Derlenin Toparlanın Yoldaslar, Bu Kavga en sonuncu Kavgamızdır!

Faşist diktatörlüğün Ankara'da patlattığı bomba Türkiye halklarını öldürdü. Orada öldürülen hepimizdik, Faşist Türk devleti kuruluşundan ( ittahat -tarakkiden)günümüze sosyalistler,Ermeniler,Kürtler,Rumlar,Aleviler, Ezidiler yani,Türkiye halkları katledildi . Soykırımdan geçirildi. Taksim'de Maraş'ta,Çorum'da,Sivas'ta,Roboski'de,Diyarbakır'da, Suruç'ta,Ankara'da geçmişten günümüze seri ve toplu katliamları devam ettiriyorsunuz. Ermeni ve Rumların toplu katliamları yetmedi, Ağrı'da, Zilan'da,Koçgiri'de ,Diyarbakır'da, Dersim'de katliamlar yaptınız. Genlerinize işleyen saltanat ve saraya hakim olma aşkı, kanlı-kirli ellerinizi hala kanla yıkamayı gerektiriyor. O sebeple ezilen halklarımızın katletmeye , kanını akıtmaya doymuyorsunuz.
Hani ' uzak Asya'dan' "dört nala"kaçarak, Moğolların,Cengizhan'nın azabından kurtulmak için terk ettiğiniz,"Anavatan" denen birşey bırakmadığınız ,"uğruna feda edeceği"niz birşeyler bırakmayıp,Arapların kılıçından boyunlarınızı geçirtip zorla müslümanlaştırıldınız ya... Ve sonra boyun uçurmayı öğrenip , Asya'da, Afrika'da, Avrupa'nın bir bölümünde ve Anadolu'da halkların kanını akıta akıta geldiniz ya,kana doymadınız ,doymuyorsunuz ya, doymayacaksınız da, ya...
Bizleri Zalimce,kalleşce arkadan vurmak,savunmasız insanlarımızı kahpece hayin tuzaklarda bamba patlatarak katletmeniz sizin kitabınızda varoluşunuzdan günümüze mevcuttur. Atalarınızdan kalan genetik kanlı bir mirası bugün alcakca devam ettiriyorsunuz. Hayin tuzakları , kahpe pusularda katledilmeyi biz çokca yaşadık. Bilesinizki; ne yaparsanız yapın , hangi alçakca bombaları patlatırsanız patlatın , sırtınızı hangi emperyalist sermayeye dayarsanız dayayın bizi yıldıramazsınız,yok edemezsiniz bugüne kadarda yok edemediniz. Emperyalist sermayenin ayaklarının altındaki toprağı eşelemeye , oymaya devamedeceğiz. Artık açığa çıkmış bütün dünyanın duyduğu bildiği IŞID gibi islamcı faşist güruhkarı Amerika,İngiltere,İsrail ve onlara göbekten bağımlı uşak faşist Türk devleti gibi piyonlar "eğitmekte,örgütlemekte,donatmakta,savaşa sürmektedir. Sermaye devletleri emekci halklarımız karşısında ve ulusal bağımsızlık savaşı yürüten uluslar karşısınde hertürlü savaş oyununu oynamakta, kahpelikte üstlerine yoktur. Bugün ak olan , yarın kolayca kara oluveriyor. Kar ve eğemenlik için her yol bunlarda mevcuttur. Besledikleri , üstümüze saldıkları ağzı salyalı karanşık faşist güruhlarIŞID,SERDAR PAKER vb gibileri yarın vadelwri dolduğunda kolayca harcayıp çöplüğüne atıvereceklerdir . Biz geçmişte bunları yaşadık , bugünde yaşamaktayız, bunun bilinçindeyiz. Bizim derdimiz , sorunumuz faşizme, emperyalizme karşı halkların birlikte mücadelesini yükseltmek , dünyayı bunlara yaşamı dar etmek , uykularını kaçırmak,yataklarında rahat uyumalarını engellemektir. Sınıf kavgamızın en son kavgasını bu emperlalist sermaye devletleriyle ve faşizmle yürüteceğiz.
Bilinki,yaşadıklarımız,ödediğimiz bedeller boşuna gitmeyecek,hiçbirşey kader değildir. Spartaküs den Şeh Bedrettine , Pir sultana , Çerkez hatliamına,Ermeni soykırımına ve günümüze kadar hep kırdınız , katlettiniz, ama yok edebildinizmi? Sırca saraylarınızda rahat uyuyabildinizmi,kahpe karanlıktan rahat yüzü gördünüzmü? Hayır , hayır , bin kere hayır. Ne yaparsanız yapın , hangi faşist kolluk kuvvetini , itinizi,mit,Işıd gibi besleme katil çetelerinizi üstümüze salarsanız salın geri adım atmayacağız. Yürüyeceğiz üstünüze üstünüze taki ;halklarımızın bağımsızlığını, özgürlüğünü, eşitliğini ve kardeşliğini yaratana kadar sizinle dişediş mücadele ederek , saltanatınızı yıkacağız . Bu gerçeğe inanıyoruz , gelecek zafer pek uzak değil. Ve biz o zaman halklarımız arasında gerçek barışı kuracağız.
