Cumartesi Mart 15, 2025

TKP/ML-TİKKO Rojava Komitesi

“Pirsus’ta yaşanan katliamın sorumlusu TC. devletidir”

Faşizmin sayısız ve sınırsız katliam ve soykırımlara imza attığını bildiren açıklamada TC’nin en azgın ve en koyu ırkçı ve gerici politikalara sahip olduğu vurgusu yapılıyor.  TC Faşizminin emekçilerin gençlerin ve kadınların kanıyla beslenmeden sömürü ve hegemonyasını sürdüremediğine dikkat çekilen açıklamada Şunlara değinildi: “Varlık nedeni emekçi devrimci kanı olan TC faşizmi insanlık ve uygarlık düşmanı yüzünü Pirsusta onlarca devrimci genci katlederek yüzlercesini yaralayarak bir kez daha göstermiştir.

Rojava devrimini boğmak başta Kürt halkı olmak üzere Arap-türkmen-asuri halklarının özgürlük istemini ve demokrasi iradesini kırmak isteyen kan emici faşist TC devleti her türlü provakasyon ve saldırganlıklara devam etmekten faşist DAİŞ çetelerini besleyerek halkların başına bela etmekten asla geri adım atmamaktadır. 

Faşist TC devleti sadece kendi ülke halkının azılı düşmanı değildir aynı zamanda Ortadoğu, Balkan, Kafkasya halklarının da yeminli düşmanıdır. Tarihi yüz yıla dayalı burjuva-feodal devlet bir yandan demokrasi çözüm yalan ve aldatmacısına başvururken diğer yandan bildik zorbalık yolunda yürümekten asla geri durmamaktadır. 

Politik olarak ciddi bir yönetememe krizi yaşayan faşist TC devletinin AKP hükümeti kanla yıkanmış yüzünü göstermekten kurtulamıyor. Her demokrasi-barış-çözüm söyleminin ardında iğrenç bir ikiyüzlülük sinsi bir sahtelik yatmakta vahşi katliam provakasyon planları hazırlanmaktadır. 

Kobanê'nin yeniden inşası için emek ve fedakarlıklarını ortaya koyup örgütlemek için bir araya gelen yüzlerce SGDF'li devrimci gence yönelik gerçekleştirilen onlarcasının ölümüne yüzlercesinin yaralanmasına yol açan imha ve yok edici saldırganlığın arkasında faşist TC devleti ve onun AKP hükümeti vardır. Seçim süreci boyunca HDP bürolarına yönelik gerçekleştirilen imha saldırılarının bir benzeri Pirsusta devrimci gençlere yönelik gerçekleştirildi. Bu türden barbar ve vahşi saldırılarla kitlelerde korku psiklojisi yaratmaya devrimcileri emekçileri sindirmeye diz çöktürmeye çalışanlar fena halde yanılmaktadır.”

Açıklamanın devamında, “faşizmin kendi yok edici katliam yasaları varsa demokratik halk devriminin de yenilmez halk savaşı yasaları vardır” denilerek şunlara yer verildi: “Faşizmin karşı devrimci iradesini kıracak ve ona asla unutamayacağı dersi vererek tarihin çöplüğüne atacak olan partimiz öncülüğünde emekçi halkımızın devrimci savaş iradesi ve kararlılığı olacaktır. Hiç kuşkusuz yapılan bu saldırıların ve katliamların hesabını irademiz ve kararlılığımızla soracağız…”  

TKP/ML-TİKKO Rojava Komitesi 

54142

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Sayfalar

Proletarya Partisi

Somut Duruma Dair Bazı Gerçekler

Gerek uluslararası planda ve gerekse yaşadığımız coğrafyada devrimci ve komünist hareket emperyalizm ve dünya gericiliğine karşı mücadelede geniş emekçi yığınların desteğine sahip değildir. Yine kendiliğinden gelişen kitle hareketlerini örgütlemede ve uluslararası dayanışmayı geliştirip büyütmede de yetersizdir.

Diktatör 'Reis' çıkış arıyor ..

Malum olduğu üzere T.C.

NATO, SAVAŞ KIŞKIRTICISI BİR ODAKTIR; DERHAL DAĞITILMALIDIR!

Başını ABD’nin çektiği, emperyalist bir saldırganlık paktı olarak kurulan ve icraatlarıyla bunun gereğince davranan NATO’nun 75. Kuruluş yıl dönümü vesilesiyle gerçekleştirilen zirvede, ABD Başkanı Biden, NATO’nun: “Saldırganlığa ve saldırganlık korkusuna karşı bir kalkan yaratma umuduyla kurulduğunu” söylüyorsa da ama tarihsel gerçekler bunun külliyen kaba bir yalandan ve de arsızca bir manipüle edişten ibaret olduğunu kolayca gözler önüne serer.

