Cumartesi Mayıs 4, 2024

Rojava’dan bir Partizan “Aliboğazı-Rojava-Gentari direnişi bir uzlaşmazlık felsefesidir!”

Halk ordusu savaşçıları kısa süreli aralıklarla iki farklı alanda farklı iki ayrı direniş mevzisi olan Aliboğazı ve Rojava topraklarında büyük bir kahramanlık örneği sergilediler. Birincisi Aliboğazı ikincisi ise DAİŞ çetelerine karşı direnip savaşarak, düşmana darbe vurup mevzilerini korudular.

Aliboğazı’nda yaratılan direniş kahramanlığı aradan uzun zaman geçmeden bu kez Rojava’da, “Gentari”de yaşatıldı. Bu iki direniş halk ordusunun savaş tarihine eklenen önemli ve anlamlı tecrübe notları niteliğindedir. Halk ordusu, yaratılan direniş mevzileri üzerinde yükselerek daha ileri ve gelişkin savaş adımları atmanın zemini ve dinamizmini hazırlıyor. Her bir direniş ve savaş pratiği, bir önceki yaratılan gelişim zemini üzerinde yükselerek ilerler. Gelecekte yaratılacak direnişlere güçlü itim sağlar.

Aliboğazı, hak ordusunun, özgürlük güçlerinin, gerillanın bir direniş ve yaşam mevzisidir. Buraya yönelik saldırıda halk ordusunun savaşçıları düşmanın her türlü teknik ve sayısal üstünlüğü karşısında şehitler pahasına muazzam bir direniş ortaya koyarak mevzilerini savunup korumuştur.

Aliboğazı direnişinin yarattığı kahramanlık, devrime-halka bağlılık geleneği bu kez “Enternasyonal Özgürlük Taburu’nun” bileşeni olan halk ordusu savaşçıları tarafından Rojava’da yaşatıldı. Halk ordusunun savaşçıları Aliboğazı direnişinin esintisini ve savaş pratiğini bu kez Rojava topraklarında yaşattı. DAİŞ çetelerinin kalabalık bir gücüne karşı savaşçılar enternasyonal özgürlük güçleriyle birlikte büyük bir direniş sergileyerek saatlerce süren çatışma sonucu en az on altı çete mensubunu savaş dışına iterek, büyük bir bölümünü de etkisiz kılarak inisiyatif ve morali elinde tutmayı başarmıştır. Rojava-Gentari mevzisi, enternasyonal özgürlük güçleriyle birlikte savaşılarak savunulmuştur.

Halk ordusu savaşçılarının Rojava-Gentari direnişinde sergiledikleri pratik Aliboğazı direnişinin yarattığı ve yaşattığı iddia ve cürettir. Gökyüzüne saldırı cesaretidir. Halka ve devrime olan bağlılık yeminidir. İdeallere ve devrimci görevlere sıkı sıkıya sarılma geleneğidir. Düşmanın fiziki ve teknik üstünlüğüne karşı devrimci iradenin ortaya konmasıdır. Sergilenen kararlılık bir “uzlaşmazlık” tezidir. Emperyalizmin ve faşizmin hegemonyasına teslim olmama-zulmüne boyun eğmeme-irade ve yönetimini kabullenmeme, varlığını reddetmedir. Düşmanın ideolojisine-felsefesine-politikasına-askeri varlığına ve iradesine karşı savaş açmadır. Düşmanın sömürü ve zulme dayalı dünyasına karşı koyuş bildirgesidir. Sayısal-teknik donanım olarak ne kadar sınırlı ve zayıf olursa olsun devrimci kararlılık ve irade ortaya konulduğunda, silahlı ve örgütlü direniş sergilendiğinde düşman ve zorluklar alt üst edilir.

