Çarşamba Mart 19, 2025

Şimdi yürüme zamanıdır!

Şimdi savaşma zamanı, savaşı büyütüp her tarafa yayma zamanıdır. Özgürlük ateşini yakınlaştırma ve devrimcileşme zamanıdır. Şimdi büyük bir ısrar ve kararlılıkla zorlukların üstüne doğru yürüme, engelleri cesaretle aşma zamanıdır. Partimizin ideolojik-stratejik hattı, işçi sınıfının, halkımızın, bölge halklarının değişim ve devrim ihtiyacına yanıt olma zamanıdır. Dayanılması zor, yokluk ve yoksulluklarla dolu ezilenlerin çığlıklarına kulak verme zamanıdır. Ertelenmesi asla mümkün olmayan zorunlulukların ve kaçınılmazlıkların gerçekleştirilmesi zamanıdır. Adına devrim denilen emekle yoğrulu zorlu yürüyüşlerin büyütülmesi zamanıdır.

Komünist önder Mehmet Demirdağ yoldaşın, Karadeniz ve 2 Şubat-Dersim şehitlerinin savaşa katılım çağrılarının yerine getirilmesi gereken devrimci görevler olarak kavrama zamanıdır. Demokratik halk devrimini büyütme, ateş yürüyüşlerini güçlendirme yoksul çocukların çığlıklarına yanıt verme zamanıdır.

Vakit kaybını yaşamadan, zaman aşındıracak oyalanmalara girmeden, savaşı büyütme ve yayma zamanıdır. Emekçi halkımızın-şehitlerimizin çağrılarına ciddiyetle yaklaşıp yüksek bir sorumlulukla yanıt olma zamanıdır. Harekete geçmenin tam vaktidir. Unutmayalım ki; her büyük yürüyüş onlarca küçük adımın büyütülmesi ve çoğaltılmasıyla oluşur. Vartinik kıvılcımını ateşe dönüştürme sürecine giren savaşçılar şimdi ateşi büyütüp yangına çevirmenin sınırlarını zorlamaktadır. Hiçbir şey olağan koşulları ve sınırları zorlamadan elde edilemez. Her kazanım ve değer büyük bir çaba ve yüksek emeklerle yaratılır. Süreç, her militana ateş yürüyüşünü büyütme devrimci görevini yerine getirmeyi emrediyor.

Süreç, sarsılmadan, ikilem yaşamadan, netleşme ve berraklaşma sürecidir. Yeter ki yürümenin vazgeçilmez kaçınılmazlığını ve zorunluluğunu kavrayalım. Yeter ki ayaklarımızı savaş alanlarının toprağına değdirelim. Gücümüzü topraktan almak gerektiğini unutmayalım. Yürüyenin önünde hiçbir güç duramaz. Aslolan yürümektir. Eksik ve yetersizlikler yürüyüş içinde giderilerek aşılır. Tecrübesizlik ve acemilikler pratik içinde alt edilir. Hiçbir mücadele, hiçbir sınıf hareketi düzensizlikten-düzene,  zayıflıktan-güçlüye, örgütsüzlükten-örgütlülüğe doğru bir gelişim çizgisi izlemeden büyümemiştir. Hiçbir köle ve yoksulların özgürlük mücadelesi olmamıştır ki yenilgi yaşamamış olsun. Yenilgi ve başarısızlık olmadan zafer elde edilemez. Diyalektiğin-savaşın-partinin gelişim yasaları dümdüz bir çizgi izlemez. Alttan-üste, dağınıklıktan düzene, acemilikten ustalığa, savaşçılıktan komutanlığa, küçükten-büyüğe, başarısızlıklardan başarıya doğru bir seyir izler.

Hiçbir devrimci görev savaşı geliştirip-büyütmenin önüne geçemez ve geçmesine müsaade edilmemelidir.

Sınıf savaşımı oyalanmaya-kendini kandırmaya, kendinle hoşnut ve durumdan memnun olma haliyle yaşamaya tahammül edemeyecek kadar acımasızdır. Ya gelişim ve ilerleme yasalarına uyulacak ve bu yasalara göre hareket edilecek ya da kendini bıkmaz ve usanmaz şekilde sınırları çizili alanda başarısızlık içinde tekrar edecektir. Gelişim sağlandığında kitlelerin güven duydukları, ardından kaygısız ve hesapsız gittikleri devrimci bir örgüt yaratılır. İşçilerin-emekçilerin-ezilenlerin memnun ve hoşnut olduğu güven duyup önderi olarak kabul edeceği profesyonel devrimci örgütün yaratılmasının merkezinde ve orta yerinde savaş alanlarının ağır ve onurlu görevleri olmalıdır.

Her faaliyet alanın her sınıf bilinçli militanın düşün ve pratik dünyasında ve önünde savaşın gelişimi ve ilerleme çizgisi ve görevleri olmalıdır. Ne kadar ve nasıl yapabilirim? Hangi görevleri, hangi düzeyde, nasıl yerine getirirsek başarı çizgisini büyütebiliriz? Bu sorular ve yanıtları önemlidir.

