Perşembe Mayıs 2, 2024

TİKKO Kadın Komitesi; “Şehitlerimiz bize savaşı yükseltme çağrısıdır!”

Aliboğazı’nda şehit düşen 12 TKP/ML TİKKO gerillası için bir açıklama da TİKKO Kadın Komitesi tarafından gerçekleştirildi. Yerel kaynaklardan aldığımız bilgilere göre “Özlem, Zilan ve Ekin yoldaşlar adına bir kez daha bütün emekçi kadınlara sesleniyoruz. Bütün bu saldırılar karşısında kadınlar çaresiz değildir. Bizler çaresiz olmadığımız için, bizi ezenlere, sömürenlere, kimliksizleştirenlere savaş açtığımız için bu dağlardayız. Kadının özgürlüğü, mücadele etmekten, bütün sömürücü sınıflara karşı savaşmaktan geçiyor” denilen açıklamayı haber değeri taşıdığı için paylaşıyoruz:

Çözüm süreci denen sahte sürecin ardından TC devleti, güçlerini toplamış, hazırlığını yapmış ve saldırılarına daha da azgın bir şekilde başlamıştır. Özellikle gerillaya yönelik üstünlük sağlamaya çalışarak tekniğini yoğun bir şekilde kullanmaya başlamış ve imha sürecine, pratiğine girişmiştir. Elbette bu saldırılardan özelde Kürt ulusu olmak üzere halkımız da nasibini almaktadır.  Düşman; tutuklamalar, katliamlar, sokağa çıkma yasakları derken özel bir sindirme politikasına girişmiştir. Bu saldırılar kapsamında 24-28 Kasım 2016 tarihinde Dersim’de Aliboğazı’na dönük başlatılan düşman operasyonunda savaş uçaklarının vuruşu sonucunda ve sonrasında çıkan çatışmalarda üçü kadın on iki yoldaşımız da şehit düşmüştür.

Beşlerden sonra ilk kez kadın yoldaşlarımızı şehit vermiş bulunmaktayız. Ve bu bizleri savaşa, mücadeleye daha da güçlü bağlamaktadır. Yeminlerimizi tazelemekte, bileklerimizi daha kırılmaz zincirlerle zemine bağlamaktadır!

Özlem, Zilan ve Ekin yoldaşlar bütün emekçi kadınlara savaş çağrısıdır!Onlar, bu kavgada ezilen emekçi tüm kadınların umudunu, tüm Dersim halkının acılarını yüklenerek yer almışlardır!

Düşman 24 Kasım 2016 tarihinde saat 12.50’de insansız hava aracı ile gerillalarımızın görüntüsünü almış ve tespit ettiği noktalara saat 15.20’de savaş uçakları ile bir saat boyunca saldırmıştır. Ardından kobra helikopterleri bölgeyi bombalamıştır. Gece saatlerinde ise tekrardan kobra helikopterleri eşliğinde skorskylerle indirme yaparak operasyonu genişletmiştir. Operasyon sırasında bir grubumuzun eylemi sonucu dört düşman askeri imha edilmiştir. Çıkan çatışmadaAşkın (Hasan Karakoç),Bakış (Samet Tosun)ve Hakan (Ersin Erel)yoldaşlar şehit düşmüştür. Düşman beş gün süren bu operasyonda sekiz erkek yoldaşımızın cenazesini ele geçirmiş ve belli malzemelere de el koymuştur. Savaş uçaklarının vurduğu bir başka nokta olan kadın yoldaşlarımızın noktasına ise girememiş ve cenazeleri alamamıştır. Cenazeleri alamadan alanı terk etmiştir.

Bu operasyon kapsamındaÖzlem (Hatayi Balcı), Zilan (Esrin Güngör), Ekin (Gamze Gül Kaya), Ahmet (Yetiş Yalnız), Munzur (Serkan Lamba), Cem (Umut Polat), Tuncay (Murat Mut), Ferdi (Doğuş Fırat Doğan) ve Orhan (Alican Bulut) Aşkın (Hasan Karakoç), Bakış (Samet Tosun), Hakan (Ersin Erel)yoldaşlar, kendilerinden öncekilerden aldıkları o şanlı bayrağı daha yükseklere taşıyarak ölümsüzleşmişlerdir.

