Perşembe Mayıs 23, 2024

TKP-ML MK-SB: Irkçı Faşist Saldırıların Sorumlusu TC Devletidir!

Saldırıların Hesabını Birleşik Mücadelemizi Zafere Taşıyarak Soracağız!

TC faşizminin yönetememe krizi derinleştikçe her alanda saldırganlığı artmaktadır. AKP-MHP faşizmi iktidarını sürdürebilmek için her türlü yol ve yöntemi kullanmaktadır. Son günlerde Kürt halkına yönelik artan ırkçı saldırılar bunun en somut göstergesidir. İzmir’de Deniz Poyraz’ın faşist bir saldırı sonucunda katledilmesinden sonra Kürt halkına yönelik artarak devam eden ırkçı saldırılarda onlarca insan yaralanmış, Ankara’da bir kişi öldürülmüştür. Son olarak daha önce Konya’da saldırıya uğrayan Kürt aile, TC faşizminin ilgisi ve bilgisi dahilinde bir kez daha ırkçı faşistlerin saldırısına uğradı ve yedi kişi Kürt ulusuna mensup oldukları için katledildi.

Kürt halkına yönelik bu ırkçı faşist saldırganlık sadece faşist katliamlar olarak gerçekleşmemektedir. Örneğin son yaşanan orman yangınları dahi Kürt ulusuna yönelik karşı devrimci kontra gerilla operasyonunun aracı olarak kullanılmaktadır. Burjuva-feodal medya, yalan haberlerle bu karşı devrimci operasyonu beslemektedir. Kürt halkına yönelik faşist saldırganlığın sistemin sıkışma haliyle doğrudan bağlantısı vardır. AKP-MHP faşist iktidarı, yaptığı her açıklamada Kürt ulusunu hedefe koymakta, ırkçı ve faşist saldırıları teşvik edip örgütlemektedir.

Nitekim Konya’da yaşanan saldırıyı sadece sıradan ırkçı faşist bir saldırı olarak görmek eksik olacaktır. Bu saldırı, doğrudan faşizmin kolluk ve yargısının yol vermesinin de gösterdiği üzere ırkçı faşist katillerin birer maşa olarak kullanıldığı bir kontrgerilla eylemidir. Bu nedenle saldırının sadece ırkçılıkla açıklanması yeterli değildir. Elbette TC, ırkçıdır. Kuruluşundan itibaren ırkçılık politikası izlediği bir gerçektir. Bilinmektedir ki; Ermeni, Rum ve Süryani soykırımları üzerinden yükselen devlet geleneği, daha sonra başta Kürt ulusu olmak üzere Türk ve Sünni olmayan milliyet ve inançları hedefe koymuştur. Başta Kürt ulusuna yönelik uygulanan ulusal baskı, katliam, tehcir ve tenkil politikası bunun en somut örneğidir. Alevi inancına sahip olan halkımıza yönelik saldırı, katliam ve baskılar da bilinmektedir.

Dolayısıyla ırkçılık, TC devletinin kuruluşundan beri izlediği bir politikadır. Bu gerçeği partimizin kurucu önderi İbrahim Kaypakkaya “Türkiye’de ırkçılık politikası, yerli hakim sınıfların politikasıdır; burjuvazinin siyasi bakımdan en geri kesimlerinin ve feodalizmin politikasıdır; feodal ve feodal-burjuva eğilimidir. Bu karakterinden dolayı ırkçılık politikası, tutarlı burjuva demokratizminin bile düşmanıdır. Türkiye’de bu akımın en aşırı temsilcisi, Hitler taslağı Türkeş ve onun partisidir. AP, MGP, CHP ve benzer partilerde ırkçılık politikası, taraftarlığı çok kuvvetli olarak mevcuttur. Irkçılık politikası diğer millet ve milliyetleri, feodal sopayla ezme, sindirme, yoketme politikasıdır. Türkiye’de Kürt ulusuna ve diğer azınlık milliyetlere karşı ırkçılık politikası güdenler, işte bu feodal ve feodal-burjuva sınıflar ve onların siyasi partileri, iktidarlarıdır” ifadeleriyle net bir şekilde ifade etmiştir.

