Cuma Nisan 26, 2024

Gelecek Sosyalizmdir!

Kapitalizm, en az 400 yıldır bu dünya üzerinde varlığını ve yaklaşık 300 yıldır da egemenliğini sürdürüyor.

Kapitalizmin dünyayı  getirdiği durum önümüzde duruyor. Her haliyle çürümüşlük ve Cehennem!

Burjuvazinin kendi istatistikleri de, kapitalizmin dünyayı uçurumun eşiğine getirdiği gerçeğinin üstünü örtemiyor.

Savaş, yoksulluk, katliam ve bunların artarak devam etmesi ve kapitalist sistem altında insanlık için ufukta herhangi bir umut ışığının görülememesi...

Doğanın bütünüyle tahribi. Yok olmaya doğru hızla giden ekolojik denge ve kendini yeniden yenileyememe olgusu...

Kelimenin tam anlamıyla bir avuç zenginin, dünya nüfusunun %99’nun gelirine el koyduğu ve buna koşut olarak silahlanmanın hızla arttığı gerçeğinin yanında, açlıktan ölenlerin sayısının ikiye katlandığı ve kitlelerin yerlerinden, yurtlarından sürülerek göçmen haline getirildiği...

Önümüzdeki yıl ve daha sonraki yılların, geçmişte kalan yıllardan daha kötü olacağı gerçeği.

Daha büyük savaşların, yoksullaşmanın, kitlesel göçlerin, savaş ve  kapitalist bolluk içindeki kıtlıklardan dolayı ölümlerin artarak devam edeceğinin, kapitalist ekonomi-politiğin önümüzde durması...

Oysa, dünya, 12 milyarı nüfusu doyuracak kadar üretim bolluğuna sahip. Topraklar, sular ve hava, üzerinde yaşayan canlılara yetecek kadar boldur. Her canlı doğal yaşamı içinde, yaşadığı ortamı da yeniden üretir. Kapitalizm, insan da dahil, tüm canlıların kendini yeniden üretmesinin önünde engel duruma gelmiştir. Kapitalizm yıkılmadan bu yıkım durmaycaktır.

Yüzüncü yılını kutlayacağımız 1917 Ekim Sosyalist Devrimi; onca savaşa ve iç savaşın yıkımına karşın,  kısa süre içinde açlığı, yoksulluğu yok etti.

Kadınlar üzerindeki tüm baskıları ortadan kaldırdı. “Eşit işe eşit ücret”i yasallaştırdı ve bütün cinsiyetçi ayrımcılığı son verdi.

Herkesin işi, evi ve aşı oldu. Ne sokak çocukları ne fuhuş ne dilencilik ne de sömürü kaldı.

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği; 35 tane ulus ve etnik ulustan işçi sınıfı ve emekçilerin oluşturduğu bir sosyalist cumhuriyetti. Bu kadar ulusal çeşitliliğe rağmen bütün uluslardan halklar kardeşçe bir arada yaşadı. Ne din ne de milliyet kavgası oldu.

1 Ekim 1949 Çin Devrimi, 3 yıl içinde, fuhuş, dilencilik ve sokak çocukları kapitalist gerçekliğini yok etti. Mao’nun, halk üzerinde; “siyasi, klan ve dini otorite” diye tanımladığı, “üç büyük baskı”yı ortadan kaldırdığı gibi, bunlara ek olarak, kadınlar üzerindeki “dördüncü otorite” olarak tanımladığı “koca baskısı” da kısa sürede ortadan kaldırıldı. O dönemin 500 milyonluk Çin’i, İşçi sınıfı önderliğindeki devrimle, kısa süre içinde açlığı ve sömürüyü ortadan kaldırmayı başardı.

İnsanlık, kendi geleceğini karanlıklar zebanisi burjuvaziye teslim edemez. En kısa zamanda bundan kurtulup, toplumsal gelişmelerin doğal diyalektiğini, işçi sınıfı kendi eliyle gerçekleştirmek durmundadır.

Bütün sosyalist ülkelerin yıkılmış olması gerçeği, kapitalizmin caniliğine hak vermez. Sosyalist ülkeler yeni ve tecrübesizdi. Kapitalist haydutların bütün yıkma çabalarına karşı insanlığa büyük kazanımlar kazandırdılar. İşçi sınıfı ve emekçiler, gelecek yıllarda geçmişten öğrenerek, geleceklerini geriye dönüşümsüz kuracaklardır.