Dağlarımız bir kez daha kucak açmıştır kadın gerillalarımıza. Bir kez daha onları bağrına basmıştır. Tıpkı beşlerde olduğu gibi… Tıpkı kendilerinden önce bu dağlarda ölümsüzleşen diğer kadın gerillalar gibi… Yani onlar bir kez daha sımsıkı tutunmuşlardır bu dağlara, daha da derinlere kök salabilmek için…

Özlem, Zilan ve Ekin yoldaşlar beşlerden sonra boşalan mevzileri doldurmak için savaşımıza Dersim yerelinden katılan kadın yoldaşlardır. Dersim topraklarında var olan “partizancılık” damarıyla yetişmiş Dersim’in evlatlarındandırlar. Kadınların bin yıllık ezilmişliğine başkaldırmış ve buna karşı savaşın en ileri mevzisinde, gerilla alanında yerlerini almışlardır. Bu mücadele içerisinde gelişmiş, sistemin kadınlara dayattığı tüm çirkinliklere karşı inatla özneleşmiş ve örgütümüzün birçok görevini, yükünü omuzlaşmışlardır. Eylemlere katılmış, timlerimizde öncülük görevini üstlenmiş, halkımıza derdimizi anlatmaya çalışmış; yani bir devrimcinin yerine getirmesi gereken görevleri hakkıyla yerine getirmeye çalışmışlardır. Tüm yetmezliklerine rağmen silahlarına, halkımıza ve partimize sımsıkı sarılıp, bu topraklara anılarını, mücadelelerini, adlarını yadigar bırakmışlardır.

Onlar bu dağlara yalnızca kendi özlem ve isteklerini değil tüm emekçi yoksul kadınların özlem ve isteklerini taşımışlardır. Tüm Dersim halkının acılarını beraberlerinde taşımışlardır.

Dersim halkı bu anıya, bu mücadeleye ses vermeli ve evlatlarından boşalan yeri doldurmalıdır. Tüm emekçi kadınlar Aliboğaz vadisinden yükselen bu haykırışa kulak vermeli ve al kanlara boyanan toprakları adımlamaya hazırlanmalıdır!

Bir kez daha öfkemiz kabına, bıçağımız kınına sığmamaktadır. Bir kez daha Partimiz TKP/ML’ye bağlı Halk Ordumuz TİKKO’nun kadın savaşçılarını kaybetmiş bulunmaktayız. Yüreğimiz yangın yeri! Bu yangın dağlarda yanan isyan ateşinin tutuşturduğu yangındır! Kadınların ellerinde harlanacak ve Partimiz önderliğinde Demokratik Halk Devrimi yolunu aydınlatacaktır!

Bizler şehitlerimizin bizlere bıraktıkları yemine sahip çıkmakta ve onların yüreklerinde boy veren kavga yeminlerini duymaktayız. TKP/ML TİKKO’nun kadın gerillaları olarak, üzerimize düşen görevlerin farkındayız. Ve yolumuzu daha bir ısrarla adımlamaya hazırız. Halkımıza, partimize ve yoldaşlarımıza sözümüz budur!

Partimiz kırk beş yıldır Demokratik Halk Devrimi yolunda ısrarla yılmadan halk savaşı vermektedir. Her kavganın bir bedeli vardır, her istenen, beklenen güzel şeyin de bir bedeli vardır. Biz devrimimiz için bu bedeli ödüyoruz ve ödeyeceğiz de! Tüm şehitlerimiz gibi Özlem, Zilan ve Ekin yoldaşlarımız da bu bedelin en güzel, en kızıl simgeleridir.

Savaşımız tüm ezilen emekçi halkımızın, tüm ezilen emekçi kadınlarımızın savaşıdır. Ve emekçi kadınlar bu savaşta yer aldıkça, sistemin bağladığı zincirlerini kırdıkça Partimiz TKP/ML önderliğinde yürütülen savaşımız daha da güçlenecektir. Özlem, Zilan ve Ekin yoldaşlar bu inançla partimiz saflarına katılmış ve isyan bayrağını yükseltmişlerdir.

