Cuma Eylül 20, 2024

Her yer Yatağan, her yer direniş!”

kaypakkaya-partizan
Enerji ve maden işçileri, eş ve çocuklarıyla birlikte Ankara'ya yürümeye hazırlanıyor. 3 bin kişinin özelleştirmeye karşı kitlesel Ankara çıkarması 23 Ocak'ta Yatağan'dan başlayacak. Yürüyüşçüler 24 Ocak Cuma günü Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önünde olacaklar

 

Muğla’da bulunan Kemerköy, Yeniköy, Yatağan Termik Santralleri ve kömür ocaklarının özelleştirmesine karşı enerji ve maden işçilerinin dört aydır sürdürdüğü mücadele Ankara'ya taşınıyor.

İhaleye katılacak tekellerin son teklif verme günü olan 24 Ocak'tan bir gün önce işçiler Yatağan'dan eşleri ve çocuklarıyla birlikte 3 bin kişiyle Ankara'ya gidecek. İşçiler kitlesel Ankara çıkarmasına 23 Ocak'ta Yatağan'dan başlayıp, 24 Ocak Cuma günü Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önünde olacak biçimde planlıyor.

Enerji işçileri mücadelelerini 4 ay önce Yatağan Termik Santrali önünde çadır kurarak başlattılar. İşçiler direniş çadırının özelleştirme durdurulana kadar devam edeceğini baştan ilan etmişlerdi. Bugüne kadar işçiler çadırla birlikte direnişlerini farklı eylemlerle yürüttüler. İmza toplamaktan, Ankara yürüyüşüne, Milas'ta Sodra Dağı'na çıkmaktan, AKP Muğla İl Başklanlığı'na yürümeye, kitlesel mitinge uzanan eylemler gerçekleştirdiler.

Şimdi işçiler yeni bir Ankara çıkarmasına hazırlanmaktalar. Eş ve çocuklarıyla birlikte Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın önünde toplanacak işçiler, sonuç alıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirtiyorlar.

Enerji işçileri ilk Ankara yürüyüşünü 7 Ekim'de Milas'tan başlatarak 10 Ekim'de Meclis önünde noktalamışlardı. Baretlerini Meclis önüne bırakan işçiler, TBMM’den özelleştirmenin iptali yönünde bir karar çıkmaması halinde çok daha kalabalık geleceklerini, gerekirse bir kent olarak yürüyeceklerini ilan etmişlerdi.

Şimdi işçiler ihaleye fesat karıştırma, yolsuzluk, dolandırıcılık ve rüşvet üzerinden yiyicilikleri ortaya saçılmış devletin Yatağan'da, Yeniköy'de, Kemerköy'de santralleri ve madenleri satamayacağını vurgulayarak Ankara'ya gidiyorlar.

"Ankara yolumuz, ölüm olsa sonumuz!”, “Ölmek var, dönmek yok!” kararlılığını dile getiren işçiler, iktidar bloğu içerisindeki güç savaşını karşılarına alarak, büyük TEKEL direnişinin ve Gezi ruhunun deneyimlerinden de faydalanarak özelleştirmeyi durdurabilirler.

Özelleştirmeler üzerinden büyük vurgunlar sağlayan sermayenin gözüdönmüş neoliberal politikalarında bir delik açılması yönüyle önemli bir kazanım olacaktır enerji ve maden işçilerinin elde edeceği sonuç. Ancak direniş sendikal bürokrasinin insafına terkedilmeden, sınıf bilinçli öncü işçilerin inisiyatif almasıyla kazanım sağlayabilir.

Aynı zamanda enerji ve maden işçilerinin bu direnişine, Gezi ruhunun taşıyıcıları etkin bir biçimde sahip çıkmak durumundalar. İşçi sınıfının özelleştirme talanına karşı sokakta olan bölüğü “Her yer Yatağan, her yer direniş!” dayanışmasıyla kucaklanmalıdır.  

1551