Çarşamba Mayıs 1, 2024

Alman Bernsteincılığın, Rus Struveciliğin Günümüz Versiyonları 'Özgürlükçü Sosyalizm' Ve HDP-HDK



Ekonomistler , Legal Marksistler ve Menşeviklerin bir bölümünün Rus Devrimi süreci içinde toparlandığı Kadetlerin(Anayasal Demokrat Parti) iç savaş sürecinde karşı-devrimci Beyaz Muhafizlara dönüşmeleri size ilham vermelidir...

Onlar Liberal Burjuvazi olarak sadece Çarlığa, ki özünde sadece Çarlığın aşırı despot uygulamalarının bir devrimi körükleyecegi kaygısıyla karşıydılar...Kendilerinin de Çarlığa karşı olduğu elbisesi ile giyinip, olası bir devrime karşı işçi ve köylüleri devrimden kopartmak rolünü kendilerine uygun gördüler...Onlarin demokratliklari Çarlığın devrilmesiyle bitti ve Liberal Burjuvazinin gerici yüzü Kerensky Hükümeti ile Demokratik Şubat Devriminin daha ilk aninda ortaya çıktı...

Bizdeki Liberal Burjuvazi ise Rus devrimindeki kadar bile bir ilerici misyon oynayamaz...Çünkü Neo-Liberal düzenle birlikte bu yeni orta siniflar daha dogumundan itibaren küresel düzenin işbirlikçisi karakterini almıştır...Ortada küçük bir kesim dışında, eski milli karakteri olan bir orta sınıf kalmamıştır...Anadolu Sermayesi dedikleri, AKP nin dayandığı bu orta sınıf yeni karşı-devrimci konseptin bir parçası, sosyal temelidir.

Bugün ortada gezen ve ''işçi sınıfına dişardan bilinc yasaklanmalıdır, Leninizm tersine okunmalıdırr'' diyenler, hiçte yeni birsey söylemiyorlar...

Onlar Alman Bernsteincılığın, Rus devrimindeki Ekonomistlerin, Struve'ci Legal Marksistlerin sözlerinin aynısını bugün tekrar ediyorlar...Ve bu akımların sözcülerini Devrimin dostu ve hatta Sosyalist bile görenler büyük yanılıyorlar. Onlar devrim geliştiğinde, onun en büyük düşmanları olduklarını sizlere kanıtlayacaktır, ve aslında bugün de o rolü oynamalarına rağmen, sadece demokratik kimi süslü sözleri ile, sadece sizlerin bugün onları deşifre edememenizi sağlıyorlar...

Çok mu abarttık? 

100 Yüzyil önce, Neo-Liberal bir küresel düzenin bile olmadığı Rusya koşullarında Legal Marksistlerin, Struve'nin Kadet'leşip  Karşı-Devrimin, Çarlığın açık gücüne dönüşmeleri ya da tarihin kötü bir tezahürü olarak, bizdeki Liberal Sosyalizmde yuvarlanacak ve tarihteki emsallerinin yerini alacaktır...

Degisen yeni bir söylem yok; 'İşçi Sınıfı sadece ekonomik mücadele ile ilgilenmelidir, siyaseti liberal burjuvaziye birakmalidir' diyerek Prolerteya Partisine gerek olmadığını söyleyen Alman Bernsteincılığın, onun Rus türevi Struve Legal Marksistlerin, Ekonomistlerin söylemleri, bugünde bizdeki yeni sözcüleri tarafından tekrar ediliyor sadece...Onlar Marksizmi 'aşmıyorlar', sadece tarihsel Revizyonizmi tekrar ediyorlar...Liberalizmin hiçbir biçimi, Sosyalist elbise giymis biçimi de dahil devrimin dostu değildir...Onlarin gorevi işçi ve köylüleri olası bir devrime karşı Kapitalizmin saflarında tutmaktır.

