Unutmayın! (İsmail Cem Özkan)

Maraş katliamının bir yıldönümüne daha yaklaşıyoruz... Unutmadık acıyı yaşatanları ve yaşayanları...
Maraş bir dönüm hatta kırılma noktasıdır.
Katliamda elde edilmek istenen sonuç ortada değil mi? 12 Eylül.
Katliamı yapanlar 12 Eylül’ü yapanlardır, organize edenlerdir, arkasında ki lojistik ve ideolojik güçtür...
Peki, ne yaptılar Maraş’ta?
Cevabı açık, katliam!
Peki, sonucu ne oldu?
Sol, o güne kadar toplum içinde kitleselleşmesi nicel olarak durduruldu, o katliamdan sonra sol kitle kaybeder oldu, kadrosu nitelik olarak iyi olmasına rağmen kitle içinde sola olan güven de göreceli olarak azaldı, çünkü katliama karşı yeterli kadar direnememiş, orada yaşanan göçü engelleyememiştir... Elbette elinde olan imkanlar ile direnen sol güçler oldu, fakat yeterli olamadı...
Sol, 12 Eylül’e giden ilk kırılmadan başarısız çıktı, sonra sol içi çatışmalar arttı...
Solu toplum içinde itibarsızlaştırmak ve gücünün olmadığını göstermek için amiral gemisi gazeteler ve onu izleyen medya ile büyük bir algı operasyonu yapıldı.
Fatsa seçimleri sonrası yaşanan 7 ay ikinci büyük kırılmayı ifade eder, çünkü Türkiye’nin en büyük kitle örgütü Devrimci Yol'un gücünün test edildiği bir alan ortaya çıkmıştır... Eğer Devrimci Yol Dersim seçimlerini kazanmış olsaydı belki orada başka bir test yapılırdı, fakat Fatsa seçimi kazanılmış, Devrimci Yol yönetime kendi kadrosu ile gelmiş ve soyut halden somuta dönüşmüş bir örgüt konumundadır.
O güne kadar Devrimci Yol ile faşistler eli ile kontrgerilla zaten mücadele ediyor ama bölgesel olduğu için onun gücünü test edilme şansı yoktu, Tariş grevi ve sonrası İzmir’de yaşananlar solun gücünü test edemezdi, genel fikir verebilirdi ancak ama Fatsa! Orası Devrimci Yol'un somut olarak ortaya çıktığı alan.
Orada yaşanacaklar Devrimci Yol'un gerçek gücünü göstereceği en önemli alan. Öte yandan yer altında örgütlenmiş olan TKP'ninde gücü test edilecekti. DİSK genel başkanı Kemal Türkler.
12 Eylül’e karşı direnişi ve sonrası gelişecekleri tahmin etmek isteyen ideologların yönlendirmesi ile kontrgerilla iki güce karşı bir darbeye karşı direniş testi yaptı ve 12 Eylül tarihini netleştirdi...
Bir suikast, yani siyasi cinayet, diğeri nokta operasyonu...
Sivil faşist güçlere ihtiyaç kalmayacak şekilde 12 Eylül darbesi yapılabilirdi artık, yapıldı da, çünkü nokta operasyonunda sivil faşistlerin kullanılması direnişi ülke sathında yok etmediği gözlenmişti...
Sivil faşistleri de hedefe koyan darbe nokta operasyonu yönetenlerin kafasında netleşmişti...
Maraş katliamı, Nokta Operasyonun ve Kemal Türkler cinayetinin habercisiydi, bugünden o günlere bakınca daha net anlaşılıyor...
Maraş katliamını unutmayın, çünkü bugünü anlamak istiyorsanız o katliam ve sonrası gelişen olaylar zincirine bakın, solu geniş toplum içinde itibarsızlaştırmakla kalmadılar, partileşmesinin ve gerekli örgütlenme yapmasının da önüne geçtiler...
Sol, 12 Eylül sabahı örgütsüz yakalandı, her ne kadar darbenin geleceği aylar öncesinden belli olmasına rağmen... Sola direniş için örgütlenmeye fırsat vermediler darbe yapanlar, halk değimi ile “yılanı henüz baştan başını ezmişlerdi”...
Maraş'ı unutmayın, 12 Eylül Maraş’ız anlaşılmaz...
Bugün yaşadıklarımız Maraş katliamın bir devamıdır.
İsmail Cem Özkan
Son Haberler
Sayfalar

Kavram Kargaşası (Sinan Dersim)
Her türlü şiddette karşıyız, düşman hukuku vb.
Düşünerek konuşmak, konuşarak yapmak siyasette, sosyal ilişkilerde önemlidir. Genelde bunun eksikliği yapma fiili ve amaçtaki net olma, olmamayla orantılı olarak değişkenlik göstermektedir.
Kişide, toplumda, örgütlülükten, örgütsüzlükten, egemenlikçi sistemden, ezilenlerin kurtuluş kavgasında düşünerek konuşma, konuşarak yapma derin ideolojik politik tercih ve kodlara göre olmakta ve bu kodların doğru yerinde oturması, oturmamasıyla orantılı değişkenlik göstermektedir.

Sınıf mücadelesinde rakamların ve nicelik gelişmelerin önemi (Mehmet Emin Gündoğdu)
Sınıf mücadelesi, kapitalist toplumun dünya çapında hakimiyetinden sonra farklı bir rol aldı. Sömürücü toplumlar kendi bağrından çıkan üretim araçlarının nicel birikimleri sonucunda, niteliksel sıçrama yaratıp eski toplumu yıkmıştır. Köleci toplumun bağrında gelişen Feodal üretim araçları köleciliği yıkmıştır. Feodal toplumun bağrında gelişen kapitalist üretim araçları, feodal toplumu yıkmıştır.

