Türkiye'nin Well Strit Şehrini İşgal Et / Ergün Aslan
Bir devrimciyi diğer görüşlerdeki insanlardan daha insancıl kılan istisnalar kaydeyi bozmaz demesi değildir.
İstisnalar için gerekirse kendi kurduğunu da yıkıp yeniden yapmasıdır.
Bir rüyaydı bitti.
Türkiye'nin Well Strit Şehrindeki ABD halkı için Well Strit Şehrini işgal ruhunun yarattığı fakiriyle, zenginiyle... yan yana yürüyebileceğinin gerçekliği.
Bir rüyaydı bitti.
Taşlarda yeniden yerine oturmaya başladı.
Yeniden Türkiye' nin Well Strit halkı patronlara, zenginlere..., politik karar almayı ( ..... ) mecliste üstlere havele eden ( lere ) dayatmalara..., memleket için yerinde yönetimler ( ve yahutta esas köylü olması ) önemlidir derken parti içi yerel yönetimleri (ve yahutta esası ) hiçe sayan davranışlara karşı ( ........ ) homurdanmaya başladı.
Yinede;
Biz a politik proletarya köylüler en iyi teorinin gıptayla bakılan, sürekli de alışkanlık haline getirdiğimiz mücadelemiz ( -i ortaya çıkaran yaşantımızın ) içerisindeki insanlarda çıkacağına inanmamıza rağmen rüzgarımızın nostaljisine kapılanlardan olmayarak o dönemi ve devrimci talillerini tartışmamız gerekirse ...
Hani hatırlarsınız şu Türkiye'nin Well Strit'in şehrinde İşçi sınıfının Well Strit şehrini işgal et olayları yaşanmıştı.
Bu olaylardan sonra gördük ki öğretlemişler gibi tüm ABD' li devrimciler ABD' de artık her şey eskisi gibi olmayacak, a politik ABD halkı artık zulüm edenlere karşı susmayacak söylemlerine bürünmüş.
Peki gerçekten ABD' li devrimci yoldaşların yaptığı bu taliller doğru mu ?
Gelin bunun doğruluğunu derin teorik tartışmalara girmeye gerek görmeden dünya proletarya köylüsünün yaşadıkları tecrübeler içerisinde arayalım.
Ve bunu yaparken de çok uzağa gitmeye gerek görmeden şu ABD' nin İstanbul eyaletindeki Taksim Gezi Parkı olaylarına bakalım. Ardında da Türkiye'nin ABD' li devrimcileri (bu iş türk işi, çin işi dercesine yaşarken bir tek savaş ilan etmediklerine öldükten sonra kıymete bindirmeleri gibi ) yayınlarında görmedikleri tamı tamına 90, evet yanlış duymadınız tamı tamına 90' nı, geçmiş tüm ülkelerde aynı dakikalarda bir ağızda bağırmış dünya proletarya köylüsünün demokratik istemli çığlığına bakalım.
Ve ardında da bakalım ABD' deki devrimcilerde olduğu gibi oralardaki devrimcilerde taa..sınırları aşan bu başkaldırışlar karşısında artık tüm dünya proletarya köylüsü içinde her şey eskisi gibi olmayacak diyerek uğrunda paneller, söyleşiler.... düzenlemişler mi?
Bakıyorum..Bakıyorum... ( http://burcaktv.blogspot.com.tr/p/link.html )
Yok.
Sadece ABD' nin İstanbul eyaletine değil proletarya köylünün eylem otaya koyduğu 90 ülkeninde Troçkistlerine, Envercilerine, Maoistlerine, Anarşistlerine, lenistlerine...... bir de Sovyet tarzı sosyalizme inanmış Demokratik Halk Devrimi' ne inan insanlara bakmak istiyorum, bakıyorum
Yok.
ABD' deki gibi onlarda böyle şeyler yok.
Ne uğrunda paneller, söyleşiler... düzenliyorlar ne de artık eskisi gibide her şey olmayacak söylemindeler.
Eee.. öyleyse ne oldu da bu koca dünyada sadece Türkiye' de İşçi sınıfının Well Strit Şehrini işgal olayları ardında ABD' li devrimciler böyle düşünüyorlar.
Elbetteki bunun tek bir cevabı var.
Ve bu cevapta ne : 17 - 18 yüzyılda başlayıp günümüze kadar süren ( mülkiyetçi ) sosyo ekonomik yapının Osmanlı ( mülkiyetsiz; sahip olunanın öldükten sonra devlete kaldığı ) sosyo - ekonomik yapısını bertaraf eden Avrupa sömürgeciliğinin sonucu olduğunu ne de Sömürgeciliğin sosyo – ekonomik yapısında doğan sınıflarında değişen üretim ilişklerine uygun olarakta artık yaşamın her alanı (kolektifleri, siyaseti, talilleri, devrimin özelliğini.... ) kendi sınıflarının niteliğine uygun şekilde düzenleme mücadelesi verdiklerini görmelerinden değildir.
Tam tersine
İbrahim Kaypakkaya nın kapitalizmle bağı en az olan sınıf esastır talilini ister Mahirciler, ister Denizciler..., istersede İbrahim Kaypakkayacılar.... içselleştirememiş olmalarının ortaya çıkardığı sorunları ( nı ) aşma çabalarına İşçi sınıfının Well Strit Şehri eylemleri eşsiz bir fırsat verdiğinde ABD' li devrimciler Türkiye' nin Well Strit Şehrini işgal olaylarına daha sıkı sarıldılar.
