Perşembe Nisan 24, 2025

TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı

Topraklarımızın zehirlenmesine, yaşam alanlarımızın yok edilmesine izin vermeyeceğiz!” başlıklı bildiri şöyle devam ediyor: “Yaşam alanlarımız, doğal güzelliklerimiz emperyalizmin kar hırsı ile her geçen gün biraz daha yok ediliyor. İnsan yaşamı için zorunlu olan tüm doğal kaynaklarımız hızla özelleştirilerek neredeyse akan her dere yatağına HES kurulmak isteniyor, topraklarımız, havamız maden arama ya da termik ve nükleer santrallerle zehirleniyor.”

“Saldırılar daha da artacak”

“Yapılan araştırmalar ülkemizin yüzölçümünün % 45’inde maden şirketlerinin arama işletme ruhsatı aldığını göstermektedir. Bu da önümüzdeki süreçte saldırının kapsamının daha da artacağını göstermektedir” diye devam eden açıklamada “Yaşamımıza ve yaşam alanlarımıza yönelen bu saldırılara karşı durmak, halkın kendi yaşamına sahip çıkmasından, örgütlenmesinden, hesap sormasından geçiyor. Şunu unutmayalım ki halkın istemediği, izin vermediği hiçbir projeyi hayata geçiremezler. Bunun için yapılması gereken halkın örgütlü, birleşik gücünü ortaya koymaktır” deniliyor.

“Dersim haritadan silinmeye çalışılıyor”

Açıklamanın devamı şu şekilde: “Devlet, Dersim’de 1937-38 katliamıyla, 1990'lı yılların ortalarındaki köy yakmalar ve boşaltmalarla yapamadığını şimdi barajlarla, siyanürlü altın işletmeciliğiyle yapmak istiyor. Amaç her zamanki gibi yine bölgeyi insansızlaştırmak, toplumsal muhalefeti yok etmek ve Dersim'i haritadan silmek.

Yani, nice katliamlar yaşayan Dersim coğrafyası şimdi de 'yatırım' adı altında yapılan baraj ve siyanürlü altın işletmeciliğiyle bir kez daha katledilmek isteniyor.

Rio Tinto şirketi, 2007 yılında yaptığı sondaj çalışmaları sonunda özellikle Cevizlidere’de ve Sin’de tespit ettiği altın rezervi için çalışmalarını çeşitli taşeron şirketleri aracılığıyla sürdürmeye devam ediyor. Bir süredir maden şirketini kurabilmek ve çalışmalarına başlayabilmek için halk içinde çalışmalarını sürdürüyor. Öncelikle bazı kişilerin arazilerini sattığı bilgisini yayarak halk içinde güvensizlik oluşturmaya çalışıyor. Halka yüksek miktarlarda para ve iş tekliflerinde bulunarak bölgedeki yoksulluk ve işsizliği halkı bölmenin, örgütlü hareket etmelerinin engellemenin aracı olarak kullanmaya çalışıyor. Öte yandan bölgede gerilla mücadelesi veren örgütlerden onay aldıkları yalanını yayarak halkı devrimci örgütlerle karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar.”

“Yağma ve talana izin verme, hesap sor”

“Bilinmelidir ki ne Partimiz TKP/ML önderliğinde savaşan TİKKO ve ne de diğer devrimci örgütler, halkın yaşam alanlarını yok edecek, bu alanları emperyalistlere peşkeş çekecek hiçbir projeye onay vermiştir ve bundan sonra da verecektir. Halkımız bu şirketlerin yetkilileri ve bölgedeki işbirlikçileri tarafından yayılan bu yalanlara inanmamalıdır.

Köylüleri ikna edebilmek için çıkarılacak madenin altın değil bakır olduğunu ve siyanür kullanılmayacağını söyleyerek işletmeyi zararsızmış gibi göstermektedirler. Oysa kendilerinin sondaj çalışmalarının raporunu verdikleri resmi belgede; bölgede yapılan sondaj çalışmaları sonucunda altın, bakır ve molibden madeni tespit edildiği zaten açıklanmıştır.  Yine Bergama’da, Kütahya’da, Gümüşhane’deki, hatta yanı başımızda Erzincan İliç’teki işletmelerin siyanür havuzlarının bölgedeki yaşamı yok ettiği artık gizlenemiyor.