Konya’da yaşanan ırkçı saldırıyı, AKP-MHP faşist iktidarının Kürt ulusuna yönelik ezme ve yok etme politikasının bir ürünü olmasının yanında şu an içinde bulunduğu yönetememe krizinin, sıkışma halinin bir sonucu olarak da görmek gerekir. Kürt ulusuna yönelik sınır içi ve sınır dışında artan saldırılar, faşist TC’nin içinde bulunduğu durumun da etkisiyle daha da artmış, Rojava ve Irak Kürdistanı’na yönelik işgal ve ilhak saldırılarıyla sürdürülmektedir. Dolayısıyla Kürt ulusuna yönelik gerçekleştirilen bu saldırılara yönelik aktif devrimci tutum almak anın devrimci görevlerinden biri olarak kavranmalıdır.

Başta Kürt ulusu olmak üzere ezilen milliyet ve inançlardan halkımıza yönelik her türlü ırkçı faşist saldırıya karşı mücadele her şeyden önce Türk hakim sınıflarına ve onların şu andaki temsilcileri olan AKP-MHP ve Ergenekon artığı Doğu Perinçek hempalarına karşı mücadele olarak öne çıkmaktadır. Başta Kürt halkı olmak üzere, halkımız kendini savunmak için örgütlenmelidir. Irkçı faşist saldırılara karşı et etkili çözüm anladıkları dilden yanıt olmaktan, devrimci mücadeleyi yükseltmekten geçmektedir.

Kürt ve Türk uluslarından, çeşitli milliyet ve inançlardan halkımızın birleşik devrimci mücadelesi TC faşizminin ırkçı ve şovenist saldırılarına karşı anın devrimci görevi olarak ortaya çıkmaktadır. Faşizmin başta Kürt ulusu olmak üzere, kendinden olmayan herkese yönelik bu faşist, ırkçı ve şovenist saldırılarına karşı her alanda birleşik devrimci mücadeleyi örgütlemekle karşı karşıyayız. Bu görevimizi yerine getireceğiz, başta Kürt halkı olmak üzere, ezilen milliyet ve inançlardan halkımıza yönelik ırkçı faşist saldırıların hesabını birleşik mücadelemizi zafere taşıyarak soracağız.

Irkçı Faşist Saldırıları Hesabını Soracağız!

Kahrolsun Faşizm, Yaşasın Mücadelemiz!

Yaşasın Kürt Ulusunun Özgürce Ayrılma Hakkı!

Yaşasın Partimiz TKP-ML, Önderliğindeki TİKKO, KKB, TMLGB!

TKP-ML MK-SB

31 Temmuz 2021

2466

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

Rojava, Filistin, Karabağ: İşgal, Yıkım ve Direniş (Yorum)

Ortadoğu tarihi boyunca yer küremizin en çatışmalı bölgelerinden biri olmuştur. Bölgenin stratejik konumu, uygarlığın gelişim düzeyi, baskıya, sömürüye dayalı dış müdahaleler için güçlü zeminler sunmuştur. Kuşkusuz bölgedeki iç çelişkiler ve çatışmalar da her zaman dış müdahaleleri kolaylaştırmıştır. Özellikle dinsel ve mezhepsel çatışmalar hem çağdaş temelde toplumsal gelişmeleri frenlemiştir hem de bölgeyi dış saldırılara açık hale getirmiştir. Bu nesnel zemin üzerinde toplumsal çürümeler, işbirlikçi ilişkiler ve itaat kültürü bir yaşam tarzına dönüştürülmüştür.

“Hamas-İsrail Çatışmasında” İtidal Çağrısı Yapmak…(Polemik)

Filistinli 14 direniş örgütünün, 7 Ekim günü “Aksa Tufanı” adıyla İsrail devletine yönelik operasyonu, başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Hamas gibi İslamcı örgütlerin yanısıra ve de Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi gibi Marksist eğilimli hareketlerin de yer aldığı hamle, Siyonist İsrail’in tarihi boyunca aldığı en büyük darbelerden biri olarak kayıtlara geçti. Sözkonusu direniş, kısa sürede dünyanın dört bir yanında devrimci, ilerici güçler nezdinde çok ciddi saflaşmaları da beraberinde getirdi.

“Çizgimiz Nubar Ozanyan’dır!” (Deniz Aras)

7 Ekim sabahı Filistin Ulusal Direnişi’nin Siyonist İsrail işgalciliğine ve zulmüne karşı “Aksa Tufanı Operasyonu” başlatması başta siyonizm olmak üzere bölge gerici devletleri ve siyonizme koşulsuz destek veren emperyalistlerde şok etkisi yarattı.