Aliboğaz ve Rojava-Gentari direnişlerini sadece askeri bilim-strateji-taktik–emir komuta işleyişi-inisiyatif-esneklik-planlama-koordineli hareket etme boyutları temelinde ele alıp değerlendirmemek gerekir. Bundan daha önemli ve tayin edici olan her şeye olduğu gibi askeri harekete de yön veren ideolojik temeldir. İki zıt askeri gücün, çatışma ve savaşımına yön veren, birbirine zıt iki farklı ideolojinin gerçekliğidir. İki zıt sınıfın amacı, hedefi, iradesi, kararlılığı ve insanın savaşımıdır. Savaşı sadece askeri sahada birbirini alt etmek yok etmek isteyen iki askeri gücün savaşımı-çarpışması olarak algılamamak gerekir. Savaş aynı zamanda iki zıt ideolojinin, politikanın, amacın savaşımı ve bir birini alt etme mücadelesidir. Birbiri üzerinde üstünlük sağlama pratiğidir. Hangi sınıf, hangi ideoloji, hangi irade ve kararlık birbiri üzerinde üstünlük sağlayacaktır? Kim kazanacak? Kim alt edilip yok olacaktır?

Birlikte savaşma kararlılığı…

Aliboğazı-Rojava direnişinde kazanan proletarya ve ezilen mazlum halklardır. Rojava-Gentari’de kazanan enternasyonal devrimci dayanışmadır. Kazanan omuz omuza birlikte yoldaşça-kardeşçe savaşan farklı devrimci örgütlerin birleşik iradesi, gücü ve dayanışmasıdır. Ortaya koydukları savaş ve direniş kararlılığıdır. Rojava’da direnme savaşı aynı zamanda güçlü devrimci dayanışmayı, kardeşliği, yoldaşlığı ve enternasyonalizmin birlik ruhunu da yaratmaktadır. Onun zorunluluğunu, bilincini, olmazsa olmazlığını dokumaktadır. Aynı amaç ve hedef için silahlı mücadele ve direniş zemininde bir araya gelindiğinde yaratılmayacak, yapılamayacak, kazanılamayacak hiçbir şeyin olamayacağını göstermektedir. Enternasyonalizmin-direniş ve eylem birliğinin-birlikte ortak hareket etme, yürüme ve ilerlemenin devrimci örneklerini göstermektedir. Dayanışmanın pratiklerini sergilemektedir. Yaklaşık iki yıla yakın bir zamandır yaratılan ve yürüyen enternasyonal özgürlük taburu “birlik-mücadele-daha ileri birlik” ilkesiyle hareket etmektedir. Kürt-Arap-Türk-İspanyol-Yunan-Fransız-Kanadalı-Süryani-Ermeni-Çeçen- Türkmen vb.lerinin ortak mücadele geleneğini yaratan bu direniş, sadece birlikte nasıl savaşılabileceğini değil aynı zamanda farklılıklara ve özgünlüklere karşın birlikte nasıl yürüneceğini, ortaya çıkan ve çıkabilecek sorunların nasıl çözülebileceğini de göstermekte ve öğretmektedir.

Her devrimci Aliboğazı ve Rojava-Gentari direnişine bakarak ideolojik duruşunu-tavır ve tutumunu-yönünü belirlemelidir. Yaşamını-alışkanlıklarını-konumlanmasını-mevzilenmesini-hareket tarzını-görev ve sorumluluk karşısındaki pratiğini yeniden ve yeniden düzenlemek-örgütlemek-devrimcileştirmek gibi ciddi bir görevle karşı karşıyadır. Direnişin-savaşın-demokratik halk devrimin yolu mu tercih edilecektir? Yoksa pasifizmin-reformizmin-düzen içi yaşam ve duruşun yolu mu tercih edilecektir?

Aliboğazı-Rojava-Gentari direnişi bir uzlaşmazlık felsefesidir!

Devrim iddiası ve amacı taşıyan her devrimci hiçbir tereddüde düşmeden ve kararsızlığa yer vermeden, hiçbir küçük çıkara değer biçmeden kendisini uzlaşmazlık ilkesi temelinde sorgulamalıdır. Sınıf düşmanları-ideolojisi-felsefesi-alışkanlık ve yaşamı karşısında uzlaşmazlık temelinde kendini sorgulamalı-eleştirmeli-hesaplaşmalı-çatışmalı yeniden kendini sınayacak güçlü devrimci pratiklere atılmalıdır. Nitelikli-köklü devrimci bir kopuş ve sıçrama yaşamalıdır. Ciddi bir uyanışa, silkinip ayağa kalkmaya ve devrimci görevlere sıkı sıkı sarılmaya ihtiyaç vardır. Aliboğazı-Rojava direnişleri bir savaş çağrısıdır. Her devrimci kendisini bu savaş ve direniş çağrısının bir öznesi-adayı olmak için ideolojik-psikolojik olarak hazırlamalıdır.