Şahadetleri tüm emekçi kadınlara yüksek sesle haykırılan bir çağrıdır. Bu çağrı şimdi tüm köylerde, tüm varoşlarda, tüm sokaklarda, tüm fabrikalarda yankılanmalıdır! Bu yankı önünde biriken kum birikintisini süpürüp atmalı ve tüm zorbaları, zalimleri alaşağı etmelidir! Bu çağrı her bir yoksul kulakta çınlamalı ve boşalan mevziler doldurulmalıdır.

Partimiz önderliğinde savaşan halk ordusu TİKKO en başta tüm yoksul emekçi kadınları olmak üzere tüm halkımızı savaşa çağırmaktadır!

Düşmanımızın saldırıları boynumuzu bükmemektedir, tam tersine başımızı daha da dikleştirmektedir! Şehitlerimizin anısına ve davasına, böyle sahip çıkacak, hesaplarını böyle soracağız! Tüm halkımız bu hesap soruculukla dağlarda yerini almalıdır!

Onlar, bütün şehitlerimizin özlem ve sevdalarını, emel ve dileklerini eyleme dönüştürebilmenin adımlarıdır!

Partimiz TKP/ML önderliğinde savaşan TİKKO’da kadınların özneleşmesi, her türlü erkek egemen anlayışlara karşı mücadele etmesi ve kadının kendi iradesinin açığa çıkarılmasında her üç yoldaşın da ciddi emekleri vardır. Özlem, Zilan ve Ekin yoldaşlar devrimcilikte de gerillada da yeni olmalarına rağmen aldıkları her görevi büyük bir azim ve inançla yerine getirmiş, toplumda “erkek işi” olarak görülen savaşın aktif birer özneleri olmuşlardır.  Onları bu dağlara, mücadeleye bağlayan en önemli şey, kadınların özgürleşmesinin mücadele etmekten geçtiğine inançları olmuştur. İşte tam da bu nedenle ezilen, sömürülen, tacize, tecavüze, şiddete uğrayan kadınlara umut olmuşlardır.

Özlem, Zilan ve Ekin yoldaşlar adına bir kez daha bütün emekçi kadınlara sesleniyoruz. Bütün bu saldırılar karşısında kadınlar çaresiz değildir. Bizler çaresiz olmadığımız için, bizi ezenlere, sömürenlere, kimliksizleştirenlere savaş açtığımız için bu dağlardayız. Kadının özgürlüğü, mücadele etmekten, bütün sömürücü sınıflara karşı savaşmaktan geçiyor.

Zilan Yoldaş (Esrin Güngör)

1995 Dersim Ovacık doğumlu olan Zilan yoldaş, gerillaya Hanuşağı’ndan katılmıştır. Aslen Kızılveranlıdır. 1994’te köyleri boşaltıldığı için Hanuşağı’na yerleşmişlerdir. Gerillaya katılmadan kısa bir süre önce devrimcilerle tanışmıştır. TİKKO’nun gerillaya katılım çağrısına olumlu yanıt vererek 2014 yılının Ağustos ayında gerillaya katılır.

Zilan yoldaşın en öne çıkan özelliği, yoldaşlarına olan bağlılığıdır. Örgüt içinde kadınların gücünün açığa çıkarılması için mücadele eder. Bunun için özellikle kadınların küçümsendiğini hissettiği görevlere -fiziksel olarak güçlü olmasının da avantajını kullanarak- özellikle kendini önerir.  Askeri olarak yetenekli bir yoldaştır. 2015’te Dersim Merkez’deki Geyiksuyuna Kadın gerillaların yaptığı eylemde, HPG’li arkadaşlarla ortak yapılan yol kesme eyleminde, yine aynı yıl Amutka’da bulunan Kale eyleminde ve son olarak Hozat Pakire eyleminde aktif olarak yer almıştır. Bulunduğu gruplarda öncülük görevi yapan Zilan yoldaş gerilla birliğinin en coşkulu ve özgün yoldaşlarındandır. En büyük hayali daha fazla Dersimli genç kadının TİKKO’da örgütlenmesi, gerillaya katılmasıdır. Çünkü kadınların özgürleşebilmeleri için mücadele etmekten başka çareleri yoktur.