Selçuklu'dan günümüze girdiğiniz her karış toprakta (işgal-istila) kadın, çocuk, ihtiyar genç demeden katlettiniz,kan akıttınız. Kendinizden olmayanları, yaptığınız zulmün biat etmeyenleri ötekileştirdiniz.Türklüğü,ırkcılığı miladı insanlık dışı vahşet olan İslam'la boyalayıp kana kan diye diye günümüze zulmü taşıdınız. Ey kanlı Osmalı mirascıları dönün bir arkanıza bakın,Sarayınız-Saltanatınız atalarınızın,kardeşlerinizin,analarınızın,bacılarınızın kanlarıyla kirlidir. Saray ve saltanat uğruna babasını öldüren,kardeşini boğduran,kendi öz evladını gözleri önünde infaz eden karanlık,komplocu bir geleneğe sahipsiniz. Kin , intikam ve mevki hırsı sizlere Selçuklulardan-Orhan Gaziden,Barbarlığıyla ünlü Osman gaziden mirastır. Bu miras atalarından kalmış faşizmin başı, hasta Cumhurbaşkanına ve şürakasına... Yediyüz , neredeyse sekizyüz yıllık kanlı tarihinize bir bakın , hangi gün barış içerisinde kardeşce yaşadınız?Kendi oğluna düşman olan,ailesini katleden , genlerinde kendini dahi sevmeyen, kendinden dahi şüphelenen ,Saltanat ve Saray yöneten hasta şizofren"sultanların sonu hep aynı olmuştur. yaptıkları zulme karşın rahat yüzü görmemişler , birbirlerini boğazlamakla,asıp -kesmekle , sermayeye kul- köle olmakla nam salmışlardır.
Hani,"tek bir terörist kalıncaya kadar" bombalamaya , öldürmeye,asmaya , kesmeye,ölü bedenlerimize işkence etmeye, tomaların arkasında boğazımıza kement geçirerek sürüklemelerinize , korku toplumu yaratarak sineceğimizimi sandınız...Asla bin kere hayır. Bugüne kadar vurmakla,asmakla , kesmekle , bombalamakla bitiremediniz , bitiremeyeceksiniz. Unutmayın döktüğünüz kan denizinde boğulacaksınız,kimse sizi kurtaramayacak. Faşist saltanatınızın sonu dünden daha yakın bizlere... Bizki ölümlerden doğarak bugünlere geldik,bizi öldürmekle bitiremezsiniz. Yaptığınız her katliam ve zülme karşı dahada dirençli güçlü , kitlesel karşınıza çıkıyoruz, çıkacağız.
Bizlere ağlamayı unutturanlar,gözyaşı pınarlarımızı kurutanlar,çocuklarımızı,gençlerimizi ellerimizden kahbece koparıp alanlar , yani faşist katil Türk devleti seni seni asla ve asla af etmeyeceğiz. Bugüne kadar yaptığınız zulmü asla ve asla utmayacağız. Yaptıklarınızın hesabını mutlaka ama mutlaka soracağız. Sizlerle asla barışmayacağız,taki yaptıklarınızın hesabını soruncaya kadar,saltanatınızı başınıza yıkıncaya kadar faşizmle mücadelemizi yürüteceğiz.
Bilinsinki; korkunun ecele faydası yoktur,korkuyu kabüllenmek kölece yaşamayı peşinen kabül etmektir. Faşizm bir asırdır bizlere korku toplumunu kabüllenmemizi dayatıyor,kabül etmedik , kabül ettiremeyecekler. Çünkü bizler yıktık tüm korku çemberlerini,ölümden ötesi yoktur...Kaybedeceğimiz ise canımızdan başka birşeyimiz kalmadı. O sebeple direne direne güçleneceğiz,kazanacağız . Kayıplarımız çok,acılarımız büyük , yas tutmayacağız,acılarımızı sınıf kavgasının denizinde yoğuracağız, çelikleşeceğiz. Yeniden derlenip toparlanma zamanı dostlar,kardeşler,yoldaşlar.
Öldürülenlerimiz faşizme karşı mücadelede halkların özgürlüğü,bağımsızlığı,eşitliği,kardeşliği ve barışı için öldüler. Hakkımız yok onların matemini tutmaya. Eğerki;onların uğruna canlarını verdikleri sınıf kavgamıza sahip çıkarsak,bu kavgamızı elden ele , ülkelerden ülkelere taşırsak, özgürlük ve bağımsızlık türkülerini dilden dile söylersek eğer, ozaman hakkımız var yeniden doğmaya...Bedeli ne olursa olsun toprağa düşen bütün canlarımıza gelecek özgür güzel günleri mutlaka müjdeleyeceğiz. Buna inanmalıyız , emperyalizme , faşizme ve onların piyon maşa örgütlerine karşı zafer eninde sonunda Türkiye ve Kürdistan halklarının olacaktır.
Son Haberler
Sayfalar