Elbette herkes kendisine yakışır yolu tercih edecektir. Ancak sınıf bilinçli proleterler-proleter devrimciler-Partizanlar kendilerine yakışır yol olan Aliboğazı-Rojava direnişinin çizdiği savaş yolunu çoktan seçmiştir. Aliboğazı şehitlerinin çağrısını çoktan savaş çağrısı olarak kabul etmiştir.  Ve bu yolda yürümeyi bir görev olarak kabul etmiştir. Bu yol en ileri direniş yoludur. Bu yol, sınıf savaşımları ve devrimler tarihi boyunca denenmiş ispatlanmış özgürlüğü ve kurtuluşu yakınlaştıran en güvenilir en sağlam devrimci yoldur.

Rojava’dan bir Partizan 

45746

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Partizan'dan

Proletarya Köylünün Barbarlığı

Ah okuyucu ah...

Biz eski üretim ilişkilerine dayalı proletarya köylülerin zamanı tükendi.

Hiç birimizin cebinde yaramıza mehlem olacak ilaç yok. Vicdanlarına sığınmaktan başka.

Neyse bu işin felsefi yönü.

Keşkem karşımızda işin felsefi yönü olsaydı.

Stenbaldan girer markstan çıkar işin vicdansızlık yönünü şah mat eder bizde çıkardık kerametine değil mi ?

Lakin dediğim gibi karşımızda işin işin felsefi yönü yok.

Karşımızda üretim ilişkisi değişse de eski üretim ilişkilerinin ortaya çıkardığı  kurarlar çerçevesinde hareket eden insanlar var.

Faşizmin daha karanlık günlerini yaşamak istemiyorsak Kürt ulusunun direnişine destek ver!

Sınıflar mücadelesi zamanın gidişini değiştirebilir ama mevcut koşullar, şartlar olgunlaşmadan devrimci sınıfların zamanı kendi lehlerine çevirmesinin mümkünü yoktur. Her toplumsal altüst oluş o günkü şart ve koşullardan ayrı değildir, birbirlerini tamamlarlar. Kısacası, kendiliğindenciliğe düşmeden, kendini veya düşmanı olduğundan çok abartmadan, içinde bulunduğumuz objektif ve sübjektif durumu iyi değerlendirmek gerekiyor.

Dişe diş dövüşülmeden kazanılmaz

Dünyada tüm savaşlar, sınıfların birbiriyle savaşıdır. Sınıflararası savaşım  gibi görülmeyenlerin gerisine bakıldığında ise, yine sınıflararası çelişmelerden doğdukları görülecektir.

Batının Sessizliği ve Devrimci Direniş Cephesi /Umut Munzur

Kürt Özgürlük Hareketini, oyalama ve aldatmaya dayalı sürdürülen tasfiyeci saldırı duvara toslamıştır. Başta Kürt gençliği olmak üzere bir bütün Kürt halkı AKP/Saray kliğinin saldırılarını hendek ve barikatlarla durdurmayı, ilan ettiği öz yönetimleri hayata geçirme pratiğini, büyük bedeller ödeyerek sürdürmektedir.  Devrimci direniş çizgisi, Kürt kasabalarını ve ilçelerini aylardır savunmaktadır.  Onbinlerce özel harekât, polis ve askerin tanklarla ve ağır silahlarla kuşatmaya aldığı Kürt kentleri muazzam bir direniş sergilemektedir.

ՇՆՈՐՀԱՒՈՐ ՆՈՐ ՏԱՐԻ ԵՒ Ս. ԾՆՈՒՆԴ

YENİ  YILINIZ  KUTLU  OLSUN

SERSALA  WE  PİROZ  BE  2016

Katliam,acı ve gözyaşı ile dolu bir yılı geride bırakırken 2015 Kara bir yıl olarak tarihe geçti.Ortadoğu coğrafyasından hiç eksik olmayan savaş rüzgarları ivmesini her geçen gün artarak yükselirken faturasını ezilen halklar çok ağır koşullarda ödemektedir.

Müslüm Elma:Tüm dostların yeni kavga yılı kutlu olsun!

