Cumartesi Mayıs 18, 2024

Yalnızlaşan TC ve Erdoğan-Kazanan Kürdistan Olacaktır./Dursun Ali Küçük/

*”Kılıçdaroğlu “dünyanın tamamını kendimize düşman ilan ettik. “
Şavaş ve soykırım tezkeresine oy veren Tc tarihinde ilk soykırımlar yapan CHP’nin ve Kılıçdaoğlu’nun itirafıdır.
Saddam ilkin tecrit edildi, dünyadan yalnızlaştırıldı, Kürtleri kattlettiğ ve soykırımdan geçirdiği söylendi, sonrasında hafif hafif vuruldu. Karşılıklı düelolar giderken, savaşların anası Ortadoğu'da olacak salvoları eşliğinde bir haftada yıkıldı ve gitti. Onu en son lağım çukurunda buldular..
Esad ve Suriye diktatör ilan edildi. Arap Baharı ile iyice gündemleştirildi. Esad da tık yok. Aynı yola devam etti. Sonra ABD ve Batı birleşti. Türkiye’ye yol verildi. TC İslamcı cihadçıları ve İŞİD'i harekete geçirerek ayağından kendisini vurdu.
ABD ve Rusya ve Batı İslamcı terörislere ve İŞİD’e ve İŞİD’in babası TC ye iktidarı bırakamazdı.
Kobani düştü düşecek derken Kobani'nin etrafını koalisyon uçakları vurdu.
Kürt uluslaşmasında ve direnişinde Kobani bir tarih yazmış oldu. ABD ve Koalisyon Kürtlere müttefik oldu.
Erdoğan Suriye ye girerek ve İŞİD i destekleyerek Kürdistan’ın fiilen kurulmasına yol açtı.
Düştü düşecek denlen Esad Rusya eliyle kurtarıldı.

*Şimdi Türkiye etrafındaki çember daralıyor..
Kürtleri ve Rojava Kürdistan’ı yokedeyip derken kendileri büyük bir tehlikenin içine girdiler.
Kürtlerde epeyce zor durumda kaldı, acılar yaşadı, ama sanırım bu acı ve bazı kayıplarımız yeniden kazanımlara dönüşür.
Moralimizi bozmaya hiç gerek yok.
Uluslaşma ve kendi kendini yönetme, bağımsızlık fırtınalar ve tamda herşey gidecek mi denilen koşularda çıkar..
Evet burada Kürt lerin hayati adımlar atması ve yürü kulum demesi gerekiyor..

“Göbeğimiz kendimiz keseceğiz” dediler. Şimdi başkaları göbeklerini kesecek..
Trump onay verdi, kürtleri terketti ama sanırım bir yanıylada batağa saplansın dedi.
Türkiye “bana kalır” derken Rusya ile Suriye üzerinde anlaştı belli ölçülerde.
Minbiç’i ABD Rusya’nın denetimi vermeyi kabul etti. DSG ve Suriye rejim anlaşması ile Suriye ordusu bazı yerlere ve Minbiçe girdi.
Evet, ilerlemek için Kürtler geri adım attılar..
Halkım ve ülkem yokedileceğine hayatı seçerim denilerek, acı bir reçeteye razı olundu.
Ama bu acı recete, ileri iyi çıkışların habercisi olabilir.
Kürtler yine kendilerini var edecektir..

*Şimdi Erdoğan şahsında TC kuşatılıyor.
İŞİD lilerin katliam ve soykırımlarını, Avrupa vb yerlerdeki katliam ve cinayetleri dünya bir yerlere kodlamıştı..
Recep’in kükremelerini unutmayacaklar, tehditlerini görmemezlikten gelemezler.

