Çarşamba Nisan 23, 2025

Birleşik Mücadele Güçleri ve Birlikte Yürümek

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) ikinci yılında girmiş bulunuyor. 4 Şubat 2021 tarihinde kuruluşunu ilan eden BMG, yayınladığı deklarasyonda: “Türkiye-Kürdistan sathında muazzam gelişmelerin yaşanabileceği bir siyasal ve toplumsal zeminle karşı karşıyayız. Emperyalist kapitalizmin ekonomik, siyasal ve toplumsal krizi günden güne büyürken, AKP-MHP-Ergenekon faşist ittifakı, saldırılarına azgın bir şekilde devam ediyor. Koşullar, faşizmin çizdiği sınırlara hapsolmuş hiçbir anlayış ve önerinin kurtuluş reçetesi olamayacağını gösteriyor. Bu eşikte tarih, sol, sosyalist, devrimci, demokratik ve yurtsever güçleri göreve çağırıyor. Bu çağrıya ses verdiğimizi ve yan yana mücadeleyi büyüteceğimizi deklare ediyoruz'' dediğinde daha ilk eyleminde polisin şiddetli saldırısı ile karşılaştı. Gözaltılar yaşandı.

Alınteri, Birleşik Devrimci Parti, Demokratik Bölgeler Partisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Mücadele Birliği Platformu, Partizan ve Sosyalist Meclisler Federasyonu ve Komün ile yoluna devam eden BMG, faşizmin mercek altına aldığı önemli bir güçtür.

AKP ve MHP faşist iktidarına karşı oluşturulan bu birliktelik, geniş toplumsal kesimlerde birleşik mücadele fikriyatının geliştirilmesi, AKP iktidarına ve toplamda bu faşist devlete karşı mücadeleye dair atılmış cüretli bir adımdır.

BMG, sadece günlük kazanımlar ile yetinen bir gücün ötesinde, kuruluşunun temel felsefesi olarak ülkenin demokratikleştirilmesi, ulusal hakların kazanımı, kadın ve LBGTİ+ların özgürleşmesi, işçi sınıfının iktidar mücadelesinde bir özne olmayı içinde taşımaktadır. BMG'yi oluşturan her gücün savunduğu ideolojik yaklaşımları ve stratejisi olmakla birlikte, tüm bunlar BMG'nin oluşumunda biraya geliş için bir sorun yaratmadı.

Ortak payda olarak; AKP iktidarı ve nihayetin de faşizme geri adım attırılması, yenilmesi mücadelesinin belirlenmesi önemlidir. Geride kalan bir yıllık süreci değerlendirdiğimizde BMG'nin önemli işler başardığının altı çizilmelidir.

Kuruluş amaçları içinde belirlenen emekçi halkla buluşma, işçi sınıfının sorunlarına sahip çıkma, kadına yönelik şiddete dur deme, gençliğin sorunlarına eğilme yönünde birçok eylem ve etkinliğe imza atan pratiğiyle giderek bir çekim ve ilgi odağı olmaktadır.

Bunun daha fazla yapılması eylemlerin kadro düzeyinden kitlesel bir karaktere sıçratılması, aşılması gereken önemli sorunlardan biridir. Her eylem ve etkinlik kendi içeriği ve hedefi bakımından değişmekle birlikte, BMG'nin kuruluş amacına uygun olarak kitlenin sesini sokağa taşımayı hedeflemelidir.

Meselemiz sadece sınırlı bir güçle propaganda yapmak değil sonuç almaktır. Sonuç almanın yolu kitleleri seferber etmektir. BMG'yi oluşturan birleşenler bu yolu açacak tecrübe ve birikime sahip yapılardır. Her birinin 40-50 yıllık mücadele deneyleri sorunları aşmada bir şanstır.

 

BMG'nin üstlendiği zorlu görevi başarmaya kilitlenmeliyiz!

AKP-MHP iktidarının halkı zamlarla, yoksullukla, işsizlikle inim inim inlettiği bir süreçteyiz. İki yıllık pandemi sürecin de binlerce insan hayatını kaybetti. İnsanlar bu yoksulluk içinde artık pandemiyi bir yana bırakarak yaşam savaşı veriyor.

Enflasyonun % 50'leri geçtiği Türkiye'de bayat ekmek alabilmek için saatlerce kuyrukta bekleyenler var. Tarım bitirildiği için bir gıda krizi kapıdadır hatta yaşanmaktadır. Pazarlarda geride kalan sebze ve meyve artıklarını toplayan insan manzaraları her şeyi fazlasıyla anlatıyor. Bu gerçeklik üzerinden BMG'nin Ağustos sonunda 'Birleşirsek Kazanırız'' şiarıyla başlattığı kampanya önemli bir adımdır.

AKP, tüm gücüyle 2023 seçimlerine hazırlanıyor. İktidar gücünü de kullanarak yeniden seçimi kazanmak için kendisini garantilemek istiyor. Bunu hiçbir tesadüfe yer vermeyecek şekilde bir strateji oluşturarak yapıyor. AKP'nin temel stratejisi, korku üzerine inşa edilmiştir.

