ABRÜST - leylekler getirdi kız... leylekler...
"Sol Kal Sol Yaşa"
Sol tatile gitmişken...
Toplumsal yapı da; bir an bile parlamentarizmi savunmakta vazgeçmediğini ilan eden her insan ve siyasi yapı da ağır saldırılara maruz kalıyorken...
seçimlerle siyaset yapmak istiyen devrimcilerde proletaryaların her geçen gün ağırlaşarak hissettiği solcusuzluğa karşı da proletaryanın karşısına umut olma uğruna olsa da "Sol Kal Sol Yaşa" diyerekte çıkamıyorken...
fırsatta buyken... fırsatta buyken...
yazın gitsin kız... yazın gitsin...
abrüst... falan filan...
sanat da diyin gitsin.
insana, masumiyete saygılı olan herkese...
sınırsız çay...
sınırsız örgütlenme...
Yeni demokrasi köstekçiliği
Nolur.... nolur...
Senin hiç bir suçun yok.
Tek suçlu...
Tek suçlu...
Yeteri kadar kurgulanmamış örgütsel yaşayışımız.
Hi... hi... hi...
Hi... hi... hi...
Aşk bacayı sarmış... aşk bacayı sarmış...
İşin uzun hava lo, lo'su da bitmiş, geriye de kısa havası le, le'si kalmış.
Zaten belliydi de uzun zamandır beraber...
Yazık kız...
Eksik kız...
Her ne kadar da....
devrimci ve proleter saflarda imamoğlu chp'ciliğinin fiileşmesi pastasın da...
pay alan tip'lilerin, dem'lilerin... ardında...
bize de yok mu... bize de yok mu... diyen büyük aşkının...
durup dururkende neden oylar imamoğlu'na dediğinin sorusunu da kendi kendine soramasa da...
burjuva hareketlerin kahramanlıklarla dolu "adlar" tarihine sahip olmak istediklerinde habersiz kız... habersiz.
Umut işte kız... umut...
Yeni demokrasi'nin verebileceği her şeyi kendisininde...
Umut o kadar melun o kadar da kötü bir şeydir ki her gün ve her gün yaklaşan veyahut da gerekçeleşen emarelerini görmediğiniz de...
Hemi... hemi...
Sorun....
bir azınlık, bir proletarya, bir lgbt... için...
azınlık, proletarya, lgbt... düşmanı...
jakoben kemalistlerin; tkp'lilerin, kesk'lilerin, disk'lilerin....
thpk'cilerin neler ifade ettiğini...
bu tür yapıların içerisindeki iyi insanlar yapılarının davranışlarını, asgari olarakta olsa da, düzeltmedikçe de...
bu yapılarla da dost olamayacaklarını...
hiç düşünmeden....
bu tür yapıları demokratik mücadelelerin özneleri, asli unsurları olarakta görmeleri de değil ki
Veyahut da...
Zamanında emperyalizm sosyo ekonomik yapıyı değiştirmez derken ...
Sonra da çıkıpta emperyalizm sosyo ekonomik yapıyı değiştirir demeleri de değil.
Veyahut da...
gelişen kapitalizmi ruhunda hissederek paris komüni'nin yenilmesine yol açan...
biz yoksul, perşan, aç susuz proletaryaların halini de görmeden....
esası, taliyi... sınıfsal çelişkileri ... ideolojileri... falanı filanı belirlemeleri de değil.
Veyahut da...
Şimdi ideolojilerini dünyanın her yerinde ve kapitalizmin her evresinde bulupta; ölümsüzleştirirlerken...
Zamanında da (1917 -1949 tarihinde) ideolojik farklılıklarını ortaya çıkaranın yaşadıkları sosyo ekonomik yapı farklılıkları içerisindeki sadece ekonomik yapı farklılıklar olmadığını yaşadıkları sosyo yapı farklılıkları da olduğunu ispatlayabilmek için kendilerini yırtmaları;
ideolojilerini de yaşanılan veya da yaşanılacak olan sosyo ekonomik yapılar karşısında ölümleştirmeleri de değil.
Veyahut da....
Germe kendini kız... germe... birazda gevşe...
Veyahut da....
Tüm bu politikalarını, değişimlerini, disiplinsizliklerini... yerine getirirken...
biz proletaryalara da yaşattıklarıyla...
bir çaylarını dahil paylaşamaz hale biz proletaryaları getirmeleriyle de.... değil
Dayandıkları... demokratik mücadalelerin "tek" özneleri olarak da gördükleri...
dar proletarya tabanlı yapılarla da ideolojileriyle de toplumda ve saflarda yol açtıkları kendiliğindencelik beklentisiyle de....
aşırı derecede bolşevizm zehirlenmesi...
-ne de maruz kalmaları da değil
Altmış, yetmiş, seksen, doksan....
sorun üstatların yazdıklarında da değil...
Asıl sorun...
en ufak... en ufak... dergiyi bile kendimize yakın görmediğimiz insanlardan başka kimseye ulaştırmayız dedikten sonra baktıkları aynalarda çıkıp aralarında dolaşan burjuvaları, reviyonistleri.... tasfiyecileri... de beğenmemeleri, kabul etmemeleri...
nereden de çıktılar böyle.... demeleri...
Leylekler getirdi kız... leylekler...
Ergün Aslan
Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.
1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!
1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.
"Legal parti sorunu" Üzerine
Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.
Emperyalizm Üzerine Notlar -2
“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”
Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)
TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!
Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var
TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!
“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!
Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!
Emperyalizm Üzerine Notlar
Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.
Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.
Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..
"Başkası olma kendin ol
Böyle çok daha güzelsin"
Anasının kuzusu
Ciğerimin köşesi"
Marifet solun sağıyla başarılı olmak değil ki.
Afyon, antalya, istanbul, ankara...
İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.
Sanki seçimleri kaybettiren sol gibiymiş gibi
Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi
Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.
Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.
Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*
Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.
Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim
Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.
TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!
İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı
İsyan, Direniş, Serhildan!
Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.