Cuma Mayıs 31, 2024

Topunuz IŞİD'siniz.

Evet, siz IŞİD'ci ve yargısız infazcısınız.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Gümüşhane'de milyonların gözünün içine baka baka, "Bingöl'de iki polisimizi şehit eden teröristler öldürüldü," dedi kükreyerek. Kürsü kahramanı Tayyip Erdoğan'ın sözünü ettiği kişiler karayolunda jandarmanın, "Dur,"ihtarına uymadıkları gerekçesiyle hedef gözetilerek öldürülen insanlardır.  

İlk can yakıcı soru şudur: Öldürülen bu dört kişinin Bingöl saldırısına katıldıklarını nereden biliyorsunuz?

İkinci soru: Siz mahkeme misiniz ki, yargılama yapıp bu kişilerin o saldırıya karıştığını tespit ettiniz?

Üçüncü soru: Bu kişiler Bingöl olayına karışmamışlarsa, bir gün bunun hesabını ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla ödeyeceğinizi bilmiyor musunuz?

Dördüncü soru: Diyelim ki, bu kişiler iddia ettiğiniz gibi PKK'liydiler ve iki polisi de öldürdüler? Hangi kanun size onları öldürme hak ve yetkisini verdi? Siz hangi hak ve cesaretle göğsünüzü gere gere onları öldürttüğünüzü söyleyebilmektesiniz? Bu apaçık kasten adam öldürme değil midir? Hani mahkemeler vardı? Hani idamlar kaldırılmıştı? Hani siz hukuk devletiydiniz? Siz dağ kanunlarını uygulayarak ceza veriyorsanız artık mahkemelere ne hacet?

Kürsüdeki sözleriniz apaçık bir cinayet itirafıdır. Çünkü kılıfına uydurulmuş olsa bile, o insanlara yakalamak gayesiyle değil öldürme kastıyla ateş edilmiştir.  

IŞİD yargılama yapmadan vahşide kafa kesiyor. Siz ise yargılama yapmadan yol kesip adam öldürüyorsunuz! Sizin IŞİD'den ne farkınız var?

Açıktır ki, topunuz IŞİD'siniz.

Yargısız infaz ve kasten adam öldürme suçları işliyorsunuz. Suçlarınız birikiyor. Hem de yüzler halinde. İnsanlığa karşı işlediğiniz suçlarınız o kadar ağır ki, bunların hesabını bu dünyada vermeye ömrünüz yetmeyecek!

Gün gelecek -ırkçı MHP'yi saymıyorum- HDP ve CHP gibi zavallı bir muhalefet de sizi kurtaramayacak.

İşlediğiniz tüm suçların hesabı sizden tek tek sorulacak. Mezarda olsanız bile, suçlarınız mezar taşlarınıza yazılıp dünya aleme ilan edilecek.

O hesap gününde, bugün CHP ve HDP gibi ölü bir muhalefet karşısında meydanı boş bulup kartondan kahramanlar gibi kükrediğinizi acı bir hatıra olarak hatırlayacaksınız.

Sizlerle aynı havayı solumak milyonlarca insan gibi bana da ağır geliyor, iğreniyorum. Öyle bir mide bulantısı ki, cezaevine girip sizlerden uzak kalmak bana cennete gitmiş gibi huzur verecek. Bu iğrenme duygusuyla birkaç gün sonra cezaevine döneceğim ve sizlerle hesaplaşacağımız günleri sabırsızlıkla bekleyeceğim.

Bin defa lanet olsun sizin zulüm düzeninize. Siz günahlarınızla gömüleceksiniz kara toprağa. İnsanlık ise ırk, renk, din ve mezhep ayrımı olmadan özgürlük, kardeşlik ve eşitlik türküleriyle el ele, omuz omuza yürüyecek mutlu geleceğe. Bugününüze öfke duyuyor, yarınınıza ise acıyorum.  


80161

Mahmut Alınak

Eski kürt milletvekillerindendir.Çeşitli kitapları bulunmaktadır.Aralık 2011 yılına kadar sitemizde sürekli yazılar yazan Mahmut Alınak,Aralık 2011'de KCK tutuklamalarına maruz kalarak tutsak edilmiştir.Temmuz 2012'de tahliye edilmiş olup,zaman zaman yazıları ile okur kitlesine ulaşmaktadır.

alinakmahmut@hotmail.com

Mahmut Alınak

Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir

 
 
Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir; Din Sinif Mucadelesindeki Rolune Gore Ele Alinir!
Herseyleri yalan, demogoji, carpitma, sahtekarlik...

Alevi Açılımı mı, İzzettin'in Hançeri mi ?

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın okyanus ötesinde ikamet eden Fethullah Gülen hocayla ve Alevi toplumunun her dönem sisteme yedeklenmesi, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerle kimlik mücadelesinden uzaklaştırılması için gönüllü olarak çalışan İzzettin Doğan’ın son asimilasyon projesi çalışması netleşmeye başladı.