Kapitalizmin cehnneminden tek bir çıkış yolu vardır: SOSYALİZM!

2017’de sosyalist bilinç ve mücadelenin geliştirilmesi ve sosyalizmin kızıl bayrağını yaşamın her alanında daha yükseklerde dalgalandırmak umuduyla..! 

46081

Yusuf Köse

Yusuf Köse teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır. Ayrıca 7 adet kitabı bulunmaktadır. Kitapları şunlardır: Emperyalist Türkiye, Kadın ve Komünizm, Marx'tan Mao'ya Marksist Düşünce Diyalektiği, Marksizm’i Ortodoks’ça Savunmak, Tarihin Önünde Yürümek, Emperyalizm ve Marksist Tarih Çözümlemesi, Sınıflı Toplumdan Sınıfsız Topluma Dönüşüm Mücadelesi.

yusufkose@hotmail.com

http://yusuf-kose.blogspot.com/

 

 

Yusuf Köse

Bu Senin Hikâyendir

Sen bir halksın. "MÜMİN VE EFENDİ" bir halksın.

Halkların devrimci birliği

Emperyalizm bir yandan ranta dayalı sermayesini büyütürken diğer yandan ezilen dünya halklarının yaşamında büyük bir ağırlık olarak duran sefaletin yaratıcısı ve sorumlusudur. Dünyada var olan ve yaşanan köleliğin ve yoksulluğun yaratıcısı ve sürdürücüsü durumunda olan emperyalizm bütün faşist-gerici ulus devletlerle birlikte yaşatılan soykırım ve katliamlarında baş sorumludur. Emperyalistler ve yerli gerici faşist iktidarlar Ortadoğu’da ve ülkemizde ulusal-dinsel-mezhepsel çatışmaların düşmanlıkların yegane sorumlularıdır.

Kürdistan boşalıyor!

Özyönetim ve Hendek

Katliam, yıkım ve göçün diyarı oldu !
Oysa birkaç ay öncesine kadar umutlanmış ve özyönetimle kendi kendimizi yöneteceğimize dair hesaplar yapmıştık.
Devletin Moğol psikozuyla Kürdün kendi kendini yönetme isteğini bastıracağını kimse düşünememişti, düşünemezdi, zira Erdoğan, İran mola rejiminin sünni versiyonlu dinci rejiminin ayak yerini yapmak için yapay bir barış ortamı yaratmıştı. Bu barış ortamına hepimiz kandık, "yetmez ama evet" lerle destekledik, rehavete kapıldık ve işlenen tüm suçlara da ortak olduk.

Umudun Yazarı Sizler Gibi Olmaksa ...

İnsanı faşistlikten kurtaran sevdikleri için üretikleri değil ki .

İnsanı faşistlikten kurtaran sevdikleri dışındaki insanlar içinde üretmesidir .

Vallah zenginlere döndük. Billahta zenginlere döndük. 

Hani şu nasıl kazanıldığını bilmeyen,  har vurup harcayan,  çocukları olan zenginler var ya,  ha…  onlara döndük.

Bu kadar da olmaz ki .  

Dünyanın neresinde halkın sosyal yaşantısının içerisinde çıkıp gelen tınılar  çalındığında devrimcide burçak tarlasına iştirak etmez ki .

Bir şeyde diyemiyorsak .

Berlin’e Savaşı Öldürmek İçin Gitmek

„Çocuklarınıza mutlaka şunu anlatın;Bizler, kadınlar olmasaydık,1945’inİlkbaharı da olmazdıYaşanmazdı”(Nonna Aleksandrovna)[1]

Berlin’e Savaşı Öldürmek,Sur’a Kürt katliamını Durdurmak İçin Gitmek...

 II. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın en vahşi günleriydi. Bütün emperyalistlerin dört gözle, Sovyetlerin Nazilerin eline düşmesini beklediği anlardı. Ama, Nazilerin hesaplayamadığı bir şey vardı. Sovyet kadınları...

TKP/ML-MK:8 Mart emekçi kadınların örgütlenmiş isyanıdır!