Gerilla savaşına ışık tutan, yol gösteren kurtuluş stratejisidir. Yönünü bulmasına hizmet eden analitik düşünme ve materyalist bilgi teorisidir. Ona anlama-kavrama-değerlendirip-karar verdirme-mevzilendirip-saldırı gücü veren diyalektik materyalizmin karanlıkları parçalayan umut ve ışık saçan dünya görüşüdür. Onun mikroskop ve teleskopu diyalektik materyalizmdir. Ona güven, zafere olan inancını ve yenilmez gücünü veren proletarya partisi ve halktır. “Diyalektik materyalizm-parti ve halk” onun vazgeçilmez üç değişmez tutkusudur. Bunlar olmadan bilinç ve örgütlenme olmaz. Bunlar olmadan düşmanı alt etme imha edip yok etme olmaz. Somutu tahlil edip, güncele-ana-var olup yaşananlara müdahale etme olmaz. Bilimden-felsefeden-somutluktan ve halktan kopuk yoldaşlık bilincinden uzak bir gerilla savaşından bahsedilmediğini anlamak, bilince çıkarmak ve uygulamak zorunluluğuyla karşı karşıyayız.

Gerilla savaşı toprağı-halkı-düşmanı-yoldaşları anlama sanatıdır. Sınırları sonuna kadar zorlama, çatışma ve mücadeleyi önce kendi içinde ki geriliklere karşı yöneltme mücadelesidir. Kendi içinde düşmana ait olanlarla sürekli düzenli ve bilinçli bir şekilde savaşmadır. Bunu başaranların savaşımıdır. Kendi içindeki her türden anlama-kavrama-değerlendirme-karar verip-mevzilendirme ve saldırıya ait geriliklere ve yetmezliklere karşı köklü ve keskin mücadeledir.

Gerilla savaşını sadece “silah ve dağa çıkma” olarak algılamak eksik kalacaktır. Bilim ve felsefenin, öncü ve halkın merkezinde olduğu “silah ve dağ”ın olmazsa olmaz olduğu bir savaştır. Yoldaşlığın saygı ve sevginin bitmez tükenmez emeğin, yorulmak bilmez bir devrimci çabanın adıdır gerilla savaşı. Her adımı devrimci bir öze sahip olan ince bir duyarlılık dolu sanattır.  

Cesaret ve soğukkanlılığın yön verdiği kılıç gibi keskin, eğitilmiş son derece disiplinli coşkulu moralli savaşçıların verdiği savaştır. Yeterlilik ve uzlaşmacılığa yer bırakmayacak kadar sınırları zorlayarak gelişkin olan çok yönlü savaşın adıdır. Nihai amaca kadar durmadan yürüyen düşünsel ve pratiksel bir akıştır. Cesaret ve aklın birleştiği, ortak yürüdüğü bir saldırı ve imha etme savaşıdır. Bunun için elinden geleni sonuna kadar yapmaktır. (Bir Partizan)

44447

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Kavram Kargaşası (Sinan Dersim)

Her türlü şiddette karşıyız, düşman hukuku vb.

Düşünerek konuşmak, konuşarak yapmak siyasette, sosyal ilişkilerde önemlidir. Genelde bunun eksikliği yapma fiili ve amaçtaki net olma, olmamayla orantılı olarak değişkenlik göstermektedir.

Kişide, toplumda, örgütlülükten, örgütsüzlükten, egemenlikçi sistemden, ezilenlerin kurtuluş kavgasında düşünerek konuşma, konuşarak yapma derin ideolojik politik tercih ve kodlara göre olmakta ve bu kodların doğru yerinde oturması, oturmamasıyla orantılı değişkenlik göstermektedir.

Sınıf mücadelesinde rakamların ve nicelik gelişmelerin önemi (Mehmet Emin Gündoğdu)

Sınıf mücadelesi, kapitalist toplumun dünya çapında hakimiyetinden sonra farklı bir rol aldı. Sömürücü toplumlar kendi bağrından çıkan üretim araçlarının nicel birikimleri sonucunda, niteliksel sıçrama yaratıp eski toplumu yıkmıştır. Köleci toplumun bağrında gelişen Feodal üretim araçları  köleciliği yıkmıştır. Feodal toplumun bağrında gelişen kapitalist üretim araçları, feodal toplumu yıkmıştır.

Doğu Rüzgarı, Batı Rüzgarını Yenecek!

Emperyalist kapitalist sistemin krizi dünya çapında etkilerini gösteriyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal saldırısıyla keskinleşen ve derinleşen kriz, beraberinde rakip emperyalist kampların birbirine yönelik hamleleriyle sürüyor. Rusya’nın “nükleer silah kullanma” ve savaş için “kısmi seferlik” ilanının ardından işgal ettiği bölgelerde düzenlediği referandumla bu bölgeleri ilhak etmesi; Rusya üzerinden Almanya’ya doğalgaz taşıyan Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarındaki sabotaj ihtimali güçlü olan patlama ve sızıntılar bu çelişkileri daha da keskinleştirmiş durumdadır.