Bir yandan IŞİD üyeleri üzerinden düzenlenmek istenen suikastlar ifşa edilmekte, diğer yandan MOBESE kameralarıyla izlenen Ekrem İmamoğlu örneğinde olduğu gibi, tüm topluma verilmek istenen mesaj ''Her şey denetimiz de, istediğimizi yaparız'' mesajıdır.

Yakalanan İŞİD üyesinin ifadesinde geçen, Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu'na yapılması düşünülen suikastların kamuoyuna servis edilmesi, yaratılmak istenen korku atmosferinin bir diğer parçasıdır. Tüm bu parçalar bir araya getirildiğinde görünen resim AKP'nin yarattığı korku canavarıdır.

AKP’nin Haziran 2015’te kaybettiği seçimi 1 Kasım’da yeniden kazanmasında yarattığı korkunun hiçbir etkisi yoktur denilemez.

Amed HDP mitingi, Suruç ve Ankara Gar katliamları, AKP'nin IŞİD eliyle gerçekleştirdiği katliamlar olarak hala hafızalarda. BMG, 2023 seçimlerini bu gerçekler ışığında ele alıp değerlendirmelidir. Seçim, sonuçta taktik bir politikadır. Katılma ya da boykot seçeneği tamamen şartların değerlendirilmesine bağlıdır. Farklılıklar olabilir.

BMG'nin hapishaneler kampanyası sürecin en önemli adımlardan biridir. Ramazan Turan, Ahmet Bilgin ve Turgay Deniz'in arka arkaya hayatlarını kaybetmesi bu kampanyanın önemini ve aciliyetini daha da artırmaktadır.

Önümüzde 8 Mart Dünya Emekçi Kadın Günü, Newroz, 1 Mayıs gibi önemli gündemler durmaktadır. BMG, bir önceki bu günlerin eylem ve etkinliklerden çıkardığı dersler ışığında güçlü çıkışlar yapma şansına sahiptir.

5548

Özgür Gelecek

Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Son Haberler

Sayfalar

Özgür Gelecek

“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]

 

“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.

Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip

çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]

 

KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!

Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.

Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Kalbim Zap’ta çarpar! (Nubar Ozanyan)

Yeni bir yüzyıl direnenlerin hikayeleri ve isimleriyle yazılmalıdır. Zalimlerin yazdığı yüz yıllık faşist tarihi parçalamanın zamanı çoktan gelmiştir. Soykırımcılar, teknolojinin üstünlüğüne her gün yenilerini ekleyerek kıyıcı ve yok edici silahlar üreterek Kurdistan’ın en ışıldayan direniş parçalarına saldırsa da, 26 gün abluka ve bombardıman altında yaralı olduğu halde “teslim ol” çağrılarına direnen gerillanın karşısında çoktan yenilmiştir!

Çoktan yenilmiştir, Osmanlı’nın İttihatçı subay ve askerleri, Türk ordusunun işkenceci generalleri!

“Halkın aslanları: HBDH milisleri” (Ziya Ulusoy)

Bahsetmek istediğimiz HBDH militanları. Yaklaşık 7 yıldır Erdoğan faşizminin acımasız  saldırı ve zulmüne karşı mücadele ediyorlar. Şimdiye değin yüzlerce eyleme imza attılar.

Mücadele koşulları çok ağır. Faşizmin saldırgan ve devasa miktardaki polis aygıtı, yüksek gözetleme ve takip tekniğini de kullanarak, hareket imkanını çok daraltıyor. Az güçle ve bu duruma rağmen, HBDH militanları eylem yapabiliyor. Biribirinden çok uzak kentlerde de, değişik bölgelerde de, aynı kentin değişik semtlerinde de Erdoğan faşizmine karşı eylem yapabiliyorlar.

Dedikoducu Modacılar

Amann... sanki kendileri de proletaryalarda karşılık bulsalardı chp ve hdp'lilerde taban, oy (veyahut da boykotçu) almış olmayacaklardı.

Neysee...

Nerede kalmıştık.

Maltepe'de bir mayıs.

Yolun bir tarafında tip'liler bir tarafında hdp'liler.

Yolun sağına, soluna... gölgesine de sıkışmış... tip'çilerin giyimlerini kuşamlarını ... diğer kortejlerdeki insanlarla kıyaslayan benim gibi de dedikocu modacılar.

Bu keşmekeşliğin içerisinde de..

Tip'çilerin gözleri  hdp'lilere... hdp'lilerinki de tip'çilere kayıyor.

Bizim devrim! (Nubar Ozanyan)

Rojava’nın haritadaki yeri sorulduğunda Kürtlerin bir kısmının dışında kimsenin doğru dürüst yanıt veremeyeceği bir süreçten geçilerek gelindi bugünlere. Büyük riskler göze alındı. Ağır bedeller ödenerek kazanımlar elde edildi. Bu sayede Rojava, özgürlüğüne kavuştu. Ortaya konan devrimsel hamleler, sayısız çaba sonucu Rojava halkları daha ileri ve gelişkin bir sürece geldi. 

Sayfalar