Taraf gazetisinin bile Neo-Liberal küresel sermaye düzeninin, Yeni Karşı-Devrimci Konseptin ideolijik üretim merkezi olduğunu göremeyen, onu devrimin ve solun bir bileşeni olarak gören bir zihniyetin bir Devrimi örgütleme şansı sıfırdır...Klasik Kemalist Faşizmin revize edilip, küresel düzene uyumlu Neo-Kemalizm inşaa etmek ilericilikse eğer, Struve ve Bernsteincılık çoktan ilerlemeciliğin sembolleri olmuştu...Ama biz biliyoruz ki Rus Devrimi bir yandan Kapitalist çiftlik beylerinin Narodnizmine, öte yandan Liberal Burjuvazinin Legal Marksizmine karşı ideolojik-politik mücadele içinde gelişti...Unutmayın, sadece bir boka bok demek, bir başka bok olmanın önünde engel değildir...Öyle olmasaydı bugün 'amerıkan emperyalizmi' edebiyatı yapan MHP en büyük anti-emperyalist olurdu...Öyle ya, Aydınlık- İP boşuna mı yeni dostlarını bu zeminde seçiyor(?)

Bugün kendilerine 'Özgürlükçü Sosyalistler' diyen Modern Struvecilerden Troçkist Karşı-Devrimcilere, Reformist Küçük Burjuvaziden Burjuva Sosyalizminin her biçimine kadar, kendilerini Kürt Ulusal Hareketinin Reformistleştirilmesi, Liberalleştirilmesi ve bunun adının da 'Kürt dostluğu'(!) ilan edildiği HDK-HDP oluşumuna neden Devrimci Proleterya kendi sınıf partisini tasfiye ederek katılmaz sorusuna cevabı Markstan alarak bitirelim...

'Demokratik küçük-burjuvazi, her yerde ezilmekte olduğu şu anda, proletaryaya genel olarak birlik ve uzlaşma öğütlüyor, ona elini uzatıyor ve her türden görüşü demokratik bir parti içinde kucaklayacak geniş bir muhalefet partisinin kurulması için çabalıyor, yani işçileri, ardında kendi özel çıkarlarının gizlendiği sosyal-demokrat lafların egemen olacağı ve sevgili barış uğruna proletaryanın özel istemlerinin ön plana getirilemeyeceği bir parti örgütüne bulaştırmaya çabalıyor. Böyle bir birlik tamamen onların yararına ve tümüyle proletaryanın zararına olacaktır. Proletarya sahip olduğu ve büyük emeklerle sağlanmış bağımsız konumunu yitirecek ve bir kez daha resmi burjuva demokrasisinin bir eklentisi olma durumuna düşecektir. Bu birlik, bundan ötürü, en kesin bir biçimde reddedilmelidir. Bir kez daha burjuva demokratların tezahürat korosu olma durumuna düşeceği yerde, işçiler, ve özellikle de Birlik(Kominist Birlik), resmi demokratların yanında kendilerini, işçi partisinin bağımsız, gizli ve resmi bir örgütünü kurmaya ve bunun her kesimini proletaryanın tutumunun ve çıkarlarının burjuva etkisinden bağımsız olarak ele alınacağı işçi derneklerinin mihrak noktası ve çekirdeği yapmaya zorlamalıdırlar.''

Karl Marx

Başka Bir Dünya Mümkün!

 

http://dino-ibrahim.blogspot.nl/2013/10/alman-bernsteinclgn-rus-struveciligin.html

102990

NEDEN KAYPAKKAYA

“Kemalist diktatörlük, Türk şovenizmini körüklemeye girişti! Tarihi yeni baştan kaleme alarak, bütün milletlerin Türk’lerden türediği şeklinde ırkçı ve faşist teoriyi piyasaya sürdü. Diğer azınlık milliyetlerin tarihini, kitaplardan tamamen sildi. Bütün dillerin Türkçeden doğduğu şeklindeki “Güneş Dil Teorisi” safsatasını yaydı. “Bir Türk dünyaya bedeldir!”, “Ne mutlu Türk’üm diyene!” cinsinden şovenist sloganları ülkenin her köşesine, okullara, dairelere, her yere yaydı.

KÜRTLER TARIH YAZIYOR!

 

KÜRTLER TARİH YAZIYOR!

Kürdistan halkı kendi tarihini kendisi yazıyor.