Özlem Yoldaş (Hatayi Balcı)

1994 Dersim Pertek doğumlu olan Özlem yoldaş çocukluğundan beri gerillayla iç içe yaşamıştır. Annesinin ölümünden sonra evde hem babasına hem kendinden büyük erkek kardeşlerine “annelik görevi” yapar. Yaşının küçüklüğüne ve fiziksel olarak zorlanmasına aldırış etmeden evin yükünün büyük bölümünü omuzlar. Büyük bir özlemle beklediği gerilla yaşamı 2014 Temmuz’unda başlamıştır. Özlem yoldaş, hızla gerilla yaşamına uyum sağlamıştır. Köylülerle hemen sıcak ilişkiler geliştirerek özellikle köylü kadınların sorunlarıyla daha yakından ilgilenir, çözüm üretir. Kendi yaşadığı sorunları onların yaşamında çok daha net görmesi kadınlara sunduğu çözümlere de yansımıştır.

Gerilla gruplarında öncülük görevi yapan Özlem yoldaş, birçok askeri pratikte görev almıştır. 2015 yılında HPG’li arkadaşlarla ortak yapılan Geyiksuyu eyleminde ve aynı yıl yapılan yol kesme eyleminde yer almıştır. Birçok eylem keşfinde ve girişiminde görev alan Özlem yoldaşın en büyük hayallerinden biri eylemlerde en önde yer almaktır.

Özlem yoldaş kendini esasta gerillada bulmuştur. Hayalleri çoktu. Yapacağı çok şey, soracağı çok hesap vardı. Özlem yoldaşın yaşamı ve mücadelesi ezilen, baskı gören bütün kadınlara savaş çağrısı olmalıdır. Özlemlerini, Umutlarını büyütmek başta biz TİKKO’da savaşan kadın gerillaların omuzlarındadır.

Ekin Yoldaş (Gamze Gül Kaya)

Ekin yoldaş 1994 Dersim Merkeze bağlı Çimenli köyündendir. Devrimcilerle ilk olarak Dersim’de tanışmıştır. Gerillada kadınların mücadelesinin görünür olması, Ekin yoldaşta gerillaya katılma isteğini daha da güçlendirmiştir. 2015 yılının Eylül ayında gerillaya katılan yoldaş, savaşa katılma nedenlerini güçlendirdikçe gerilla yaşamına hızla uyum sağlamıştır. Çeşitli askeri pratiklerde, aktif olarak görev alan Ekin yoldaşın da en büyük hayallerinden biri gerillada kadınların sayısının daha fazla artmasıdır.

Yaşasın Partimiz TKP/ML, Önderliğinde TİKKO TMLGB!

Yaşasın Halk Savaşı!

Halk Savaşçıları Ölümsüzdür!

TİKKO Parti Kadın Komitesi

Mayıs 2017

Kaynak: www.partizan-online.net

40863

Şiirin Şairleri, Şairlerin Şiiri -

“Biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçin her satırını çizip notlar düştük kıyılarına”[1]

“Herkes gider, şiir kalır,” der İbrahim Tenekeci.Doğrudur; öyledir…

Şiirin tarihi şaire doğru akarken; “Şiir kelime kaynar. Bir kazandır, dumanlar tüter içinden,” der Ahmet İnam…

İnsan ruhunun ve yaşamın derinliklerine nüfuz eden şiir ölmez, öldürülemez; çünkü ölümsüzdür…

Hayır; ‘Buz’[2] başlıklı yapıtı ile ‘2011 Turgut Uyar Şiir Ödülü’ne değer görülen Osman Özçakar’ın, “Şiir biraz da sözcüklerle manipülasyon yapma işidir,” tespitine katılmak mümkün değil.

