarak 2003 yılında Irak’ın işgal edilmesiyle Ortadoğu tam bir kan gölüne dönüştürülmüş bulunuyor. Irak sonrası Libya’da, Mısır’da yapılan rejim değişiklikleri ve son olarak buna Suriye’nin eklenmesiyle dengeler iyice değişmiş bulunuyor. Esad rejimine Rusya ve İran’ın arka çıkmasıyla, iç savaşın bugünlere taşınması ABD ve Batılı emperyalistlerinin Esad’ı hala devirememe başarısızlığıyla süreç devam ediyor.

ABD’nin 2011’de Irak’tan tüm askerlerini geri çekmesinin ardından, aradan üç yıl geçmeden yeniden Irak’a geri dönmesi, Suriye’deki iç savaşta beslenip büyütülen IŞİD’in Musul’u ele geçirmesiyle yeni bir dönem başlamıştır.

4 Eylül’de İngiltere’de yapılan NATO toplantısında, ele alınan Ukrayna ve Irak gündemi, Rusya’nın Ukrayna’da nasıl gerileteceği ve Irak’ın yeniden kontrol altına alınması planlarına dayanmıştır.

IŞİD’in Musul’u ele geçirmesiyle başlayan süreçte, sözde insani gerekçeler öne sürülerek, Irak’ın yeniden denetim altına alınması planı, emperyalistlerin Ortadoğu’ya yeni bir dizayn vermeleri planından başka bir şey değildir. Hiçbir insani dram, katliam emperyalistleri ilgilendirmiyor. IŞİD’in Suriye’de emperyalistler adına savaştığı yakın zamana kadar, yaptığı katliamlar, Rojova Kürtlerine karşı insanlık dışı saldırıları, Şengal’de Ezidilere karşı yapılan saldırlar ve yüz binlerce insanın yerlerinden olmasına sesiz kalan emperyalistler her nedense, kendi çıkarları Irak’ta tehlikeye girdiğinde IŞİD’e karşı müdahale etmek için harekete geçtiler.

ABD ve Batı Avrupalı emperyalist güçler, şimdi de Irak’ta IŞİD’e karşı kendi adlarına savaşacak ordular arıyorlar. Irak Kürdistan’ın da Peşmerge’ye silah yardımı yapılması kararı tam da bu oyunun bir parçasını oluşturuyor. Sorunun nedeni olan emperyalistler, çözümün arabulucusu olamazlar. Ortadoğu hakları emperyalistlerin bu oyununu birlikte bozmalıdır. IŞİD canavarına karşı, tüm ilerici ve devrimci güçler güçlerini birleştirerek, IŞİD adlı gerici örgüte ve emperyalistlere karşı birlikte mücadele etmelidirler.

Emperyalistlerin dünyaya yeni dizayn verdiği bu süreçte, bundan en çok etkilenen mazlum ulusalar ve emekçilerdir. Her gün binlerce göçmen ya açık denizlerde ölüyor, ya da yollarda per perişan ölüm kalım mücadelesi veriyor. Kurtulup da Avrupa ülkelerine gelen yüz binlerce göçmen ise en kötü koşullarda yaşamak zorunda kalıyor. Irkçılar her yerde göçmenlere saldırıyor, aşağılıyor, öldürüyor.

Yarı-sömürge ülkeler emperyalist ülkelerce yağmalanmaya devam ediliyor. Ucuza çalıştırma, taşeron işçilik, yoksulluk, iş kazaları adeta bu ülkelerin kaderiymiş gibi gösteriliyor.

Afrika yoksulluk ve açlıkla savaşıyor. Ebola salgının giderek yayıldığı birçok Afrika ülkesi kitlesel ölümlerle karşı karşıya. Emperyalist tekeller Ebola’yla mücadele de alacak parası olmadığı için bu ülkelere ilaç üretip vermeyi kar getirmediği için ret etmektedir. 

Kar hırsıyla bozulan dünyanın ekolojik dengesi önümüzdeki bir kaç on yılda dünyayı yaşanmaz düzeye getirme tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır. Tüm bunlar emperyalistlerin bitmez tükenmez kar hırslarının sonucudur. Emperyalist sistem var olduğu müddetçe, sömürü, savaş ve insanların birbirlerini boğazlamaları devam edecektir.