Bozkurt’un anlamı (Nubar Ozanyan)

Yoksullar ve ötekiler için her yer ölüm kokan mayın tarlasına döndü. Türk olmayanların, -ötekilerin- Türkiye’de soluk alması ve yaşaması zulme dönüştü. Öteki olarak yaşamak, çalışmak, kendi ana dilinde Kürtçe, Arapça konuşmak, şarkı söylemek, yasak ve suç olan bir ülkede demokrasiden, özgürlükten, insan haklarından bahsedilebilir mi?

Seçimler ve siyasi parti konusunda proletaryalarla sohbet

İstanbul'u kazanan türkiye'yi kazanır.

Nedir bu tayyip'in sözleriyle vücut bulan yaklaşım.

Bir hayel mi yoksa bir gerçeklik mi?

Veyahut da burjuvaların içerisinde bir insanın söyledikleri hala dört nala giden atlarıyla şehirlerin surlarını yıkabileceğini düşünen bizim insanların söylediklerinden daha gerçekçi sözler mi?

Gerçekten noelibarel politikaların en yoğun olarak hissedildiği şehirleri kazanmak türkiye'yi kazanmak mı demek?

Peki bunu böyle kabul etmek kolay mı?

DEVRİMCİ SİYASAL MÜCADELEYİ ANIN SOMUT GÜNCEL TOPLUMSAL SORUNLARI ÜZERİNDEN ÖRGÜTLEMEK.

Temel hedefleri, mevcut kurulu düzeni devrimci bir kitlesel kalkışmayla tasfiye edip, yerine sosyalist bir sistem kurmak olan devrimci sol-sosyalist ve komünist güç ve yapıların, devrimi gerçekleştirebilmeleri esasen, devrim öncesi süreci, devrimi örgütleyebilme hedefiyle ele almalarına ve bundaki performans ve başarılarına bağlıdır.

ADİL OLAMASINI BECEREMEYECEKSEK; BU SİSTEMİ YIKMAYA NE GEREK VAR Kİ?

Bugün, Devletin “üst aklı” denilen birimlerince organize edilip, şeriat özlemcisi dinci yobaz karanlık güçlerce gerçekleştirilen Sivas-Madımak vahşetinin 31. Yıl dönümü. Tam iki gün sonra da yine devletin aynı karanlık derin güçlerinin bir şekilde yönlendirdiği besbelli olan bir başka vahşetin, Erzincan-Başbağlar katliamının 31. Yıl dönümü.

BUGÜN ARTIK ÇOK DAHA AÇIK BİR HÂL ALAN ŞERİAT TEHDİDİNE KARŞI LAİKLİĞİ SAVUNMAK, SÜRECİN ÖNE ÇIKAN ACİL VE ÖNEMLİ GÖREVLERİNDENDİR.

Kendisini “Anayasal Hukuk Devleti” olarak tanımlayan bir devlet düşünün ki Anayasasında hâlâ; “Türkiye Cumhuriyeti, (…), demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” İlkesi yürürlükteyken; bu ülkede şeriat propagandası yapmak serbest olsun ve ama dayanağını mevcut Anayasa ve yasalardan alan, şeriata karşı çıkmak ve de laikliği savunmak suç olsun! 

Oy Zemano (Nubar Ozanyan)

Her yönüyle çürümüş sistemin katilleri, Kürdistan topraklarını yakmaya devam ediyor. Amed ve Merdin’de hem insanları hem de buğday ve mısırları yaktı. Evlat kokan Kürdistan toprakları şimdi duman kokuyor. Ateş ve dumanla yazılı TC’nin yüz yıllık tarihi “yakma ve yıkma”nın tarihidir. Bilmeyenler bilsin, duymayanlar duysun. Dün Ermeni kadın ve çocukları kiliselerde, Alevileri inanç ve ibadet mekanlarında, Kürtleri mağaralarda, köylerde yakanlar bugün yine Kürdü kadim topraklarında yakıyor.

CHP’NİN “Türkiye yüzyılı maarif modeli ”Ve kürtlerin iradesinin gaspı karşısında laisizm ve hukuk sınavı.

İslamo-faşist Erdoğan diktatörlüğünün, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ile yapmaya çalıştığının, tam olarak,eğitim ve öğretim sistemininSunni İslamcı dini esasları üzerine oturtulması olduğu, daha önceki iki yazıda ve keza Kürtlerin iradesine karşı bir sömürge siyaseti olan kayyum uygulaması da bir başka yazıda özetlenmişti.

Kadro Olmak Aynı Zamanda Kendimize Karşı da Kadro Olmak Demektir

Bir kadronun ihtiyaç duyduğu nitelikler bugün sürekli ideolojik saldırı altındadır. Burjuvazi sadece protestoları, teoriyi, örgütleri değil aynı zamanda doğrudan tek tek kadroları da hedef almakta ve onları ideolojik etki yoluyla etkisizleştirmeye ya da kendi tarafına çekmeye çalışmaktadır.

Sayfalar