*Son iki gündür önemli gelimeler yaşanıyor
Trump dün Erdoğan ve DSG genel komutanı Mazlum Kobani ile görüştü, derhal Erdoğan dan ateşkes ilan edilmesini istedi.
Mazlum Kaobani ile görüşmesi iyiye işarettir.
ABD, Kürtleri yalnızlığa itti, ama kendi güvenliğini ve güvenirliliğini de sarstı. Kürtler biraz kaybetti ama sanırım ABD Ortadoğu’sa daha fazla kaybedecek..
Bunu gördükleri kanısındayım..
ABD ve Trump TC karşı ambargo ve ekonomik yaptırımları başlattı. Süleyman Soylu, Hulisi Akar ve Enerji Bakanını kara listeye aldı.
Bu başlangıç, ayak sürülmesi durumunda Erdoğan ve başkaları kara listeye girebilir.
Yaptırım konuşmasının son cümleler önemli: Türkiye bir bakıma İŞİD’e yardımcı olmakla değerlendiriliyor.
“"ABD Suriye'deki bu çirkin faaliyetlere imkan ve olanak sağlayanlara, finanse edenlere sert bir şekilde ekonomik yaptırımlar uygulayacaktır. Türk liderleri bu tehlikeli ve yok edici yolda yürümeye devam ederse Türkiye'nin ekonomisini seri bir şekilde yok edeceğim."
ABD Savunma Bakanı Esper. “Cumhurbaşkanı Erdoğan, potansiyel IŞİD dirilmesi, olası savaş suçları ve büyüyen insanlık krizi dahil olmak üzere bunun sonuçlarından tamamen sorumludur. Gelecek hafta NATO'yu ziyaret edip diğer NATO üyelerine Türkiye'nin saldırgan tutumuna karşılık kolektif ve bireysel ekonomik önlemler almaları doğrultusunda baskı yapacağım”
Başta az ülke “operasyonu durdurun” derken şimdi hemen hepsi bir an önce işgale son veriniz demektedir.
NATO Genel Sekreteri başta TC ve erdoğan la görüştük, sınırlı olacak , bize söz verdiler diyerek bir anlamda destek sunarken şimdi “operasyonu hemen durdurun” demektedir.
Şimdii ÇİN ve önemli dünya güçleri işgali hemen durudurunuz çağrısı yapıyor.
Erdoğan Azerbaycan’a giderken “Minbiç gireceğiz ve Kobane vb alacağız”, ve Dışişleri bakanı “sonuna kadar gideceğiz “ denilmesine karşı süngüler giderek aşağıya doğru iniyor.
Artık ABD ve batı Türkiye ittfaklarını sorguluyor.
Ambargo başladı ve gelişmelere ve TC tutumuna göre daha da artıracaklarını açıklıyorlar.
Yarın BMGK’in de Rojava ile ilgili kapalı oturum var..
BM devreye giriyor, BM insan hakları gözlemcisi açıklamalarda bulunuyor.
Kamuoyu ve TC teşhiri heryerde gündemde. Erdoğan ve TC artık mahkum sandalyesine oturtuldu. Bozuk sicilleri deşifre ediliyor. Böyle giderse işledikleri soykırımlar ve insanlık suçları dünya gündemine oturabilir.
Eğer Recep kafa tutarsa kaçınılmaz olarak bu noktalara gidebilir.
Evet başa dönelim: “Dünyanın tamamını kendimize düşman ilan ettik”
Bu itirafdır ve Türkiye kendini çembere koymuştur. İŞİD kafalı Erdoğan sonunda tuzağa düştü.
Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüde düşer.
Rojava ya gireceğiz. “Bir gece ansızın geleceğiz”, “göbeğimizi kendimiz keseceğiz”, “inlerinde vuracağız” gibisinden hep Kürtlere karşı horozlanmalar, hoyratça barbarlık ve saldırganlık vb vb boşa düşecek..
Ansızın düşebilir, ansızın sessiz sedasız çekilebilir noktalarına kadar gidebilir…
Evet, katil ve barbarlar kendi kendilerinin barbarlığında ve birbirini gaza verişleri ile kendini dünyaya dayattılar ve Kürtlerin başına bela ettiler.
Şimdi düşüş anı başlıyor..
Ortoğu’da neredeyse herkesim TC ve Erdoğan’a karşı birleşti. ABD yargılanabilirler gibisinden işin önünü açıyor.
Herkes TC yi kınıyor. Vicdanlar TC ve Erdoğan’I yargılıyor.
Kamuoyu, bu yeni Hitleri değerlendiriyor ve mahkum ediyor..
Suriye’ye karşı savaş başlamadan önceki durumu hatırlayınıız.
TC, o noktaya doğru seyrediyor..
“Aslan” kafese giriyor gibisinden gelişmelerle yüzleşebiliriz.
*Mesut Barzani son işgal bölgeye yapılmıştır derken haklıydı. Sanırım tehlikeyi gördüler.
Rojavayı güya alacaktı, Kürtsüz bir Rojava yaratacaktı, sonra Güney Kürdistan’I gündeme alacaktı.
Rojavada DSG yi bahane ediyordu. Güney Kürdistan için başlattığı Pençe işgallerini genişleterek PKK’yi bahane edecekti.
İşte bunun için birlik çok çok yakıcıdır..
Kürtler İsrail gibi ciddi bir savaş verecek ve dünyaya kendini kabul ettireceklerdir.
Birleşirsek ve dünyayı yanımıza alırsak TC’yi iyice bataklığa gömebiliriz.
Gece gündüz yokedeceğiz, gireceğiz, tepelerine ineceğiz, inlerinde geberteceğiz, mezarlara gömeceğiz vb diyen TC’ye tarihi bir ders vermeliyiz.
Bakınız bu TC, barbarlık ve soykırım ve işgal yapmak için bütün ırkçı, faşitst, islam, solcu vb vb birleştiriyor. Heps igal ve yoketme için Türkün Türke gazını veriyor, Tvler, medya, spor, kültür vb her alanda şov yapıyorlar, camiler Fetih duaları okuyor….
Biz mazlum, ezilen, haklı, sömürge bir ülke, ulus ve halk olarak birleşemiyoruz?
Bunlara karşı ciddi bir savaş veremiyoruz.
Kerkük te gördük, hava sahası kapatılmıştı. Ordu parçalı olmasaydı ve Kürt partileri, pavel vb ler kuyular kazmasaydı, ciddi bir savaşa tutuşup kazanabilirdik.
Birlik olsaydık, dünya diplomasisinde yerimiz olurdu. Her yerde her an hazır olurduk. Gelgitleri az yaşayabilirdik.
TC sömürgeciliği ve barbarlığı çembere düştü. Kuşatılacak. Dünya insanlığı ve kamuoyu vicdanında kusatılmış ve makum oluyor.
Son devletlerin tavrı ve açıklamalarına bakılırsa siyasi alanda kuşatılıyor. Askeri alanda kuşatılmaya sıra gelirmi gelmezmi yaşarak göreceğiz. En azında askeri anlamda şimdi belli oranda dişleri çekilecek, başka noktalara varır mı, bu karşılıklı çekişme ve çelişkiler belirleyecek..
Hadi hayırlısı umutlu olalım..
Kürdistan partilerine bırakın şu çağrıları diyelim.
Çağrılarla bu işler olmaz. Birbirlerinizi tanıyorsunuz, hadi gidiniz merheba deyiniz, çaylarını içiniz, yeni bir sayfa açıp kardeş kardeş neler yapacağınıza çabucak karar veriniz.
Çağrı istemiyoruz. Önceki gibi yapmayınız. Gidin ön hazırlık yapınız ve halkınıza somut açıklamalar yapınız..
Her an herşey değişebilir..
Herşey Rojava Kürdistanı için..
Herşey Kürdistan için.. 