8 Mart 1857’de Amerika’da Kadın işçilerin temel hakları için mücadele ederken 129’nun yanarak katledilmesiyle temel buldu Dünya emekçi Kadınlar günü. Proleter kadınların kapitalizme karşı açtığı isyan bayrağının kızıl rengi bugün kadın hakları mücadelesinin hala temel itim gücü olmaya devam ediyor. 1857 ile rengini alan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü, bugün kadınların sınıfsal sorunları yanında ezilen cinsiyet olmasından kaynaklı sorunlarla birlikte daha geniş anlama bürünen bir toplumsal mücadele karakteri kazanmıştır.

Son kavga sınıf kavgasıdır! İsmail Cem Özkan

“Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” Köroğlu

Sınıf kavgasında taraflar meydana çıkıp er kavgası yapmamaktadır… Köroğlu değimi ile tüfek icat oldu. Bir tüfeğin sınıf lehine kullanılması ve sınıfı için sermaye birikimi aracı olduktan sonra savaşlar meydanlara çıkıp, daha karmaşık ilişkilerin olduğu bir alana kaydı. Kapalı kapılar arkasında verilen kararlar sonucu birçok insan haberi dahi olmadan, ne için öldüklerini bilmeden toplu katliamların, soykırımların kurbanı oldu.

Koçgiri'nin Onurlu Direnişi‏

Bilinmelidir ki, 1921’de Koçgiri, 1930’da Zilan ve 1937-38’de Dersim’de yaşananlar, resmi belgelerde tahrif edilerek gösterilmeye çalışıldığı gibi asla isyan değil, birer katliamdır. Hatta Dersim 1937-38 bir soykırım girişimidir.

Gelo ew ki ye / Jı wé da te ye /

Çı bejnik le ye / We ki reyhan e /

Navé wî Alîşer e / Him mér e him reyber e /

Li çiya ye Koçgîriyê zulfîkare

Kürt Ulusu Duygusal Bağlarının Olmadığı; Zoraki ‘Yaşama Birliğine’ Son Veriyor.

İsteyerek, gönüllü birlikteliği taşımayan, zoraki, tek taraflı ve baskıya dayalı bir evlilik mutlak ki, bir gün isyana başkaldırıya dönüşerek, kendi bağımsızlığını, özgürlüğünü isteyecektir. İstenen şu; bireyin, kadının, toplumun ve bir ulusun kendi iradesiyle her konuda kendisinin özgürce karar vermesidir. Kürt ulusu hiçbir zaman eşit şartlarda bir birliktelik yaşamadı. Türk ulusu her yönlü (sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik ve yaşamsal ) bir imtiyaza, hâkimiyete sahipti, halen de öyle. Evlenip boşanmada olduğu gibi tüm toplumsal sorunlarda da Türk ulusu ezici üstünlüğe sahiptir.

Ey Ahmet Hakan! – Kadir Amaç

Gazeteci ve haber spikeri kamuoyunu doğru bilgilendirmeye dayalı bir informasi mesleğidir! Gazeteci ve haber spikeri olan insanlar; billim adamı değildir, düşünür değildir, siyaset bilimci değildir, toplum bilimci değildir, din bilimci değildir, tarihçi değildir ve hasılı kelam jurnalcilikten başka hiç bir şey değildir!

Davutoğlu Duran Kalkan'dan korkmuyor! Teslim Töre

Basına yansıdığı kadarı ile Duran Kalkan savaşı boyutlandıracaklarını, her tarafı savaş alanına çev...ireceklerini, bu savaşla “2016 baharı Kürd'ün baharı olacaktır” diyor. Buna karşın Davutoğlu da “bizi kimse korkutamaz” ve “biz her yerde olacağız” diye yanıt veriyor. Şu savaşın Türkiye'de ne hale geldiğini ya da getirildiğini görüyor musunuz? Çok korkunç trajedi komedi bir durum. Savaşan iki güçten birisi olan PKK adına Duran Kalkan savaşla Kürtlere “baharı” getireceğini, “2016”yı “Kürtlerin baharı” yapacağını söylüyor, Duran Kalkan'ın bu açıklamasına karşın savaşın diğer tarafı olan T.

Sayfalar