Doğu Rüzgarı, Batı Rüzgarını Yenecek!
Emperyalist kapitalist sistemin krizi dünya çapında etkilerini gösteriyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal saldırısıyla keskinleşen ve derinleşen kriz, beraberinde rakip emperyalist kampların birbirine yönelik hamleleriyle sürüyor. Rusya’nın “nükleer silah kullanma” ve savaş için “kısmi seferlik” ilanının ardından işgal ettiği bölgelerde düzenlediği referandumla bu bölgeleri ilhak etmesi; Rusya üzerinden Almanya’ya doğalgaz taşıyan Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarındaki sabotaj ihtimali güçlü olan patlama ve sızıntılar bu çelişkileri daha da keskinleştirmiş durumdadır.

Nanikkk... Nanikkk...
Reytingler sıfır.
Reytingler sıfır.
Ah... dostlar... ah..
Sormayın gitsin... sormayın gitsin...
Yükselmesi beklenen toplumsal muhalefetin (!) reytingleri de artırabileceği düşüncesi biz yazarlara öyle yazılar yazdırıyor... öyle şeyler yapıyor ki...
Sormayın gitsin.
Bir bakıyorsunuz ki içimizde biri:
Her türlü burjuvalarla işbirliğini savunurken...
Bir diğeri:
İş, dünya proletaryalarının çeşitliliğiyle enternasyonalizmi savunmaya gelince su koyu verebiliyor.
Başka biri de:

Sosyalist Güç Birliği Kimin Tarafında?
Sosyalist Güç Birliği 20 Ağustos günü kuruluşunu deklare etti. Sol Parti, Türkiye Komünist Partisi, Türkiye Komünist Hareketi ve Devrim Hareketi’nin oluşturduğu ve seçim takvimine ayarlı olduğu açık olan Birlik, kamuoyuna duyurduğu deklarasyonda kuruluş amaçlarını beş madde halinde sıraladı.
Kabaca özetlersek Güç Birliği; eleştirilerinin merkezine R.T.Erdoğan şahsında “Tek Adam Rejimi”ni koyuyor. Bu rejimin dinci gericilik temelinde inşa edildiğini dile getirerek buradan hareketle bir laiklik savunusu yapıyor.

Harekete Geç, Kavganın Öznesi Ol
Zorluk ve fırsatların iç içe geçtiği bir süreçten geçiyoruz. Ortaya çıkan fırsatlardan yararlandığımız oranda bu zorlukları aşabiliriz.
Bugün geniş yığınlarda iktidara karşı tepkinin giderek artması, değişim için yüksek sesle dile getirilen itirazların-soruların çoğalması sınıf savaşımını geliştirme bakımından fırsatlar içermektedir.

Ermeni kaldı mı? (Nubar OZANYAN)
12 Eylül’ü 13 Eylül’e bağlayan gece Azerbaycan işgalci ordusu, arkasına ve yanına aldığı TC ordusuyla birlikte Ermenistan topraklarına saldırı başlattı. Birçok sivil yerleşim yeri bombalandı.

Militana Mektuplar…(2)
Merhaba tekrardan…
Yanı başımızda sürüp giden çekişmeli hayatımızdan biriktirdiğimiz anlardan seslenebiliyoruz ancak. Sesimiz ulaşıyorsa korkmaya ve umutsuzluğa kapılmaya gerek yok, tohum mutlaka filizlenmeye yüz tutar.
Hayatımıza geri dönüp bir bakmaya ne dersin. Korkularımızın mı cesaretimizin mi baskın olduğunun muhasebesini yaptığımızda ne görürüz?
İnsan dediğimiz canlı varlık her ikisini birlikte yaşar diyalektiğin gereği olarak. Korkularımız, bastırılmış öfkelerin dışa vurumuna götürür bizi. Burada cesaret denilen olgu karşımıza çıkar.

Tanrıyı Ette Bulma
Demek... öyle...
Dolly...
Dolly...
Bastır etleri leyla.
Çevir mangalı leyla.
Bir daha mı dünyaya geleceğiz leyla.
Bir daha mı dünyaya geleceğiz leyla.
Ha... ki.... ko.... ko...
Ha... ki.... ko.... ko...
Koltuk sallanıyor... koltuk...
Dolly...
Dollyyy...
Nerdesin kız?
Seni gidi kopya koyun.
Nerdesin?
Korkma kız....
Robotları artı değer üretemi içerisinde saymadılar diye yünlü yoldaşlarımızı yiyecek halimiz yok ya...
Ha... ki.... ko.... ko
Ha... ki.... ko.... ko

Emperyalizm Belli Ülke ve Uluslara Mı Özgü?1
Emperyalizm, kapitalizme özgü bir olaydır. Kapitalizm öncesi emperyalizm yoktu ve toplumlar kapitalizme geçtiğinde, önce serbest rekabetçi kapitalizmle ve peşinden, kapitalizmin gelişmesi ve uluslararası yönünün daha fazla öne çıkmasıyla emperyalizmle tanıştı.

Biz bize benzemeyiz! [ismail cem özkan]
Kemalist arkadaşlar bazı sosyalistlerin kendileri gibi hayata baktığını ve yorumladıklarını gördükçe, duydukça diyorlardır “biz sosyalistiz herhalde!”... Ama Marksizimi bilen, onun düşünce yöntemini içselleştirmiş biri asla Kemalist olamaz ve hayata Kemalist gibi bakamaz, çünkü durdukları nokta farklı. Kemalistler burjuva ve sermaye bakış açısından devleti kutsallaştırıp, onu yaşatmak için düşünce yöntemini çizer, sosyalist ya da Marksistler ise tam tersidir, devleti “sönümlendirecek” işçi devleti kurmayı, yani işçi sınıfı ve mazlumların bakış açısına sahiptir...