Pazartesi Nisan 29, 2024

TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı

TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı Ortadoğu halklarının Newroz’unu selamladı. Rojava Komutanlığı “İçinde bulunduğumuz tarihsel süreç bizden büyük sorumluluklar beklemektedir. Bu anlamda Kawa’nın Ortadoğu’ya yaydığı özgürlük ateşini harlandırmak en temel görevimiz olmalıdır” dedi.

“Kawa’nın tutuşturduğu özgürlük ateşini direnişle harlayalım!”

Açıklamada “Direnişin özgürlüğün sembolüdür NEWROZ… Ezilen mazlum halkların zalimlere başkaldırısıdır NEWROZ… Aydınlığın karanlığı parçalamasıdır NEWROZ… Yeni bir gün yeni bir yaşamdır NEWROZ… Yeni bir dünya yaratma iradesidir NEWROZ...

Ezilen mazlum halklar her tarihi dönemde zalimlere, zorbalara karşı görkemli direnişler sergileyerek özgürlüklerini elde etmişlerdir. 21 Mart’ta zalim Dehak’a karşı Kawa’nın tutuşturduğu özgürlük ateşi ezilen mazlum Kürt halkının mücadele tarihinde direnişin sembolü olmuştur” denildi.

“Dün Dehak’ın zorbalığını bugün faşist TC devleti sürdürmektedir”

Rojava Komutanlığı açıklamasını “Emperyalist-kapitalist sistem ve yerel işbirlikçileri mazlum dünya halklarına azgınca sömürü ve baskı uygulamaktadır. Bugün Türkiye ve Türkiye Kürdistanı’nda faşist TC devletinin temsilcisi AKP Türk-Kürt ve diğer azınlık milliyetlere baskı ve zulüm uygulamaktadır.

Kürt halkını inkar, imha ve yok etmeye yönelik her türlü kirli savaş yöntemlerine başvurmaktadır. Gözaltılar tutuklamalarla Xeraba Bave köyündeki gibi katliamlarla biat ettirme siyaseti gütmektedir. Dün Dehak’ın zorbalığını bugün faşist TC devleti sürdürmektedir. Bu zorbalığa karşı Cizre, Sur, Nusaybin... halkı görkemli direnişlerle zorbalığın üzerine inen yumruk oldu.

Mehmetler, Pakizeler, Seveler ve Çiyagerler...” şeklinde sürdürdü.

“Tarihsel süreç bizden büyük sorumluluklar beklemektedir”

Açıklama şu şekilde sonlanıyor:

“Aynı zihniyetin temsilcisi barbar DAİŞ çeteleri Rojava’da Kürt halkını yok etmeye çalıştı. DAİŞ’in barbarlığına karşı Rojava halkının örgütlü direnişi yeni bir yaşam yarattı. Kawa’nın tutuşturduğu ateş Rojava’da harlandı.

Keza aynı şekilde kan emiciler Şengal’de emellerine ulaşamadılar. Şengal halkı Kawa’nın bilinciyle zalimlerin beyinlerinde patlayan öfke oldular.

İçinde bulunduğumuz tarihsel süreç bizden büyük sorumluluklar beklemektedir. Bu anlamda Kawa’nın Ortadoğu’ya yaydığı özgürlük ateşini harlandırmak en temel görevimiz olmalıdır. Örgütlü mücadelemizle sokaklarda, dağlarda, fabrikalarda, barikatlarda, zindanlarda… Kawa’nın örsüyle hayır’ımızı, itirazımızı egemenlerin beyninde patlatmak ve onun karşısında yeni bir özgür yaşamı kurmak en temel görevimizdir.

Bu görev bilinciyle tüm Kürt ve Ortadoğu halklarının Newroz Bayramı’nı kutluyoruz.

Bijî Newroz bijî Berxwedan!

Yaşasın ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı!

Kahrolsun emperyalizm, faşizm ve her türden gericilik!

Yaşasın halk savaşı!”

45905

Şiirin Şairleri, Şairlerin Şiiri -

“Biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçin her satırını çizip notlar düştük kıyılarına”[1]

“Herkes gider, şiir kalır,” der İbrahim Tenekeci.Doğrudur; öyledir…

Şiirin tarihi şaire doğru akarken; “Şiir kelime kaynar. Bir kazandır, dumanlar tüter içinden,” der Ahmet İnam…

İnsan ruhunun ve yaşamın derinliklerine nüfuz eden şiir ölmez, öldürülemez; çünkü ölümsüzdür…

Hayır; ‘Buz’[2] başlıklı yapıtı ile ‘2011 Turgut Uyar Şiir Ödülü’ne değer görülen Osman Özçakar’ın, “Şiir biraz da sözcüklerle manipülasyon yapma işidir,” tespitine katılmak mümkün değil.