Yeni Süreçte Bize Düşen Görevler/ Hasan Aksu

 

Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir

 
 
Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir; Din Sinif Mucadelesindeki Rolune Gore Ele Alinir!
Herseyleri yalan, demogoji, carpitma, sahtekarlik...

Alevi Açılımı mı, İzzettin'in Hançeri mi ?

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın okyanus ötesinde ikamet eden Fethullah Gülen hocayla ve Alevi toplumunun her dönem sisteme yedeklenmesi, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerle kimlik mücadelesinden uzaklaştırılması için gönüllü olarak çalışan İzzettin Doğan’ın son asimilasyon projesi çalışması netleşmeye başladı.

 

İtiraz ahlaki[*]

 

“İnsanlarda eksik olan

güç değil iradedir.”[1]

 

Zor, ancak zor olduğu kadar da güzel ve umutlu günlerden geçiyoruz.

İnsan olma hâli(miz), bir kere daha sınanıyor.

Devletin Sokak Çeteleri Mafyanın Ortak Organizasyonuna Karşı Devrimci Tavır Ne Olmalıdır! HASAN AKSU.

Bu gerçeklik bugüne has bir karşı devrimci bir organizasyon değil. Devletin başında olanların derin organizasyonudur ve de süreklilik göstermektedir.

Bu Dünya Komünizmi de Yaşayacaktır!

 

Ekim Devrimi’nin 96. Yılını Kutlarken!...

Sınıf bilinçli bir devrimcinin,
her zaman devrim beklemesi,
onun düşünce ve eylem
diyalektiğinin bir gereğidir

ÇIRILÇIPLAĞIM SOKAK ORTASINDA UTANIYORUM!

Yoksullar için bir cehenneme dönüşen dünyanın şu utançlı haline bir bakın! İçinde çocuk ve kadınların da olduğu yüzlerce kaçak göçmen bindikleri tekne alabora olunca, İtalya'nın Lampedusa Adası açıklarında denizin zifiri karanlığında kaybolup gittiler.

         Dünyayı aralarında ülke ülke parselleyen kudretlilerin para havuzları dolarlarla dolup dolup taşarken, yoksulluk mengenesindeki bu insanlar bir lokma ekmek için bin bir umutla yollara düşmüş, bilmeden ölüme koşmuşlardı.

Aşk ve Sanatın hayatı yani Gezi, Kızılay, Gündoğdu, vd’leri 1

“İyi ki hatırlattın

Başkaldırı diye bir şey var

İsa’dan beri insanı güzelleştiren

Şimdi daha güzel her şey

Daha insan herkes.”[2]

 

BEN BEHZAT FİRİK! Hasan Aksu

GÖZLERİMİ DAĞLADILAR WAYE, ATEŞLERDE YAKILDIM ANNEY!
 Ben BEHZAT FİRİK:  Tabi beni çoğunuz tanımazsınız, çok azınız beni tanır. 12 Eylül 1981’in 10 Ekim’inde,  karanlığın dağılmaya yüz tuttuğu bir fecir vakti, Dersim’de Ovacık’ın Dere Karedesi’nde yani köyümde ağabeyimle birlikte Kayseri komando tugayınca yaka paça gözaltına alındık.    Operasyon timinin başında “Kulaksız Yüzbaşı” lakaplı Aytekin İçmez vardı. Biliyorum hala beni tanımadınız, ne demek istediğimi hala anlayamadınız, tanıyamadınız beni.

Akp'nin yeni oyunu‘’Demokratikleşme Paketi’’

Kamuoyunun uzun bir süredir beklediği  ‘’Demokratikleşme Paketi’’ nihayet 30 Eylül 2013 tarihinde yeni Başbakanlık binasında, bizzat hükümetin başı Erdoğan tarafından açıklandı.  Hiçbir muhalif gazete ve televizyon kuruluşunun yer almadığı basın toplantısında,  Bakanlar Kurulu üyeleri ve yandaş basının Ankara temsilcilerinin yer aldığı basın toplantısında, Erdoğan tek kişilik bir tiyatro oyunuyla ‘Demokratikleşme Paketi’’ni açıklayarak salondan ayrıldı.

Sayfalar