Devrimci Demokratik Kamuoyuna ve Halkımıza!
KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA’YI ORTAK BÖLGESEL GECELERLE ANACAĞIZ!

Çakma komünistler! (Deniz Aras)
Her genç Kaypakkayacının biraz da alaycı bir alaycı mutlaka karşılaştığı bir cümledir “Köylü devrimcisi”! Kastedilen elbette İbrahim Kaypakkaya ve onun görüşlerini savunanlardır. Bu tanımı yapanlar için zaman mefhumu sanki bir avantaj olarak kullanılır. Zaman geçtikçe Kaypakkaya’nın görüşlerinin eskidiği sanılır ya da umulur. Kaypakkaya artık eskide kalmıştır ve şimdi “yeni şeyler” söyleme zamanıdır!

Siyasi Tutsakların Tecridi Kırma Mücadelesinin Neresindeyiz? (Yorum)
Emperyalist kapitalist sisteme karşı mücadele eden devrimcilere, komünistlere karşı hemen her ülkede gözaltı ve tutuklama sistematik bir şekilde devam ediyor.
Bu sistematik durum, bu faşist devletler nezdinde tutuklananların her gün daha da derinleşen br şekilde tecrit altında bırakılması anlamına da geliyor.
Egemenler dünyanın dört bir yanındaki devrimci ve komünistlere dönük saldırılarını, katletmekle bitiremediğinde esir alma, tutsaklar üzerinden muhalif güçleri, toplumu sindirme, hapishaneleri bu sindirmenin en önemli aracı haline getirmek hedefiyle yürülüğe sokmaktadır.

Artsakh (Dağlık Karabağ) Tehciri: Stalin Düşmanlığı ve Sosyalizme Saldırı
Uluslararası alanda sömürü, baskı, saldırı ve ilhaklar son dönemlerde katbekat artmış ve katmerli boyutlara tırmanmıştır. Emperyalist devletler ve onların güdümündeki gerici devletlerin, tüm ezilen sınıflar ve toplumlar üzerindeki saldırı furyası, had safhaya ulaşmış durumda. Öyle ki, uluslararası hakim sistem bir taraftan mevcut sorunların bedelini giderek ezilen yığınlara ve mazlum uluslara daha fazla yüklerken diğer taraftan saldırılarını da daha acımasız ve daha şiddetli boyutlara tırmandırmış durumdadır.

Garod – “Hasret” (Nubar Ozanyan)
Halkların coğrafyaları suç ve cinayet örgütü gibi çalışan devletler tarafından zorla boşaltılıyor. Soykırım, işgal, tehcir zulmüyle toprakları cehenneme dönüşen halklar; belirsizliğe, bilinmezliğe, karanlığa doğru zorla sürülüyor. Boyunlarında geleceksizlik zinciriyle birlikte adına yaşamak denilen zulme mahkum ediliyor.