Ezilen mazlum ulusların ve emekçilerin emperyalist sömürü ve baskıdan kurtulmalarının tek yolu devrimdir. Yarı-sömürge, bağımlı, emperyalist ve kapitalist ülkelerdeki işçi sınıfının sosyalizmden başka kurtuluşları yoktur.

Emperyalistleri bugün en çok korkutan halk savaşlarının verildiği ülkelerdir. Gerçek bir anti-emperyalist mücadele bugün halk savaşlarıyla verilen mücadelelerdir. Hindistan halk savaşının önemi gerçek bir kurtuluşu hedeflemesindedir. HKP(M) önderliğince verilen halk savaşı başta Hindistan gerici burjuvazisini ve ağa babaları emperyalistleri korkutmalarının nedeni de budur. Yeşil Av adıyla komünistlere saldırmaları, HKP(M) kadrolarını katletmeleri, yüz binlerce politik tutukluya karşı acımasızca davranılması, Saybaba gibi aydınların kaçırılası bu korkunun ifadesidir.

Tüm dünyada Hindistan Halk Savaşına olan destek dünden daha güçlü olmalıdır. Hindistan halk savışını sahiplenmek, sosyalizme olan özlemi daha da artıracaktır. Hindistan komünistleri yalnız değildir. Onların dünyanın her yerinde dostları ve yoldaşları var olduğu müddetçe, Hindistan devrimi daha da büyüyerek ilerleyecektir.

 

YAŞASIN HKP(M)!

YAŞASIN HALK SAVAŞI!

YAŞASIN PROLETARYA ENTERNASYONALİZMİ!

KAHROLSUN EMPERYALİZM, FAŞİZM VE HER TÜRDEN GERİCİLİK!

 

TKP/ML Enternasyonal Büro

77721

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

Vurun Abalıya - Çaresizsen Güneşe Bak... Cızz....

Proletaryalarda öğren proletaryalara öğret.

Nolurrr.... nolurrr.... bir kez de kabahati....

Fakirlik güzel şey... fakirlik güzel şey..

Hele de birde seni deniz kampına götüren, yanacam diye de çakma (yoğurt) yağlarıyla, insanın midesini bulandıracak bir şekilde,  orasını burasını yakan o... fakir...  insanları bırakıpta deniz manzaralı villalarda sabah kahvaltısı yapabilecek dostlarınız varsa... gerçekten fakirlik güzel şey.... gerçekten fakirlik güzel şey...

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! -2-

Burjuva-feodal politika yapmanın bazı “incelikleri”!

II. ABDÜLHAMİD MEVZUU[*]

 

“Gerçeği bilmeniz gerekiyor,

gerçeği aramanız gerekiyor.

Gerçek sizi özgür kılacak.”[1]

 

“ÖZELEŞTİRİ”NİN ELEŞTİRİSİ[*]

 

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Sende, ben, imkânsızlığı seviyorum, 

fakat aslâ ümitsizliği değil.”[1]

 

Anlama/ ve kavramanın dünyayı değiştirmek için mücadele edenler için eleştirel bir “olmazsa olmaz” olması yanında; “Netlik [de] insanın en büyük gücüdür.”[2] Bu bir.

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! (1ci bölüm)

Açıklama: Bu yazı, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin Genel Başkanlığına getirildiği dönemde, 2010 tarihli Partizan’ın 72. Sayısında yayımlanmıştır. Yazı eski olsa da, yazılanlar eski sayılmaz. Zira Mayıs 2023 seçimlerinde “halkın umudu” olarak önümüze konan Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’sinin burjuva-feodal sistemde oynadığı rol, özellikle de seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ve ortaya çıkan bu gerçeklikler, Partizan makalesinde dikkat çekilen ve tespitleri yapılan gerçekliklerle uyumludur.

Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)

Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.

Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.

“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)

Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.

Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı

Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da  emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.

BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı

Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor

Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.

Altı ülke eklendi

Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.

“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]

 

“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.

Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip

çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]

 

KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!

Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.

Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.

Sayfalar