Perşembe Mayıs 16, 2024

Demirci Kawa’dan Kobané’ye İsyan, Serhıldan, Zafer !

Baharın coşkusu, Demirci Kawa’nın öfkesi ve cüreti ile harmanlanan bir direnişin, isyanın simgesidir Newroz. Dört bir yanı yangın yeri olan bir halkın tereddütsüz ve korkusuzca yine aynı yangının üzerine zılgıtlarla, sloganlarla yürümesidir. Yok, sayılan kimliğinin, yasaklanan dilinin özgürleştirilmesi uğruna direnenlerin mevzisi, teslimiyete karşı Dörtlerin zindanlarda tutuşturduğu ateşle yanmaktan kendini sakınmayanların adresidir Newroz. Kalekollarla, kazılan hendek ve örülen duvarlarla sınırları aşan direnişin kuşatılmasına ve tecrit edilmesine karşı birleşme ve mücadeleyi büyütme çağrısıdır Newroz.  Ünye/Fatsa’da, Arhavi’de, Dersim’de ve birçok yerde HES’lere, yaşamın ve doğanın katledilmesine karşı bedenini iş makinelerinin önüne barikat yapanların direnişidir. Türkiye Kürdistanı’nda açığa çıkan toplu mezarları çağrıştıran katliamları Soma’da, Ermenek’te, Torunlarda “fıtratında ölüm var” diyerek işçi katliamlarını olağanlaştıranlara karşı işçi ve emekçilerin büyüyen öfkesidir Newroz. Kadın cinayetlerine karşı Özge Can Aslan şahsında isyana duran ve erkek egemenliğine karşı mücadeleyi yükselten kadınların cinsel şiddete, tacize ve tecavüze karşı başkaldırısıdır Newroz. İdam sehpasında Denizlerin haykırışı, Kızıldere’de Mahirlerin direnişi, Amed  işkence hanelerinde İbrahim’in ihtilalcı isyanı ve Mazlumların sönmeyen ateşidir Newroz. Dersim dağlarında Beşlerin kavga çağrısı, kadın özgürlük mücadelesinde Sakinelerin tavizsiz duruşudur Newroz.

Binlerce Kawa olup Meydanları dolduralım

Newroz coşkusu hiç kuşku yok ki içinden geçtiğimiz süreçte daha büyük bir önem ve anlam kazanmıştır. Direniş ve kavga şiarlarıyla barikatları sel olup yıkanlar Gezi İsyanı’ndan Kobané’ye mücadeleyi zaferle taçlandıranlar Ortadoğu’nun mazlum halklarına, işçi ve emekçilere, ezilenin ezileni kadınlara, halk gençliğine baharın müjdesini vermiştir. Zafer coşkusuyla dört bir yanda yakılacak isyan ateşlerini katliamlarla, inkâr ve asimilasyonla söndürmeye çalışanlara inat Newroz, serhildanlarla harlanarak egemenlerin ve şovenizm zehrini yayanların etrafını saracaktır. 

Kadınlar, Gençler, İşçiler, Emekçiler, LGBTİ’ler!

Bizlere düşen en önemli görev Kobané’de Kawa olup savaşan Arin’in, Sarya’nın, Kader’in, Paramaz’ın, Serkan’ın, Saruhan’ın, Alişerin ve kavgada ölümsüzleşen şehitlerimizin savaşarak yükselttiği bayrağı dalgalandırarak meydanları doldurmaktır. “Kobané direnişi direnişimizdir’’ diyerek düşmana karşı aynı cephede mevzilenen Partizanların coşkusuyla Newroz ateşini birlikte harlayarak zafer halayına birlikte tutuşmaktır. Cizre’de devlet tarafından katledilen Ümit’in, Yasin’in, Barış’ın, Amed’te Ceylan’ın, Kadir’in ve Gezi İsyanında Berkin’in, Ethem’in, Ali’nin, Mehmet’in, Abdullah’ın, Hasan’ın, Ahmet’in ve Medeni’nin hesabını sorma bilincini kuşanarak kavgaya omuz vermektir.

Halkımızı zafer coşkusuyla dört bir yanda tutuşturulan Newroz ateşini harlamaya, direnişi ve mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.

Newroz Pîroz Be!

Bijî berxwedana Kobanê!

PARTİZAN


63262

SINIF KONUŞMAZSA MEYDAN ÇAPULCULARA KALIR

EYLEM BIRLIKLERININ GÜNÜMÜZDEKI ÖNEMI VE DÜŞÜLMEMESI GEREKEN HATALAR ÜZERINE

 

EĞITIM NOTLARINDAN ULUSAL SORUN

 

ULUSAL SORUN

 

Ulusal sorun oldukça geniş bir konudur. Ulusal soruna ilişkin kapsamlı tartışmalar yapılmıştır. Doğru görüşler bu tartışmalar sonucu ortaya çıkmıştır MLM’lerin ulusal soruna yaklaşımları Leninizm döneminde şekillenen ulusal soruna ilişkin görüşlerden farklı değildir. Ulusal soruna ilişkin ülkemizde de farklı değerlendirmeler vardır. Bu farklılıklardı da öğrenmek önemlidir.

