Perşembe Kasım 14, 2024

TKP/ML Enternasyonal Büro:Ulusal ve Sınıfsal kurtuluşun Kahramanları Ölümsüzdür!

Gün olmuyor ki acı haberler almayalım.  Emperyalistler, onların bölgedeki gerici, faşist iktidarları ve onların örgütlediği katil sürüleri her gün birçok kahraman komutan ve savaşçıları aramızda almaktadırlar.

Başta PKK ve PYD olmak üzere Kürt  ulusal hareketi her gün düşmanlarına kayıp verdirdiği gibi, dört parçaya bölünmüş Kürdistan'da, dağlarda ve kentlerde kayıplar da almaktadır. Bu boyutta olmasa da devrimci, sosyalist hareketler de mücadelelerinde kayıplar almaktadır. Ne yazık ki kayıpsız mücadele olmaz; kayıpsız, bedelsiz hedeflere ulaşılamaz. Mücadelenin kazanım ve zaferi verilen bedeller ve toprağa düşen kahramanların omuzların da yükselmektedir. 

Aldığımız bir haberle yüreğimiz bir kez daha dağlandı. Devrimci Komünarlar Partisi kurucusu ve MK üyesi Gökhan Taşyakan, IŞİD çetelerine karşı savaşırken ölümsüzleştiğini öğrenmiş bulunuyoruz. BÖG'un kurulmasında büyük emeği geçen, HBDH'nin kurulmasında katkıları hiçbir zaman unutulmayacak olan Gökhan Taşyakan'ı unutmayacağız. DKP'nın Kobane komutanlarından olan Gökhan Taşyakan kaybından dolayı başta partisi ve ailesine başsağlığı mesajlarımızı iletiyoruz.

IŞİD çetelerine karşı Rojova'da başlatılan hamle ile oldukça hareketli günlerin yaşandığı bu süreçte, Partimiz TKP/ML'nin Rojova komutanın görevleri sırasında yitirilmesinden iki hafta geçmeden, Rojova kantonunda Minbic'in kurtuluşunda önemli rol oynayan ön plandaki komutan Ebu Leyla'nın ardıllarından  Menbiç Askeri Meclis Komutanı Ednan Ebu Emced, IŞİD katil sürülerinin zulmü altındaki Raka'yı özgürleştirme savaşında bir operasyon sırasında, savaşçılar Kemal Ebdulqadir Bêş Elo (Baran Tirkmanî), Emîr Enîr (Ebû Heleb) ve Hisên Eleş Ebdullah (Yekta) ile birlikte 29 Ağustos 2017 günü yitirdik. Aynı gün MLKP/FESK Kürdistan Kır Birliği Komutanlarından Hüseyin Akçiçek (Alişêr Deniz) ve PKK gerillası Oğuz Aksu ile birlikte Maraş'ın Nurhak ilçesinde TC devleti ile son mermilerine kadar çatışmada yitirdik. Yoldaşları, aileleri ve halkımız, bu acıları mücadelede yaşatacaktır. Bu farklı parti ve örgütlerdeki ölümsüz kahramanlar, herkes kendi siyasal hedefleri ekseninde, asgari birliktelikler de buluşarak, ortak düşmanlara karşı birlikte mücadele de aramızda ayrıldılar.

Bu ölümsüz kahramanlarımız, zayıflamış devrimci dayanışma ve birlikteliği fiziki ölümleriyle yeniden canlandırma işlevi ve çağrısını örmeleri yönüyle de yol göstermiş oldular. Deniz'lerin, Mahir'lerin, Kaypakkaya'ların, Kemal Pir'lerin, Mazlum Doğan'ların mücadele ruhundaki kararlılığı, dayanışmayı,  ortak yönleri ve ortak değerleri sahiplenmeyi canlandırma ve büyütmenin bir çağrısı olarak anlaşılmalıdır... 

Ölümsüzleşen kahramanlarımızın, düşmanlarına karşı ölümüne, yürekli ve cüretli mücadelesi, sadece bizlere yol göstermekle  kalmıyor; uyuşturulmuş, sersemleştirilmiş, duyarsız, sağırlaştırılmış, ilgisiz, bakar görmeyen, duyguları körelmiş, şaşkın,  devrimlerin lafını edip içinde yer almayan, onun gereklerine ve yükünü omuzlamaya yanaşmayanları da uyarıp sarsma, basınç altında bırakma yönüyle de yol göstermeye devam edecektir.

Bedenen aramızdan ayrılan her kahramanlarımızın toprağa düşmesi  aynı zamanda geride kalanlara bir savaş çağrısıdır: Safları sıklaştırın! Yerlerimizi doldurun! Güçleri birleştirin ve birliktelikleri yakalayın! Daha yüksek bir moral, kararlık ve cüretle mücadeleyi yükseltin! Bağımsızlığı, özgürlüğü ve siyasi iktidarı başkaları bağışlamayacak, onu kendi irademiz ve bileğimizin gücüyle sağlayacağız! çağrısında bulunmaktadırlar. Onların çağrısına layık olacağız ve bizlere verdiği onuru daima gururla taşıyacağız. Anıları ve mücadeleleri bizlere yol göstermeye devam edecektir!

TKP/ML   Enternasyonal Büro   13  Eylül 2017

42939

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Sayfalar

Proletarya Partisi

Sülyetler

Sokaktaki birey sizin için neyse kitle içerisindeki bireyde aynıdır.

Her şey değişir bazı insanlar değişmez derler.

Memleket değişir; insanlar yeni yeni iş alanlarına yönelir, aralarındaki iletişim değişir, farklılaşır ....

Ama bazı insanlar değişmez derler.

Onlar yıllar yüzyıllar geçse de aynı kalırlar.