Hamas öncülüğünde başlatılan ve aralarında Filistin Ulusal Hareketi’nin tarihsel öznelerinden Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi devrimci örgütlerin de yer aldığı “Operasyon Odası” tarafından yönetildiği açıklanan bu hamle, tüm dünyada olduğu gibi coğrafyamızda da tartışmalara yol açtı.

Yerini Bulan Her Vuruş Acı Verir!

Komünist partileri yaptıkları eylemleri kamuoyuna açıkladıkları gibi, yanlış yaptıkları eylemleri de kamuoyuna açıklar ve özeleştirisini yaparlar. Yanlış eylemlerin özeleştirisinin yapılması, o partinin dürüstlüğünü gösterir ve bu tür özeleştiriler kitlelere ve parti kamuoyuna güven verir.

Arif Alıç, 1978 yılında Hıdır Aykır ile Bayrampaşa  Hapishanesinden kaçtı. Parti tarafından kırsal (Dersim) alana gönderildi. 1981 yılının ortalarında, TKP/ML üyesi bir kişi tarafından öldürüldü.

Bu makaleyi, yazarken ölüm haberini aldığım, sevgili yoldaşım Turan Talay'ın anısına adıyorum.

Türk Tekelleri Afrika'yı Çok Çooook Sevdi!

TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi:Faşizm Ve Siyonizm Kaybedecek, Filistin ve Rojava Kazanacak!

Ortadoğu ezilen halklarının ezeli düşmanları olan Faşist T.C. ve Siyonist İsrail devletlerinin halklara yönelik saldırıları ile ezilen Rojava ve Filistin halklarının direnişine şahit oluyoruz. Bu gerici güçler, tüm teknolojik üstünlük ve emperyalist devletlerden tam destek görmelerine rağmen, Filistin ve Rojava halklarının direncini, mücadele kararlılığını kıramıyorlar. Egemenlerin tüm saldırılarına rağmen belirleyici olan yine halkın öz direnişi ve kararlılığı oluyor. Filistin ve Kürdistan halkları; İsrail Siyonizmine, T.C.

Arstahk: “Biz Beyaz Bayrak Kaldırmayız!”

Ermeni halkının soykırım ve tehcir tarihine bir yenisi daha eklendi. 1915 bitmedi. Bu kez TC destekli Azeri faşizmi eliyle utanç dolu katliam gerçekleşti. 19 Eylül günü Karabağ’ın (Arstahk) Başkenti Istepanagerd başta olmak üzere Karabağ’ın dört bir yanına saldırılar başlatan Azeri işgalcileri, saldırının birinci günü tamamlanmadan aralarında kadın ve çocukların da olduğu 35 kişiyi öldürüp yüzlerce sivil insanı yaraladı.

Vurun Abalıya - Çaresizsen Güneşe Bak... Cızz....

Proletaryalarda öğren proletaryalara öğret.

Nolurrr.... nolurrr.... bir kez de kabahati....

Fakirlik güzel şey... fakirlik güzel şey..

Hele de birde seni deniz kampına götüren, yanacam diye de çakma (yoğurt) yağlarıyla, insanın midesini bulandıracak bir şekilde,  orasını burasını yakan o... fakir...  insanları bırakıpta deniz manzaralı villalarda sabah kahvaltısı yapabilecek dostlarınız varsa... gerçekten fakirlik güzel şey.... gerçekten fakirlik güzel şey...

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! -2-

Burjuva-feodal politika yapmanın bazı “incelikleri”!

II. ABDÜLHAMİD MEVZUU[*]

 

“Gerçeği bilmeniz gerekiyor,

gerçeği aramanız gerekiyor.

Gerçek sizi özgür kılacak.”[1]

 

“ÖZELEŞTİRİ”NİN ELEŞTİRİSİ[*]

 

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Sende, ben, imkânsızlığı seviyorum, 

fakat aslâ ümitsizliği değil.”[1]

 

Anlama/ ve kavramanın dünyayı değiştirmek için mücadele edenler için eleştirel bir “olmazsa olmaz” olması yanında; “Netlik [de] insanın en büyük gücüdür.”[2] Bu bir.

Sayfalar