Kürdistan Ulusal Özgürlükçü Hareketi, kendi öz gücüyle T.C. devletine her alanda darbe vurarak ilerlemeye devam ediyor. Kürdistan Özgürlükçü Hareketi Artık gerilla savaşı dönemini aşmış, stratejik denge savaş sürecini yakalamıştır.

Türkiye Devrimci Hareketi tarafından Batı’da ikinci bir cephe açılamadığından dolayı Kürt Özgürlük Hareketi stratejik denge aşamasına ağır bedeller ödeyerek mücadelesini sürdürmektedir.

NEWROZ ATEŞİ!

 

Zalimin zulmüne başkaldırının günüdür Newroz. Ortadoğu halklarının zafer ve özgürlük ateşini yaktıkları gün. Modern Dehak’lara karşı mücadelenin boyutlandığı, halkların emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı savaşlarınıyükselttikleri gün.

İntifalara, serhıldanlara esin kaynağı olan Newroz ateşi binlerce yıl önce yakıldı. Zalim Dehak’ın sarayından yükselen Newroz ateşi, o günden bu yana her 21 Mart’ta daha da bir gür yanıyor.

"EYLÜL KOKUSU" VE ADIL OKAY

 

Kaç Kişi Kaldık?" sorusu ile postmodernizmden malûl "yenik ruh hâline", "Hayır" diyen Adil Okay, yaşadığı tarihin umutlarını bizimle paylaşırken, Can Baba'nın yolunda, İbni Haldun'un uyarısını unutmamacasına ilerliyor...

Okay'ın "uzun yürüyüşü"nde "düş kırıklıkları", "yenilgi", "aşk", "sürgün" ve "yitirilenler"; ya da başkaldıran insana ait her şey var! Ama yılgınlık, vazgeçiş, tövbe yok... İnsan(lık)tan umudunu kesememiş Okay; bunun için de heybesinde dizeleri ile hâlâ yollarda...

AYDIN(LAR) VE AYDINIMSI(LAR)[*]

 

“Alev, başka şeyleri aydınlattığı

kadar aydınlatmaz kendini.”[1]

Dört yanın “aydınımsı(lar)” diye ifade edilebilecek bir yabancılaşma/ deformasyon tarafından kuşatıldığı kesitte, Demba Moussa Dembélé’nin, ‘Samir Amin: Ezilen Hakların Sömürülen Sınıfların Organik Aydınları’[2] başlıklı yapıtı, “dünya aydın bakışı”nın yanıtı gibidir sanki…

KAYPAKKAYA'YI ANLAMAK

 

ŞOVEN GERİCİLİK DALGASINA KARŞI KAYPAKKAYA'YI ANLAMAK VE ANLATMAK[1]

"Çocukluk saflığını kaybetmeyen

insana büyük insan denir."[2]

 

I) İbrahim Kaypakkaya'dan söz etmek; Onu anlamak ve anlatmak kolay bir şey değil; hatta çok zor; öncelikle bunun altını çizerek başlayayım konuşmama...

Önce bir soru: İbrahim Kaypakkaya öldü mü? İçinizde buna "Evet" diyen var mı? Olduğunu zannetmiyorum; ama varsa ne yazık...

“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP -3

 

Kolombiya’da Gerilla Örgütleri: ELN,  ELP ve M-19

“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP -2

 

“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP* -1

 

“Ya bedel ödeyerek özgürlüğü fethedeceksin,ya da onsuz yaşamaya razı olacaksın” Jose Marti

SINIF KONUŞMAZSA MEYDAN ÇAPULCULARA KALIR

 

HAVUÇ AYDINLAR (MAYALARIN ANISINA)

 

Burjuvazi, kendi sistemini “ilerici” ve insanlığın sahip olabileceği “en iyi toplumsal sistem” olarak tanıtmaya devam ediyor ve bu sistemi savunanları, bu sistemin sürdürülmesinin teorisini yapanları da toplumun karşısına “aydın” olarak çıkarıyor. Elindeki devletin baskı gücünü ve üretim araçlarına sahip olmanın getirdiği tüm avantajları kullanarak;  burjuva ideolojik manipüle araçlarını her saniye, her saat topluma empoze ediyor.

Sayfalar