Sevgili Osman,

Göndermiş olduğunuz mektubu aldım. Çok sağolun. Ayrıca mektup yazmak konusunda rahat olun. Koşullarınız uygun olduğu anda yazarsınız.

Artık yeni bir yıla merhaba demenin ön günündeyiz. Bundan dolayı 2015 yılının bıraktığı izlerden bir demet sunarak sohbete giriş yapmak istiyorum. Bu notları başka arkadaşlara da yazdım.

Tarih komünistleri bekliyor

Dünya

Bir yılı daha geride bırakıp yeni bir yıla giriyoruz. 

 Dünyamıza egemen olan kapitalist-emperyalist sistem, "köpeksiz köyde değneksiz dolaşıyor" gibi, yine topuyla, tüfeğiyle, savaş uçakları ve füzeleriyle ve tüm kanlı vahşetiyle, dünyamızda dolaşıp duruyor. Emperyalist burjuvazi; ne sermaye birikimine, ne hükümranlığa ne de insan ve doğayı katletmeye doymadığı gibi, kendi aralarında alabildiğine bir egemenlik çatışması da olanca hızıyla devam etmektedir.

Demirtaş'ın 'İhaneti'-Hüseyin Turhallı

Davutoğlu HDP Genelbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın Rusya'ya ziyaretini "ihanet" olarak değerlendirmiş.

Bu adamlar ya kafayı yemiş, yada kafayı yemişlere hitap ettiğini düşünüyor.

İhanet nedir?

Önce basit anlamıyla: Yapılan bir iyiliğe, hizmete ve fedakarlığa karşı bireyin karşıt konuma geçerek kötülük etmesidir.

Sahi 90 yıldır Türkiye Cumhuriyeti devletinin Demirtaş'ın dedesine, babasına ve çocuklarına ne tür bir iyilik yaptı da ihanet ediyor?

TKP/ML YDK:Faşist diktatörlük değil direnen Kürt ulusu kazanacak!

Emperyalizm çağı aynı zamanda savaşlar çağıdır. Emperyalist sistemin kendi öznel saldırganlığı kadar yarattığı zeminde savaşa gebedir. Emperyalizmin siyasal, ekonomik ve ideolojik sistemi savaş koşullarını sürekli, zorunlu ve istikrarlı bir biçime büründürür. Onun parçası olan hiçbir sistem bu koşullardan azade değildir. Her türlü toplumsal çelişkinin aldığı biçim ve boyut savaş koşullarına hızla evrilebilir, ki genelde de evrilir. Bugün dünyada yoğunlaşmış politikanın yani savaş koşullarının odak noktası Ortadoğu bölgesidir.

Yaşamınız İçinde Birgün de Olsa Halkın Yanında Yer Alın!

Bu başlık, sağ ve sol liberallere bir çağrıdır. Liberaller hiç bir zaman doğrunun yanında yer almadılar. Alır “gibi” yapıp, güçlünün yanında, egemenin yanında yer aldılar. Egemenlere karşıymışlar “gibi” yaptılar, izledikleri yol egemenleri, zalimleri güçlendiren yol oldu.

 “Demokrasi”den sıkca dem vurdular, “insan haklarından" söz ettiler, ama asla halkın haklı olduğunu, ne ağızlarına aldılar ne de kalemleri beyaz kağıtlara bunları yazabildi. Kendilerine yaşamları boyu siyasal niteliklerini veren; “yetmez ama evet” ile burjuva düzenin bekasından yana tavır aldılar. 

"İpler kimin elinde "2

Dünyadaki gelişmeleri dikkate aldığımızda  Asya kıtası ve Ortadoğu  proleter devrimlerine, ulusal kurtuluş hareketlerinin başarı elde etmesine,zaferle taçlanmasına, objektif şartların en uygun  olduğu alanlardır. Yanlızca objektif şartların değil ,aynı zamanda komünistlerin ve anti emperyalist , anti faşist hareketlerin örgütlü ve ciddi bir potansiyol güç oluşturduğuda bir gerçek.  Emperyalizmin karnının en yumuşak olduğu  bu alanlarda  yükselecek halk devrimlerinin  emperyalizme büyük darbeler vuracağı kesindir.

Sayfalar