 

İtiraz ahlaki[*]

 

“İnsanlarda eksik olan

güç değil iradedir.”[1]

 

Zor, ancak zor olduğu kadar da güzel ve umutlu günlerden geçiyoruz.

İnsan olma hâli(miz), bir kere daha sınanıyor.

Devletin Sokak Çeteleri Mafyanın Ortak Organizasyonuna Karşı Devrimci Tavır Ne Olmalıdır! HASAN AKSU.

Bu gerçeklik bugüne has bir karşı devrimci bir organizasyon değil. Devletin başında olanların derin organizasyonudur ve de süreklilik göstermektedir.

Bu Dünya Komünizmi de Yaşayacaktır!

 

Ekim Devrimi’nin 96. Yılını Kutlarken!...

Sınıf bilinçli bir devrimcinin,
her zaman devrim beklemesi,
onun düşünce ve eylem
diyalektiğinin bir gereğidir

ÇIRILÇIPLAĞIM SOKAK ORTASINDA UTANIYORUM!

Yoksullar için bir cehenneme dönüşen dünyanın şu utançlı haline bir bakın! İçinde çocuk ve kadınların da olduğu yüzlerce kaçak göçmen bindikleri tekne alabora olunca, İtalya'nın Lampedusa Adası açıklarında denizin zifiri karanlığında kaybolup gittiler.

         Dünyayı aralarında ülke ülke parselleyen kudretlilerin para havuzları dolarlarla dolup dolup taşarken, yoksulluk mengenesindeki bu insanlar bir lokma ekmek için bin bir umutla yollara düşmüş, bilmeden ölüme koşmuşlardı.

Aşk ve Sanatın hayatı yani Gezi, Kızılay, Gündoğdu, vd’leri 1

“İyi ki hatırlattın

Başkaldırı diye bir şey var

İsa’dan beri insanı güzelleştiren

Şimdi daha güzel her şey

Daha insan herkes.”[2]

 

BEN BEHZAT FİRİK! Hasan Aksu

GÖZLERİMİ DAĞLADILAR WAYE, ATEŞLERDE YAKILDIM ANNEY!
 Ben BEHZAT FİRİK:  Tabi beni çoğunuz tanımazsınız, çok azınız beni tanır. 12 Eylül 1981’in 10 Ekim’inde,  karanlığın dağılmaya yüz tuttuğu bir fecir vakti, Dersim’de Ovacık’ın Dere Karedesi’nde yani köyümde ağabeyimle birlikte Kayseri komando tugayınca yaka paça gözaltına alındık.    Operasyon timinin başında “Kulaksız Yüzbaşı” lakaplı Aytekin İçmez vardı. Biliyorum hala beni tanımadınız, ne demek istediğimi hala anlayamadınız, tanıyamadınız beni.

Akp'nin yeni oyunu‘’Demokratikleşme Paketi’’

Kamuoyunun uzun bir süredir beklediği  ‘’Demokratikleşme Paketi’’ nihayet 30 Eylül 2013 tarihinde yeni Başbakanlık binasında, bizzat hükümetin başı Erdoğan tarafından açıklandı.  Hiçbir muhalif gazete ve televizyon kuruluşunun yer almadığı basın toplantısında,  Bakanlar Kurulu üyeleri ve yandaş basının Ankara temsilcilerinin yer aldığı basın toplantısında, Erdoğan tek kişilik bir tiyatro oyunuyla ‘Demokratikleşme Paketi’’ni açıklayarak salondan ayrıldı.

Alman Bernsteincılığın, Rus Struveciliğin Günümüz Versiyonları 'Özgürlükçü Sosyalizm' Ve HDP-HDK



Ekonomistler , Legal Marksistler ve Menşeviklerin bir bölümünün Rus Devrimi süreci içinde toparlandığı Kadetlerin(Anayasal Demokrat Parti) iç savaş sürecinde karşı-devrimci Beyaz Muhafizlara dönüşmeleri size ilham vermelidir...

Geri dönüp baktığımda

Kürt hareketi iyimserlikle tedirgin bir karamsarlık arasında gidip geliyor. Bir bocalama içinde, şüpheci, kaygılı ve tereddütlü. Tayyip Erdoğan’ın ne yapacağını ve ne yapmak istediğini kestiremiyor. Kendisini kuşatan puslu havayı aralayamıyor, önünü göremiyor. Tayyip Erdoğan’a sert çıksa  “hassas süreci” baltalamış olmaktan çekiniyor. Alttan alsa direksiyonu büsbütün AKP’ye kaptırmaktan ve bir bilinmezlikte irtifa kaybetmekten korkuyor. 

Suyun başını Tayyip Erdoğan kesmiş, Kürt hareketi ise ona kilitlenmiş, ne söyleyecek, ne yapacak onu bekliyor.

Sayfalar