Maden şirketinin bölgemize yerleşmesini önlemek için öncelikle halkın bilinçlenmesi, birbirine güvensizlik zeminini ortadan kaldırması, örgütlü hareket etmesi zorunluluktur. Bunun için de tepki şirkete, bu çalışmalara onay veren devletin kurumlarına yönelmelidir.

Bir kez daha belirtmek gerekir ki örgütümüz, emperyalist şirketlerin ve onların taşeronlarının bölgemizi yağmalamasına ve talan etmesine asla izin vermeyecek ve halkımızın bu projelere karşı mücadelesinin yanında olacaktır. Bu şirketler ve onlara yardım ve yataklık eden bölgedeki işbirlikçileri TİKKO’nun hedefi olacaktır!

Dersim’in yağma ve talanına izin verme, hesap sor!”

97943

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Sayfalar

Proletarya Partisi

Kavram Kargaşası (Sinan Dersim)

Her türlü şiddette karşıyız, düşman hukuku vb.

Düşünerek konuşmak, konuşarak yapmak siyasette, sosyal ilişkilerde önemlidir. Genelde bunun eksikliği yapma fiili ve amaçtaki net olma, olmamayla orantılı olarak değişkenlik göstermektedir.

Kişide, toplumda, örgütlülükten, örgütsüzlükten, egemenlikçi sistemden, ezilenlerin kurtuluş kavgasında düşünerek konuşma, konuşarak yapma derin ideolojik politik tercih ve kodlara göre olmakta ve bu kodların doğru yerinde oturması, oturmamasıyla orantılı değişkenlik göstermektedir.

Sınıf mücadelesinde rakamların ve nicelik gelişmelerin önemi (Mehmet Emin Gündoğdu)

Sınıf mücadelesi, kapitalist toplumun dünya çapında hakimiyetinden sonra farklı bir rol aldı. Sömürücü toplumlar kendi bağrından çıkan üretim araçlarının nicel birikimleri sonucunda, niteliksel sıçrama yaratıp eski toplumu yıkmıştır. Köleci toplumun bağrında gelişen Feodal üretim araçları  köleciliği yıkmıştır. Feodal toplumun bağrında gelişen kapitalist üretim araçları, feodal toplumu yıkmıştır.

Doğu Rüzgarı, Batı Rüzgarını Yenecek!

Emperyalist kapitalist sistemin krizi dünya çapında etkilerini gösteriyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal saldırısıyla keskinleşen ve derinleşen kriz, beraberinde rakip emperyalist kampların birbirine yönelik hamleleriyle sürüyor. Rusya’nın “nükleer silah kullanma” ve savaş için “kısmi seferlik” ilanının ardından işgal ettiği bölgelerde düzenlediği referandumla bu bölgeleri ilhak etmesi; Rusya üzerinden Almanya’ya doğalgaz taşıyan Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarındaki sabotaj ihtimali güçlü olan patlama ve sızıntılar bu çelişkileri daha da keskinleştirmiş durumdadır.

Nanikkk... Nanikkk...

Reytingler  sıfır.

Reytingler  sıfır.

Ah... dostlar... ah..

Sormayın gitsin... sormayın gitsin...

Yükselmesi beklenen toplumsal muhalefetin (!) reytingleri de artırabileceği düşüncesi biz yazarlara öyle yazılar yazdırıyor...  öyle şeyler yapıyor ki...

Sormayın gitsin.

Bir bakıyorsunuz ki içimizde biri:

Her türlü burjuvalarla işbirliğini savunurken...

Bir diğeri:

İş, dünya proletaryalarının çeşitliliğiyle enternasyonalizmi savunmaya gelince su koyu verebiliyor.

Başka biri de:

Sosyalist Güç Birliği Kimin Tarafında?

Sosyalist Güç Birliği 20 Ağustos günü kuruluşunu deklare etti. Sol Parti, Türkiye Komünist Partisi, Türkiye Komünist Hareketi ve Devrim Hareketi’nin oluşturduğu ve seçim takvimine ayarlı olduğu açık olan Birlik, kamuoyuna duyurduğu deklarasyonda kuruluş amaçlarını beş madde halinde sıraladı.