Nanikkk... Nanikkk...

Reytingler  sıfır.

Reytingler  sıfır.

Ah... dostlar... ah..

Sormayın gitsin... sormayın gitsin...

Yükselmesi beklenen toplumsal muhalefetin (!) reytingleri de artırabileceği düşüncesi biz yazarlara öyle yazılar yazdırıyor...  öyle şeyler yapıyor ki...

Sormayın gitsin.

Bir bakıyorsunuz ki içimizde biri:

Her türlü burjuvalarla işbirliğini savunurken...

Bir diğeri:

İş, dünya proletaryalarının çeşitliliğiyle enternasyonalizmi savunmaya gelince su koyu verebiliyor.

Başka biri de:

Sosyalist Güç Birliği Kimin Tarafında?

Sosyalist Güç Birliği 20 Ağustos günü kuruluşunu deklare etti. Sol Parti, Türkiye Komünist Partisi, Türkiye Komünist Hareketi ve Devrim Hareketi’nin oluşturduğu ve seçim takvimine ayarlı olduğu açık olan Birlik, kamuoyuna duyurduğu deklarasyonda kuruluş amaçlarını beş madde halinde sıraladı.

Kabaca özetlersek Güç Birliği; eleştirilerinin merkezine R.T.Erdoğan  şahsında “Tek Adam Rejimi”ni koyuyor. Bu rejimin dinci gericilik temelinde inşa edildiğini dile getirerek buradan hareketle bir laiklik savunusu yapıyor.

Harekete Geç, Kavganın Öznesi Ol

Zorluk ve fırsatların iç içe geçtiği bir süreçten geçiyoruz. Ortaya çıkan fırsatlardan yararlandığımız oranda bu zorlukları aşabiliriz.

Bugün geniş yığınlarda iktidara karşı tepkinin giderek artması, değişim için yüksek sesle dile getirilen itirazların-soruların çoğalması sınıf savaşımını geliştirme bakımından fırsatlar içermektedir.

Ermeni kaldı mı? (Nubar OZANYAN)

12 Eylül’ü 13 Eylül’e bağlayan gece Azerbaycan işgalci ordusu, arkasına ve yanına aldığı TC ordusuyla birlikte Ermenistan topraklarına saldırı başlattı. Birçok sivil yerleşim yeri bombalandı.

Militana Mektuplar…(2)

Merhaba tekrardan…

Yanı başımızda sürüp giden çekişmeli hayatımızdan biriktirdiğimiz anlardan seslenebiliyoruz ancak. Sesimiz ulaşıyorsa korkmaya ve umutsuzluğa kapılmaya gerek yok, tohum mutlaka filizlenmeye yüz tutar.

Hayatımıza geri dönüp bir bakmaya ne dersin. Korkularımızın mı cesaretimizin mi baskın olduğunun muhasebesini yaptığımızda ne görürüz?

İnsan dediğimiz canlı varlık her ikisini birlikte yaşar diyalektiğin gereği olarak. Korkularımız, bastırılmış öfkelerin dışa vurumuna götürür bizi. Burada cesaret denilen olgu karşımıza çıkar.

Tanrıyı Ette Bulma

Demek... öyle...

Dolly...

Dolly...

Bastır etleri leyla.

Çevir mangalı leyla.

Bir daha mı dünyaya geleceğiz leyla.

Bir daha mı dünyaya geleceğiz leyla.

Ha... ki.... ko.... ko...

Ha... ki.... ko.... ko...

Koltuk sallanıyor... koltuk...

Dolly...

Dollyyy...

Nerdesin kız?

Seni gidi kopya koyun.

Nerdesin?

Korkma kız....

Robotları artı değer üretemi içerisinde saymadılar diye yünlü yoldaşlarımızı yiyecek halimiz yok ya...

Ha... ki.... ko.... ko

Ha... ki.... ko.... ko

Emperyalizm Belli Ülke ve Uluslara Mı Özgü?1

Emperyalizm,  kapitalizme özgü bir olaydır. Kapitalizm öncesi emperyalizm yoktu ve toplumlar kapitalizme geçtiğinde, önce serbest rekabetçi kapitalizmle ve peşinden, kapitalizmin gelişmesi ve uluslararası yönünün daha fazla öne çıkmasıyla emperyalizmle tanıştı.

Biz bize benzemeyiz! [ismail cem özkan]

Kemalist arkadaşlar bazı sosyalistlerin kendileri gibi hayata baktığını ve yorumladıklarını gördükçe, duydukça diyorlardır “biz sosyalistiz herhalde!”... Ama Marksizimi bilen, onun düşünce yöntemini içselleştirmiş biri asla Kemalist olamaz ve hayata Kemalist gibi bakamaz, çünkü durdukları nokta farklı. Kemalistler burjuva ve sermaye bakış açısından devleti kutsallaştırıp, onu yaşatmak için düşünce yöntemini çizer, sosyalist ya da Marksistler ise tam tersidir, devleti “sönümlendirecek” işçi devleti kurmayı, yani işçi sınıfı ve mazlumların bakış açısına sahiptir...

Sayfalar