2301

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Yavuz Proletarya Ev Sahibini Bastırırmış

-Seçimleri Boykot-

Zavallı kılıçdaroğlu.

Kazanınca (parlamentarizme) geçmeyi başarabilince) kazanabilmek için yaptığı her şeyin anlamsızlaşacağıyla o kadar ilgilenmişti ki ...

Aman neyse biz proletaryalara ne.

Ulusalcıların - sosyal demokratların ağır bedellerle anlamsızlaştırdığı parlamentarizm komplolarla tarihin tozlu sayfaları içerisinde kaybolup giderken...

imamoğlu'nun şapkada çıkardığı tavşan özgür özer'e eşbaşkan'ım diyerek itibar kazandırma yarışına düşen dem'liler ile...

Tarih bilgisi ve gelecek tasavuru (Deniz Aras)

Geçtiğimiz hafta içinde bir dönem TC içişleri memuriyeti görevinde bulunan ve bu “vatani görevi” sırasında devletin başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere Kürt halkına ve devrimcilere yönelik katliam saldırılarını sürdürmesini “başarı”yla yerine getiren, günümüzde özü başına muhalif bir faşist partinin lideri Meral Akşener’in “mertçe cinayet” sözü çok konuşuldu.

Ermeni bir devrimci: LEVON EKMEKÇİYAN (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna yürütülen savaşımda her savaşçının önüne çıkan tehlikeli yol ayrımı ve kararlardan biridir “Ya onurunu ayaklar altına alıp teslim olacaksın! Ya da ölümlerden ölüm beğenerek direneceksin.” Levon Ekmekçiyan birkaç günlük yaşam uğruna kendini düşmana satmadan yaşamayı esas aldı. Düşündü fedailerin komutanı Kevork Çavuş’u, Antranik Ozanyan’ı, Mariam Çilingiryan’ı ve yanıbaşında çatışmada şehit düşen yoldaşı Zohrab Sarkisyan’ı. Sonra çocukluğunda anlatılan ve dinlemekte zorlandığı soykırım hikayelerini. Hangi Ermeni gencinin yüreği yaralı hafızası intikam dolu değildir ki?

“Unutturulan” Bir Devrimcinin Ardından 29 Ocak 1983, Kanlı Şafak

Çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının başına kara bulut gibi çöken 12 Eylül Askeri Faşist Diktatörlüğü’nün elebaşı olan Kenan Evren, Muş halkına yaptığı ve tarihe geçen konuşmasının bir bölümünde “Asmayalım da besleyelim mi?” sözünü, Ermeni devrimci Levon Ekmekçiyan için söylemişti.

