Cumartesi Mayıs 18, 2024

Partizan: ATİK ve Yeni Kadın’ın mücadelesini sahipleniyoruz

"Bir yandan Ortadoğu’daki savaşın bizzat besleyicisi olduğu ayan beyan ortadayken bir yandan demokrasi havariliği yapan kapitalizm; kendi sınırları içinde yaşayan göçmenlerin hak arama mücadelesine yıllardır yaptığı gibi saldırmaya devam ediyor. Avrupa'da antiemperyalist, antikapitalist mücadele yürüten ve 7 Haziran Genel Seçimlerde HDP'ye desteğini açıklayan Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK)'e; Almanya ve İsviçre'de operasyon gerçekleştirildi. Komando tipi polislerin yer aldığı ve terörize edilerek gerçekleştirilen baskınlarda 8 ATİK ve Yeni Kadın üyesi gözaltına alındı ve TKP/ML üyeliği iddiasıyla 129 a /b maddelerine binaen çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

Kurulduğu tarihten bu yana, başta T. Kürdistanı olmak üzere Türkiye’den Avrupa’ya yerleşmiş göçmenlerin örgütlendiği ATİK ve Yeni Kadın’a yönelik yapılan bu saldırı gerçekleri tekrar ortaya koyuyor. Kadınların, toplumsal cinsiyete karşı mücadele ettiği Yeni Kadın’a ve keza işçilerin, kadınların, başta Kürtler olmak üzere tüm ezilen ulus ve milliyetten halkın örgütlenerek Avrupa’nın en büyük muhalif gücü haline getirdiği ATİK’e yönelik bu saldırılar gösteriyor ki, emperyalizm ve kapitalizm, kendisine tehdit olarak algıladığı muhalefet söz konusu olunca “özgürlükçülük” naralarının altındaki faşizm ortaya çıkıyor.

Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte toplumda ortaya çıkan muhalefet ve örgütlenme isteğinden korkan egemenler, bu nedenledir ki halkın örgütlenme alanlarına saldırıyor, saldırmaya da devam edecektir. Özellikle genel seçimlerin yaklaştığı bu günlerde bu operasyonların aynı zamanda HDP’yi yıpratmak amaçlı yapıldığını, dolayısıyla devam edebileceğini görmek de zor değil. Ayrıca katliamcı TC’nin bu saldırıya ortak olduğunu da biliyoruz, “iç güvenlik paketleri”ni boşuna hazırlamadığını da. Ancak bu da böyle biline ki; onlar saldırdıkça bizler Ortadoğu’da, Avrupa’da ve Türkiye’de zulmün ve haksızlığın her zaman karşısında olduk, olmaya devam edeceğiz.

Bu saldırıların altında yıldırma/korkutma ve tasfiye etme amacının yattığı da aşikâr olmakla birlikte tekrar pahasına yineliyoruz; her zaman egemenlerin karşısında, ATİK ve Yeni Kadın ile omuz omuza olacağız. Bizler, gücünü ezilenlerden alan meşru demokratik kitle örgütleriyiz; saldırılardan korkmuyoruz, susmuyoruz, asla boyun eğmiyoruz.

Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizleri yıldıramaz

Yaşasın örgütlü mücadelemiz

Partizan

 

53063

Cumhuriyet Bayramı' Ve Bagımsız Türkiye Hangi Sınıfın Ideolojisidir?

'Cumhuriyet Bayrami' Ve Bagimsiz Turkiye Hangi Sinifin Ideolojisidir?

 

'Bir Marksist toplumsal uzlasmaya degil, sinif mucadelesine dayanir' der Lenin.

Sinif mucadelesi ise tekduze bir rota izlemez.Tarihin her toplumsal akisinda farkli bicimler olarak karsimiza cikar. Komunistler iradeci-idealist degil dialektik olguculuga dayanir. Canlidir Marksistin dunyasi, basma kalip, tekduze, soyut ilkeler ve kaliplar bakisi burjuvazinin dunya gorusudur.

 

Solu Liberalleştirmek

 

Sol’u liberalleştirme; onu devrimci özünden kopararak, burjuva düzen içi bir hareket haline getirme ve burjuva sistemine karşı toplumsal devrimci alternatif olmaktan çıkarma çabaları, solun tarihi kadar eskidir. Toplumun burjuva-proleter kampa bölünmesinden bu yana da, burjuvazi, sol’u sol olmaktan çıkarmanın her türlü yolunu denemeye, şiddetin yanında, ideolojik ve siyasal olarak onu yozlaştırmaya özel bir önem verdi. 