Ellerine aldıkları, kendileriyle aynı huydaki dergilerle - gazetelerle veyahutta sanal alemlerle kendilerine yakın gördükleri insanlara, mahallelere... giderler.

Sistem; her sokağa, haneye girecek kadar başarı göstermiş olsa da...

TKP-ML MKSB: Katledilişinin 48. Yıldönümünde Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’yı Anıyoruz!

Yangını o başlattı harlamak bizde,alazlanalım!

Başkan Mao’nun “Yangını ben başlattım” çağrısıyla başlayan Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin alazları coğrafyamıza ulaştığında, sınıf mücadelesi ve kitle hareketleri içinde çelikleşen genç bir komünist önderi ortaya çıkardı: İbrahim Kaypakkaya!

“Biz, insanın eski benliğini fırlatıp atması gerektiğini söylüyoruz*”

Her birey, içinde şekillendiği toplumun izlerini taşıyarak mücadeledeki yerini alır. Ancak mücadeleye katıldıktan sonra bu izleri bir çırpıda söküp atmak mümkün olmaz. Bu süreç ağır, sancılı, acı verici ve görece uzun bir zamanı kapsayacak şekilde işler.

Bireyin aileden başlayarak almaya başladığı eğitimin kazandırdığı düşünce biçimi, bakış açısı ve davranış kalıplarının kısa vadede ve kolayca aşılması mümkün değildir.

Fransa Partizan okurları; İbrahim Kaypakkaya’nın görüşleri yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor!

Proletarya Partisi’nin kurucusu komünist önder İbrahim Kaypakkaya, bundan 48 yıl önce 18 Mayıs 1973 tarihinde, emperyalistler ve yerli burjuvazinin işbirliği sonucu Diyarbakır İşkencehanelerinde katledildi.

Türk egemen sınıfları, Kaypakkaya’yı katlederek, işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş davasına darbe vurdular. Komünist düşüncelerle bezenmiş genç ve mücadeleci bir beynin yok edilmesini, sistemin bekası için elzem gördüler.

CIA’nın Anti-Komünist “Özgür Düşünceli” Entellektüelleri-2

“Casuslar’da Felsefe Okur” Anti-komünist  Frankfurt Okulu ve Fransız Teorisi

 

Onuru ile yürüyenler, onurumuzdur…İsmail Cem Özkan

Yıllardır resmi söylem içinde 12 Eylül öncesinden bahsedilirken sağ sol çatışması varmış gibi konuşulur, bu bilerek ve bilinç içinde yapılmış bir konuşma metnidir, çünkü resmi tarih yazıcıları öyle olmasını uygun görmüşlerdir.

12 Eylül ise sağ ve sol çatışmasını bitirmiş kaynaştırmıştır!

Bir Kutup Yıldızı, Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya….

18 Mayıs 1973 yılında Diyarbakır zindanlarında aylar süren işkencenin ardından katledilen 24 yaşında bir genç.

18 Mayıs 1973 gecesi katledilen bu genç “Türkiye Cumhuriyetini” temellerinden sarsacak ideolojik derinlik, politik yetkinlik, örgütsel duruş ve heyecanı çok tehlikeli düşünce ve yönelime sahip olması faşist devletin geleceği ve bekası için katledilmesi zorunlu bir gerekçe olarak görülmüştür.

TKP-ML OPK: Filistin Halkı Yalnız Değildir!

Direnen Filistin Halkının Yanındayız!

Emperyalistler arası çelişkilerin keskinleşmesi ve güç mücadelesiyle birlikte Ortadoğu’da bölge gericilikleriyle olan ilişkilerin yeniden düzenlenmesi beraberinde Siyonist İsrail devletinin bir kez daha Filistin halkına saldırmasını gündeme getirdi. İsrail’in Filistin halkına yönelik işgal, ilhak ve katliam politikası sürüyor.

Mayıs’ta Güneşe Uğurladıklarımızı Anıyoruz

Mayıs ayı TDH ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi açısından önemli bir yerde durmaktadır. Mayıs, şehitler ayıdır. Türkiye komünist ve devrimci hareketinin, Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi’nin önder yoldaşlarını, kadrolarını güneşe uğurladığımız aydır.

Dünya proletarya hareketinin Türkiye toprağındaki taburu proletarya partisinin kurucusu ve kuramcısı, önderi İbrahim Kaypakkaya’nın faşist Türk devletinin askeri güçlerince Amed Zindanları’nda işkencede katledilişinin 48. yıl dönümündeyiz.

“Ülkemiz" ve "Baş çelişme" sorunu üzerine kısa bir değini

Özgür Gelecek gazetesinin 27 Nisan 2021 tarihli sayısında, Halkın Günlüğü gazetesinin TKP-ML MK üyesi Meral Güzel ile yaptığı bir söyleşi yayınlandı.

M.Güzel'in, kendisine yöneltilen;  “HBDH’nin devrim mücadelesindeki yerini nasıl tarif  ediyorsunuz?” şeklindeki  soruya verdiği yanıtta geçen  bir kısım  belirleme  ve yorumları tartışma götürür niteliktedir.

Sinan Dersim… (Nubar OZANYAN)

Bitmez tükenmez bir sevdadır bizimkisi. Her ölümde yeniden doğar. Her damlada kuru olan her şeye can katarız. Yüzümüzü her daim hakikate çeviririz. Kendimizi anlamakla başlarız hakikat mücadelesine. Önce kendi içimizdeki hakikati bulmak için başlarız kavganın ilk dersine. Biliriz ki, başarılması en zor olan kavga insanın kendisiyle olandır. İçimizdeki düşmanı alt ettikçe özgür, korkusuz ve “zana” olmayı başarırız. Söylediğini yapan, sadece yapan da değil “doğru yapan” oluruz.

Sayfalar