Türkiye' nin Well Strit Şehrini işgal olayları İşçi sınıfının eylemi olarak orta çıkmasaydı.
- Türkiye' nin ABD li devrimcileri toplumsal siyaestte belirgin olarak ortaya çıkan sınıfların,azınlıkların... ( sömürgeciliğin etkisiyle ) yaşanılan sosyo -ekonomik yapının ön plana çıkardığı davranışlar olduğu sonucuna ulaşmaları kaçınılmaz olarak karşılarına çıkacaktı.
- Uzun yılardır da ihtiyaç duydukları pozitif kadro ihtiyaçlarını da bu sosyo ekonomik yapının ön plana çıkardığı kesimlerde karşıladıklarını fark edeceklerdi.
3)Bu kadrolarında kozmopolitik yapısı göçmen işçilerle değişmemiş şehirlerde esas olması gereken yerel ( ücretli -ücretsiz ) köylülerle - yerel işçilerle karşılaşınca da esas olabilmeyi fakir olmanın yeterli ve asli kriterleri olması gerektiğini içeren yazılara, talillere girişmeyeceklerdi.
4) Giriştikleri yazılarının, talillerinin doğruluğunu ispatlanmak uğruna da kapitalist üretim ilişkisi içerisindeki yerel işçilerin , yerel ücretli köylülerin miktarını işçi sınıfını artırma uğruna kullanmayacaklardı.
5) Kullanmayla da çeşitliği artan işçinin yürek sızlatan hallerini yanlışlıklarını inkar etme uğruna heba etmeyeceklerdi..
6) Asıl ve asıl gerçekte Türkiye' nin Well Strit Şehrini işgal olayları İşçilerin eylemi olarak orta çıkmasaydı ABD' li devrimciler aslında dillerine doladıkları ( sözlük anlamıyla doğru olsa da lakin ki halkın algısında Bolşevik partiliği ifade eden ) ayaklanmacı, ihtilalci ifadelerin terk ettikleri feodal toplumun örgütsüz baş kaldıramayacağını ispatlayan Şehbetrettin, Köroğlu, Dadaloğlu.... destanlarının yerini aldıklarını göreceklerdi.
Bunları göremediklerinden ( belkide gördüklerinden) gördüklerine karşı miktarınıda artırdıkları işçi sınıfının söylemlerine bürünerek şehirlerden köylere yakılacak ateşin içsel, dışsal sorunları da aştırabileceğini zannetmiş olmalılarki Türkiye'nin ABD li devrimcileri dünyanın hiç bir yerinde olmadığı kadar işçi sınıfının Well Strit Şehrini işgal et eylemine sarıldılar.
Lakinki devrimi birincil hale getirmiş hiç bir toplumda esas siyasi iktidar (lar) ı ele geçirmeden de durmaz.
Durmayacakta.
Yerel kolektiflerde tüm iktidar kırlara.
Ergün Aslan
Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.
Son Haberler
Arstahk: “Biz Beyaz Bayrak Kaldırmayız!”
Ermeni halkının soykırım ve tehcir tarihine bir yenisi daha eklendi. 1915 bitmedi. Bu kez TC destekli Azeri faşizmi eliyle utanç dolu katliam gerçekleşti. 19 Eylül günü Karabağ’ın (Arstahk) Başkenti Istepanagerd başta olmak üzere Karabağ’ın dört bir yanına saldırılar başlatan Azeri işgalcileri, saldırının birinci günü tamamlanmadan aralarında kadın ve çocukların da olduğu 35 kişiyi öldürüp yüzlerce sivil insanı yaraladı.
Vurun Abalıya - Çaresizsen Güneşe Bak... Cızz....
Proletaryalarda öğren proletaryalara öğret.
Nolurrr.... nolurrr.... bir kez de kabahati....
Fakirlik güzel şey... fakirlik güzel şey..
Hele de birde seni deniz kampına götüren, yanacam diye de çakma (yoğurt) yağlarıyla, insanın midesini bulandıracak bir şekilde, orasını burasını yakan o... fakir... insanları bırakıpta deniz manzaralı villalarda sabah kahvaltısı yapabilecek dostlarınız varsa... gerçekten fakirlik güzel şey.... gerçekten fakirlik güzel şey...
Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! (1ci bölüm)
Açıklama: Bu yazı, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin Genel Başkanlığına getirildiği dönemde, 2010 tarihli Partizan’ın 72. Sayısında yayımlanmıştır. Yazı eski olsa da, yazılanlar eski sayılmaz. Zira Mayıs 2023 seçimlerinde “halkın umudu” olarak önümüze konan Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’sinin burjuva-feodal sistemde oynadığı rol, özellikle de seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ve ortaya çıkan bu gerçeklikler, Partizan makalesinde dikkat çekilen ve tespitleri yapılan gerçekliklerle uyumludur.
Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)
Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.
Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.
“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)
Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.
Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı
Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.
BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı
Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor
Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.
Altı ülke eklendi
Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.
“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]
“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.
Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip
çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]