Yeni Süreçte Bize Düşen Görevler/ Hasan Aksu

 

Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir

 
 
Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir; Din Sinif Mucadelesindeki Rolune Gore Ele Alinir!
Herseyleri yalan, demogoji, carpitma, sahtekarlik...

Alevi Açılımı mı, İzzettin'in Hançeri mi ?

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın okyanus ötesinde ikamet eden Fethullah Gülen hocayla ve Alevi toplumunun her dönem sisteme yedeklenmesi, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerle kimlik mücadelesinden uzaklaştırılması için gönüllü olarak çalışan İzzettin Doğan’ın son asimilasyon projesi çalışması netleşmeye başladı.

 

İtiraz ahlaki[*]

 

“İnsanlarda eksik olan

güç değil iradedir.”[1]

 

Zor, ancak zor olduğu kadar da güzel ve umutlu günlerden geçiyoruz.

İnsan olma hâli(miz), bir kere daha sınanıyor.

Devletin Sokak Çeteleri Mafyanın Ortak Organizasyonuna Karşı Devrimci Tavır Ne Olmalıdır! HASAN AKSU.

Bu gerçeklik bugüne has bir karşı devrimci bir organizasyon değil. Devletin başında olanların derin organizasyonudur ve de süreklilik göstermektedir.

Bu Dünya Komünizmi de Yaşayacaktır!

 

Ekim Devrimi’nin 96. Yılını Kutlarken!...

Sınıf bilinçli bir devrimcinin,
her zaman devrim beklemesi,
onun düşünce ve eylem
diyalektiğinin bir gereğidir

ÇIRILÇIPLAĞIM SOKAK ORTASINDA UTANIYORUM!

Yoksullar için bir cehenneme dönüşen dünyanın şu utançlı haline bir bakın! İçinde çocuk ve kadınların da olduğu yüzlerce kaçak göçmen bindikleri tekne alabora olunca, İtalya'nın Lampedusa Adası açıklarında denizin zifiri karanlığında kaybolup gittiler.

         Dünyayı aralarında ülke ülke parselleyen kudretlilerin para havuzları dolarlarla dolup dolup taşarken, yoksulluk mengenesindeki bu insanlar bir lokma ekmek için bin bir umutla yollara düşmüş, bilmeden ölüme koşmuşlardı.

Aşk ve Sanatın hayatı yani Gezi, Kızılay, Gündoğdu, vd’leri 1

“İyi ki hatırlattın

Başkaldırı diye bir şey var

İsa’dan beri insanı güzelleştiren

Şimdi daha güzel her şey

Daha insan herkes.”[2]

 

BEN BEHZAT FİRİK! Hasan Aksu

GÖZLERİMİ DAĞLADILAR WAYE, ATEŞLERDE YAKILDIM ANNEY!
 Ben BEHZAT FİRİK:  Tabi beni çoğunuz tanımazsınız, çok azınız beni tanır. 12 Eylül 1981’in 10 Ekim’inde,  karanlığın dağılmaya yüz tuttuğu bir fecir vakti, Dersim’de Ovacık’ın Dere Karedesi’nde yani köyümde ağabeyimle birlikte Kayseri komando tugayınca yaka paça gözaltına alındık.    Operasyon timinin başında “Kulaksız Yüzbaşı” lakaplı Aytekin İçmez vardı. Biliyorum hala beni tanımadınız, ne demek istediğimi hala anlayamadınız, tanıyamadınız beni.

Akp'nin yeni oyunu‘’Demokratikleşme Paketi’’

Kamuoyunun uzun bir süredir beklediği  ‘’Demokratikleşme Paketi’’ nihayet 30 Eylül 2013 tarihinde yeni Başbakanlık binasında, bizzat hükümetin başı Erdoğan tarafından açıklandı.  Hiçbir muhalif gazete ve televizyon kuruluşunun yer almadığı basın toplantısında,  Bakanlar Kurulu üyeleri ve yandaş basının Ankara temsilcilerinin yer aldığı basın toplantısında, Erdoğan tek kişilik bir tiyatro oyunuyla ‘Demokratikleşme Paketi’’ni açıklayarak salondan ayrıldı.

Sayfalar