Kürdistan ve "Demokratikleşme"

Kürdistan tarihi açısından 90'lı yılların en önemli olgusu Kürdistan ulusal kurtuluşçuluğunun kadrosu,hemen hepsi bağımsızlıkçı çizgide binlerce Kürd aydınının imha edilmiş olmasıdır.Öylesine bir soykırım ki hesabını gören de soran da yok,ortalık da "barış"çılardan ve "unutmaya ve affetmeye hazırız"cılardan geçilmiyor.Kürdistani stratejik aklın ve ulusal kurtuluşçuluğun taşıyıcısı bu kategorinin imha edilmesi,kalan yerli/yerel aydınların Türki metropollara ya da yurtdışına kaçması/kaçırtılması ve eşzamanlı olarak Kürdistan köylülüğünün sömürgecilerce Kürdistan dışına göçertilmesinin ulusal

Iki Birlesir Bir Olur Ya Da HDP

Iki Birlesir Bir Olur Ya Da HDP


Ertugrul Kurkcu ''Halkin uzerine bilgelik tesis etmek degil, halkin bilgeligini temel alan bir partiyiz'' diyor...Kongreye Apo ve Recep kutlama mesajlari yolluyor!

 Tum milliyetlerden Isci-Koyluler Revizyonizmi gormuyor ve alkisliyorsunuz!

 Sunu diyor sizlere Kurkcu; Isciler-Koyluler ,Marksizm-Leninizm gibi sizi kurtarmaya calisan akimlara kapilmayin...!

Bölünmek için Birlesin


Bölünmek için Birlesin!

Bir Maoist hayati iki ucundan kavrar her zaman; Burjuvazi ve Proleterya ucundan. Birin iki oldugunu kavramamis bir kafa Marksist bir kafa degildir.
Komunist partiler icin Demokratik-Merkeziyetcilikin tek bir anlami vardir; Demokrasi KP lerde Burjuvaziyi temsil eder; Merkeziyetcilik Proleteryayi temsil eder....

Yaranın Merhemini cellattan mı isteyecegiz!

           Yeğişe Çarents   15 Mart 1921  Yer Berlin Charlottenburg semti,

   İttihat ve Terakki Cemiyeti başkanı,İç işleri bakanı,1915 Ermeni Soykırımı'ndan birinci de rece sorumlu,1,5 milyon Ermeni'nin ölümüne sebep olan Tehcir kararnamesi'nde imzası bulunan Talat Paşa Erzincanlı Soğomon Tehleryan tarafından öldürüldü.  Ermeni soykırımı'nda ölenlerin İntikamını almak için Talat Paşa Berlin'in en işlek caddesinde gündüz vakti ensesinden vurularak Ermeni halkı adına cezalandırıldı.Kaçarken polisler tarafından yakalandı.Direniş göstermedi.

Şiirin Şairleri, Şairlerin Şiiri -

“Biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçin her satırını çizip notlar düştük kıyılarına”[1]

“Herkes gider, şiir kalır,” der İbrahim Tenekeci.Doğrudur; öyledir…

Şiirin tarihi şaire doğru akarken; “Şiir kelime kaynar. Bir kazandır, dumanlar tüter içinden,” der Ahmet İnam…

İnsan ruhunun ve yaşamın derinliklerine nüfuz eden şiir ölmez, öldürülemez; çünkü ölümsüzdür…

Hayır; ‘Buz’[2] başlıklı yapıtı ile ‘2011 Turgut Uyar Şiir Ödülü’ne değer görülen Osman Özçakar’ın, “Şiir biraz da sözcüklerle manipülasyon yapma işidir,” tespitine katılmak mümkün değil.

Yeni Süreçte Bize Düşen Görevler/ Hasan Aksu

 

Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir

 
 
Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir; Din Sinif Mucadelesindeki Rolune Gore Ele Alinir!
Herseyleri yalan, demogoji, carpitma, sahtekarlik...

Alevi Açılımı mı, İzzettin'in Hançeri mi ?

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın okyanus ötesinde ikamet eden Fethullah Gülen hocayla ve Alevi toplumunun her dönem sisteme yedeklenmesi, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerle kimlik mücadelesinden uzaklaştırılması için gönüllü olarak çalışan İzzettin Doğan’ın son asimilasyon projesi çalışması netleşmeye başladı.

 

İtiraz ahlaki[*]

 

“İnsanlarda eksik olan

güç değil iradedir.”[1]

 

Zor, ancak zor olduğu kadar da güzel ve umutlu günlerden geçiyoruz.

İnsan olma hâli(miz), bir kere daha sınanıyor.

Sayfalar