12 Eylül faşist cunta yılları idamların, işkencelerin, gözaltında kayıpların, vatandaşlıktan atılmaların, azgın devlet terörünün yaşandığı yıllar olmuştur. Bu dönemde siyasi nedenlerle aralarında 17 devrimcinin de olduğu 51 kişi idam edilerek katledilmiştir.

Almanya'da Faşizme Karşı Kitlelerin Büyük Protestosu

Alman emperyalist burjuvazisi, son yıllarını ekonomik kriz içinde geçirdi ve bu krizi savuşturabilmiş değildir. Tersine, giderek derinleşmektedir. Kendileri için söylenen “Avrupa'nın hasta adamı” sözüne karşı, ekonomi bakanın Lindener'in doğrudan ağzıyla; “hasta değil, yorgun adamı” olduğunu kabul etti.

Çutakımız Hrant (Nubar Ozanyan)

Soykırımcıların, hafıza katillerinin tüm çabalarına karşın Ermeni halkının ve ilerici insanlığın hafızasında halen dipdiri olan Hrant Dink; özgürlüğün ve adalet arayışının simgesi olarak anılmaya devam ediyor. Yüzbinlerin hem kalbine hem de duygularına bu denli etkili ve sarsıcı dokunmayı başaran Hrant Dink, bu gücü Ermeni soykırım gerçekliği kavrayışından, özgürlüğe ve adalete olan güçlü inancından, tutarlı duruşundan alıyordu.

Bir Sol Liberal Aydının Ezilen Ulus Milliyetçiliği Temelinde Ulus Sorununa Yaklaşımının Eleştirisi

Giriş:

Uluslar kapitalizmin şafağında ortaya çıkmıştır. Ancak, kapitalizmin emperyalizme evrilmesiyle de ulusal sorunlar çözülebilmiş değildir. Hala ezilen uluslar ve bunların kendi kaderlerini özgürce tayin etme mücadeleleri sürmektedir. Özellikle emperyalizmin ortaya çıkmasıyla birlikte, ezilen ulus sorununun çözümü doğrudan proleter devrimlere bağlanmıştır.

Dağın Sara’sı (Sakine Cansız), Nubar Ozanyan

Aradan yıllar geçse de direngenliğin hikayesini yazan Sara (Sakine Cansız), unutulmadan konuşulup anılıyorsa bu onun istisna bir kişilik olduğunu gösterir. Unutulmayacak kadar değerli çalışmalar yürüten, her dönem geride okunacak notlar bırakan Sara, Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü soluğu olmayı başarmış bir devrimcidir.

Cüret edip özneleşelim, kurtuluş için örgütlenelim ve hep birlikte devrimle özgürleşelim!

– Merhaba, kendinizi tanıtır mısınız?

– Merhabalar, ben Rosa Avesta, TKP-ML Komünist Kadınlar Birliği (KKB) temsilcisiyim.

– TKP-ML KKB olarak 5 Mayıs 2023 tarihinde yaptığınız açıklamada 1. Kongrenizi yaptığınızı açıkladınız. Bu Kongreye gelinceye kadar geçen süreci özetleyebilir misiniz?

Sosyalizm Bayrağının Arkasına Saklanan Sosyal Şovenizm!

Yerel seçim süreci, egemen sınıflar arasındaki kapışmanın yeni adresi olarak giderek ısınan bir gündem olarak karşımıza çıkıyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde AKP-MHP faşist ittifakı ve merkezinde CHP’nin yer aldığı “Millet İttifakı” arasındaki mücadeleden ilki ezici bir üstünlükle galip çıktı. Daha doğrusu, devlet aklı, önümüzdeki dönem için yola “CHP’nin de onayıyla” Türk-İslam senteziyle, gerici ve faşist bir ittifakla devam etme kararı aldı.

Vahşet ve zulümle biten yıllar (Nubar OZANYAN)

Yeni yıl ezilen halklara yenilik adına bir şey getirmedi. Zulmün bir devamı, vahşetin bir tekrarı yeniden yaşatılıyor. Dünyanın muktedirleri, sermayenin generalleri Orta Doğu’yu yeniden paylaşmak, hegemonyalarını pekiştirmek için her gün daha fazla sayıda savaş gemisini denizlere sürüyorlar. En kıyıcı silahlarını yeni bir paylaşım savaşı ve çatışmaları için hazırlıyorlar. Filistin, Kurdistan, Ukrayna savaşın ve çatışmaların en sert ve en tahripkar geçtiği ülkeler olma gerçekliğini korumaya devam ediyor.

Sayfalar