Cuma Şubat 28, 2025

Makina Sahipleri İşsiz Bırakır

Belki de bir gün işsiz robotlarla okeye duracağız.

Kim bilebilir.

Ama şimdilik.

Kimine göre makinalar işsiz bırakır.

Kimine göre de bırakmaz.

Bana göre de makinalar işsiz bırakmaz.

Şayet işin içine makina sahiplerini de katmazsak.

Elbette ki bana göre de makinalar işsiz bırakmaz.

Amma velakin işin içine makina sahiplerini katarsak ve makinaların işsiz bırakmadığına dahil elde edebildiğimiz verileri sanki makina sahipleri de işsiz bırakmıyormuşçasına ve makina sahiplerinin ulaştıkları ulaşacakları son aşamaya da geçmişlercesine kullanırsak iş değişir.

O zaman birilerine sadece topraktan koparılan marabaların kaçına makina sahiplerinin iş imkânı sağlayabildiği sorusunu sorma hakkı doğmaz.

Tarihin tozlu sayfaları arasında indirdikleri, indirecekleri mülkiyetçi düzenleri ve kapitalizmden emperyalizme dönüşmüş dönüşecek mülkiyetçi diyalektiği, diyalektikleri her seferinde ve seferinde bitirenin ve bitirecek olanların ne olduğu, olacağına dahil can alıcı soruyu sorma hakkı da doğar ki o vakit hiç kimsede işin içinde çıkamaz.

Çünkü duyacağınız cevapların hiçbirinin içerisinde makinalarında makina sahiplerinin de işsiz bırakmadığını dahil bir veri olmazda ondan

Duyacağınız tek şey işsizlik, yoksulluk ve sefalet verileri olur 

Ve duyacağınız başka bir şey de:

Tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolmuş, kaybolacak sistemleri, kapitalizmden emperyalizme dönüşmüş, dönüşecek mülkiyetçi diyalektiği, diyalektikleri her seferinde ve her seferinde tarihin tozlu sayfalarına, yeniden ve yeniden,  gönderenin, gönderecek olanın makinaların değil de makina sahiplerinin yarattıkları bu işsizlikler, yoksulluklar ve sefaletler olduğunu, olacağını duyarsınız, duyacaksınızdır.

Bu yüzden de ister makinalar işsiz bırakıyor isterse de makinalar işsiz bırakmadığını göre makina sahipleri de işsiz bırakmıyor diyenlere karşı unutmamanız gereken makinalar konusunda sadece elde edebildiğimiz verilerle ispatlamaya çalıştığımızın makina sahiplerinin değil de makinaların işsiz bırakmadığını yönelik bir çalışma olduğudur.

Bunu unutmadıktan sonra ister makinalar işsiz bırakıyor isterse de makinalar işsiz bırakmadığını göre makina sahipleri de işsiz bırakmıyor diyenlere karşı işiniz daha kolay.

 

 

 .

4897

Comment form

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • Satırlar ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

EYLEM BIRLIKLERININ GÜNÜMÜZDEKI ÖNEMI VE DÜŞÜLMEMESI GEREKEN HATALAR ÜZERINE

 

EĞITIM NOTLARINDAN ULUSAL SORUN

 

ULUSAL SORUN

 

Ulusal sorun oldukça geniş bir konudur. Ulusal soruna ilişkin kapsamlı tartışmalar yapılmıştır. Doğru görüşler bu tartışmalar sonucu ortaya çıkmıştır MLM’lerin ulusal soruna yaklaşımları Leninizm döneminde şekillenen ulusal soruna ilişkin görüşlerden farklı değildir. Ulusal soruna ilişkin ülkemizde de farklı değerlendirmeler vardır. Bu farklılıklardı da öğrenmek önemlidir.