Gerilla, haktır ve halktır (Nubar Ozanyan)
Sınırları ateşten ordularla kuşatılmış her dört parça toprakta, yaşam ve var olma hakkı ellerinden zorla gasp edilmiş Kürt halkının, direnme ve isyan etmekten başka çıkış yolu var mıdır? Kürtlere, ezilenlere kıyamet yaşatılırken her bir karış toprağına ölüm yağdırılırken, en dezavantajlı koşullar altında gerilla, çıplak elleri ve cesur yürekleriyle özgürlükleri uğruna savaşmaya devam ediyor.

TURAN TALAY’IN ANISINA…
Onu maalesef ki çok erken denilebilecek bir yaşta, henüz 68’indeyken, 11.10.2023 tarhinde yitirdik. Bu ani ve erken ölümü tüm sevenlerini, yoldaşları ve dostlarını derinden sarstı ve acılara boğdu.
Akciğer kanserine yakalanmıştı. Hastalık, özelliklede ikinci kez nüksettikten sonra çok hızlı ve sinsi bir şekilde gelişti. Öyle ki doktorların her şeyin normal göründüğünü söylediklerinin kısa bir süre sonrasında yapılan muayende, kanserin kafaya sıçradığı ve de yayıldığı tespit edildi. Artık tıbben yapılabilecek bir şey de yokmuş.

Emperyalist Kamplar Arasına Sıkıştırılmış Bir Halk: Filistin
Filistin-İsrail sorunu olarak bilinen ve esas olarak da Filistin topraklarında İsrail'in kurulmasının teorik ve politik temeli 1890'lı yılların sonunda atılıyor. 1. emperyalist paylaşım savaşıyla koşullar olgunlaştırılıyor. 2. emperyalist dünya savaşı sonrası ise emperyalist burjuvazi, Filistin'i parçalamayı ve orda İsaril devleti inşa etmeye karar veriyor ve bunu Filistin halkının soykırıma uğratma pahasına gerçekleştiriyorlar. Alman emperyalizmi tarafından soykırıma uğratılan yahudi halkı, bir başka ulusu (Filistinlileri) soykırıma uğratarak kendi ulusal varlığını inşa ediyor.

Hazan Ayının Şehitleri
Kasım, proletarya partisinin en değerli kadro, komutan ve savaşçılarının katledildiği aylardandır. Hüzün ve öfkenin birlikte yaşandığı aydır. III. Konferans delegelerini, komünist önder Mehmet Demirdağ’ı ve Aliboğazı şehitlerini hep bir hazan ayında kaybettik. Zafere açılan kapıyı adım adım aralayan, özgürlüğe giden yolu damla damla döşüyen Kasım ayı şehitlerimiz tarihin yüceliğine kavuşanlardır. Onlar, yarınların mutlak yenenleri olarak yazılacaktır parti ve devrim notlarımıza.

“Durum İyidir, Gerçekler Devrimcidir”
Yaşadığı dönemin özelliklerini anlayarak, savaşın hükmüne, zorun değiştirici rolüne inanan, sınırlı yaşamını sınırsız davaya adayan önder yoldaş Mehmet Demirdağ ölümsüzdür! Özgürlüğü ve kurtuluşu herkesten ve her şeyden daha fazla isteyen bu uğurda emeğin eğittiği bilinçle savaşarak şehit düşen proletarya partisinin dördüncü genel sekreteri Mehmet Demirdağ yoldaşı üstlendiği öncü pratik ve önder duruşuyla tanırız.

Yalım Nubar’dan Ozanyan Nubar’a Süren Hikaye Bizim!
Botan’dan Yozgat’a dek uzanan toprakların bağrından çıkıp İstanbul Ermeni yetimhanelerinde okumaya gelip, orada bilge önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşın devrimci görüşleriyle tanışan ve tutkuyla bağlanan yoksul Ermeni çocukların hikayeleridir, Ermeni devrim şehitlerimizin hikayeleri.
Onları doğdukları topraklardan koparıp buruk ve sancılı bir şekilde İstanbul yollarına düşüren tarihsel gerçeklerin yanında yokluk ve yoksulluktur da. Onları İstanbul yolculuğuna çıkaran çaresizlik, yalnızlık, sahipsizliktir.