Kabaca özetlersek Güç Birliği; eleştirilerinin merkezine R.T.Erdoğan  şahsında “Tek Adam Rejimi”ni koyuyor. Bu rejimin dinci gericilik temelinde inşa edildiğini dile getirerek buradan hareketle bir laiklik savunusu yapıyor.

Harekete Geç, Kavganın Öznesi Ol

Zorluk ve fırsatların iç içe geçtiği bir süreçten geçiyoruz. Ortaya çıkan fırsatlardan yararlandığımız oranda bu zorlukları aşabiliriz.

Bugün geniş yığınlarda iktidara karşı tepkinin giderek artması, değişim için yüksek sesle dile getirilen itirazların-soruların çoğalması sınıf savaşımını geliştirme bakımından fırsatlar içermektedir.

Ermeni kaldı mı? (Nubar OZANYAN)

12 Eylül’ü 13 Eylül’e bağlayan gece Azerbaycan işgalci ordusu, arkasına ve yanına aldığı TC ordusuyla birlikte Ermenistan topraklarına saldırı başlattı. Birçok sivil yerleşim yeri bombalandı.

Militana Mektuplar…(2)

Merhaba tekrardan…

Yanı başımızda sürüp giden çekişmeli hayatımızdan biriktirdiğimiz anlardan seslenebiliyoruz ancak. Sesimiz ulaşıyorsa korkmaya ve umutsuzluğa kapılmaya gerek yok, tohum mutlaka filizlenmeye yüz tutar.

Hayatımıza geri dönüp bir bakmaya ne dersin. Korkularımızın mı cesaretimizin mi baskın olduğunun muhasebesini yaptığımızda ne görürüz?

İnsan dediğimiz canlı varlık her ikisini birlikte yaşar diyalektiğin gereği olarak. Korkularımız, bastırılmış öfkelerin dışa vurumuna götürür bizi. Burada cesaret denilen olgu karşımıza çıkar.

Tanrıyı Ette Bulma

Demek... öyle...

Dolly...

Dolly...

Bastır etleri leyla.

Çevir mangalı leyla.

Bir daha mı dünyaya geleceğiz leyla.

Bir daha mı dünyaya geleceğiz leyla.

Ha... ki.... ko.... ko...

Ha... ki.... ko.... ko...

Koltuk sallanıyor... koltuk...

Dolly...

Dollyyy...

Nerdesin kız?

Seni gidi kopya koyun.

Nerdesin?

Korkma kız....

Robotları artı değer üretemi içerisinde saymadılar diye yünlü yoldaşlarımızı yiyecek halimiz yok ya...

Ha... ki.... ko.... ko

Ha... ki.... ko.... ko

Emperyalizm Belli Ülke ve Uluslara Mı Özgü?1

Emperyalizm,  kapitalizme özgü bir olaydır. Kapitalizm öncesi emperyalizm yoktu ve toplumlar kapitalizme geçtiğinde, önce serbest rekabetçi kapitalizmle ve peşinden, kapitalizmin gelişmesi ve uluslararası yönünün daha fazla öne çıkmasıyla emperyalizmle tanıştı.

Biz bize benzemeyiz! [ismail cem özkan]

Kemalist arkadaşlar bazı sosyalistlerin kendileri gibi hayata baktığını ve yorumladıklarını gördükçe, duydukça diyorlardır “biz sosyalistiz herhalde!”... Ama Marksizimi bilen, onun düşünce yöntemini içselleştirmiş biri asla Kemalist olamaz ve hayata Kemalist gibi bakamaz, çünkü durdukları nokta farklı. Kemalistler burjuva ve sermaye bakış açısından devleti kutsallaştırıp, onu yaşatmak için düşünce yöntemini çizer, sosyalist ya da Marksistler ise tam tersidir, devleti “sönümlendirecek” işçi devleti kurmayı, yani işçi sınıfı ve mazlumların bakış açısına sahiptir...

Sayfalar