 

Faşizm

 

 Almanya’nın caddeleri ve şehirleri kanla sulandı. Viyana’nın işçi semtleri,askeri birliklerin ateşiyle yakılıp yıkıldı., harabeye döndü.Yoksulluk, yıkım, felaket ve acı. Üstünde insanlığın en ünlü beyinlerinin eserlerinin yakıldığı ortaçağa özgü odun yığınlarının alevleriyle aydınlatılmış kapitalist baskı ve uygarlığın batışı, giyotin ve cellat baltası. Faşizm işte bunları getirdi. Ayrıca dünyayı felakete, yeni bir korkunç katliama sürüklemek tehdidini de beraberinde getirmektedir.  Dimitrov

                  

Prometheus’un Torunları Ateşi Yeniden Harlıyor

Tarihte hep direnenler kazanmıştır. Haklı olanlar, düşmana karşı savaşta bir çok defa yenilmelerine karşın, direnmelerinin karşılığını eninde sonunda almışlardır. Bu kural, salt geçmişe ait olmayıp geleceğe de aittir. Yunanistan’da da olacak olan budur. İşçi ve emekçiler, alın terlerinin "borç” adı altında emperyalist tekellere peşkeş çekilmesini ve bu ağır sömürü dayatmasını asla kabul etmeyeceklerdir.

Hindistan İşçi Ve Emekçilerin Tarihi Mücadeleleri İle Enternasyonal Dayanışma Her Alanda Yükseltilmelidir

Emperyalist burjuvazinin ve gericiliğin "sosyalizm hayalleri öldü” yaygaraları, küçük burjuvazinin sosyalizmden öcü görmüş gibi kaçarak: ”işçi sınıfının devrimciliği bitti” söylemleriyle liberal burjuvazinin ideolojik ve siyasal güzergahında yerini almaları; dünyada işçi ve emekçilerin sosyalizme olan güvenini bütünüyle yıkmaya yetmediği gibi, onların sosyalizm için mücadele ateşini yükseltme savaşımının önünde de engel olamıyor.

Hindistan İşçi Ve Emekçilerin Tarihi Mücadeleleri İle Enternasyonal Dayanışma Her Alanda Yükseltilmelidir

Emperyalist burjuvazinin ve gericiliğin "sosyalizm hayalleri öldü” yaygaraları, küçük burjuvazinin sosyalizmden öcü görmüş gibi kaçarak: ”işçi sınıfının devrimciliği bitti” söylemleriyle liberal burjuvazinin ideolojik ve siyasal güzergahında yerini almaları; dünyada işçi ve emekçilerin sosyalizme olan güvenini bütünüyle yıkmaya yetmediği gibi, onların sosyalizm için mücadele ateşini yükseltme savaşımının önünde de engel olamıyor.

Merkel-Westerwelle ikilisiyle Alman Burjuvazisi Yeni Saldırılara Hazırlanıyor

Almanya’daki 27 Eylül genel seçimler öncesinde, nasıl bir hükümet kurulacağı, Alman tekelci burjuvazisi tarafından belirlenmişti. Kamuoyu anketleri de CDU-CSU ve FDP nin önde gittiğini teyit ederken, alman tekelci burjuvazisinin yeni hükümetini de onaylamış oluyordu. Emperyalist tekelci sermayenin, ülkeyi uzun bir süredir "büyük koalisyon” adını verdiği CDU-SPD ikilisiyle yönetmesi, onlara önemli kazanımlar kazandırmıştı.

BALIK VE MELISA

Uzun zamandır işsizdi. Hangi kapıya el uzatsa boşa çıkıyordu. Evde bulunmak, ev halkıyla göz göze gelmek istemiyordu... Erkenden kalkıyor, açlıktan guruldayan midesiyle zor atıyordu kendini dışarıya. Ardından şuursuzca, saatlerce dolaşıyordu sokaklarda, caddelerde... 


ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ

 

“Acıya yenilmek istemiyorsan,

onunla yüzleşmen gerek.”

(Lanza del Vasto.)

 

Masamın üzerinde bir karanfil duruyor şu an. Rengi kızıla çalan bir karanfil. Roboskî karanfili. Çamurlu patikadan otuz dört fidanın mezarlarının yan yana dizili durduğu mezarlığa doğru tırmanırken KESK’li Sedar’ın elime tutuşturduğu… Her şeyin acıya karıldığı o sisli anlarda ne yaptığımı, ne yapacağımı bilemeyip çantama atıvermişim. Eve döndüğümde çıktı…

Ben onlardan değilim, Kaypakkayanın yoldaşıyım.

 

Çanakkale Savaşında İnsanlık Dramı (Yüzbaşı Sarkis Torosyan)

 

Sayfalar