 

Faşizm

 

 Almanya’nın caddeleri ve şehirleri kanla sulandı. Viyana’nın işçi semtleri,askeri birliklerin ateşiyle yakılıp yıkıldı., harabeye döndü.Yoksulluk, yıkım, felaket ve acı. Üstünde insanlığın en ünlü beyinlerinin eserlerinin yakıldığı ortaçağa özgü odun yığınlarının alevleriyle aydınlatılmış kapitalist baskı ve uygarlığın batışı, giyotin ve cellat baltası. Faşizm işte bunları getirdi. Ayrıca dünyayı felakete, yeni bir korkunç katliama sürüklemek tehdidini de beraberinde getirmektedir.  Dimitrov

                  

Prometheus’un Torunları Ateşi Yeniden Harlıyor

Tarihte hep direnenler kazanmıştır. Haklı olanlar, düşmana karşı savaşta bir çok defa yenilmelerine karşın, direnmelerinin karşılığını eninde sonunda almışlardır. Bu kural, salt geçmişe ait olmayıp geleceğe de aittir. Yunanistan’da da olacak olan budur. İşçi ve emekçiler, alın terlerinin "borç” adı altında emperyalist tekellere peşkeş çekilmesini ve bu ağır sömürü dayatmasını asla kabul etmeyeceklerdir.

Hindistan İşçi Ve Emekçilerin Tarihi Mücadeleleri İle Enternasyonal Dayanışma Her Alanda Yükseltilmelidir

Emperyalist burjuvazinin ve gericiliğin "sosyalizm hayalleri öldü” yaygaraları, küçük burjuvazinin sosyalizmden öcü görmüş gibi kaçarak: ”işçi sınıfının devrimciliği bitti” söylemleriyle liberal burjuvazinin ideolojik ve siyasal güzergahında yerini almaları; dünyada işçi ve emekçilerin sosyalizme olan güvenini bütünüyle yıkmaya yetmediği gibi, onların sosyalizm için mücadele ateşini yükseltme savaşımının önünde de engel olamıyor.

Hindistan İşçi Ve Emekçilerin Tarihi Mücadeleleri İle Enternasyonal Dayanışma Her Alanda Yükseltilmelidir

Emperyalist burjuvazinin ve gericiliğin "sosyalizm hayalleri öldü” yaygaraları, küçük burjuvazinin sosyalizmden öcü görmüş gibi kaçarak: ”işçi sınıfının devrimciliği bitti” söylemleriyle liberal burjuvazinin ideolojik ve siyasal güzergahında yerini almaları; dünyada işçi ve emekçilerin sosyalizme olan güvenini bütünüyle yıkmaya yetmediği gibi, onların sosyalizm için mücadele ateşini yükseltme savaşımının önünde de engel olamıyor.

Merkel-Westerwelle ikilisiyle Alman Burjuvazisi Yeni Saldırılara Hazırlanıyor

Almanya’daki 27 Eylül genel seçimler öncesinde, nasıl bir hükümet kurulacağı, Alman tekelci burjuvazisi tarafından belirlenmişti. Kamuoyu anketleri de CDU-CSU ve FDP nin önde gittiğini teyit ederken, alman tekelci burjuvazisinin yeni hükümetini de onaylamış oluyordu. Emperyalist tekelci sermayenin, ülkeyi uzun bir süredir "büyük koalisyon” adını verdiği CDU-SPD ikilisiyle yönetmesi, onlara önemli kazanımlar kazandırmıştı.

BALIK VE MELISA

Uzun zamandır işsizdi. Hangi kapıya el uzatsa boşa çıkıyordu. Evde bulunmak, ev halkıyla göz göze gelmek istemiyordu... Erkenden kalkıyor, açlıktan guruldayan midesiyle zor atıyordu kendini dışarıya. Ardından şuursuzca, saatlerce dolaşıyordu sokaklarda, caddelerde... 


ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ

 

“Acıya yenilmek istemiyorsan,

onunla yüzleşmen gerek.”

(Lanza del Vasto.)

 

Masamın üzerinde bir karanfil duruyor şu an. Rengi kızıla çalan bir karanfil. Roboskî karanfili. Çamurlu patikadan otuz dört fidanın mezarlarının yan yana dizili durduğu mezarlığa doğru tırmanırken KESK’li Sedar’ın elime tutuşturduğu… Her şeyin acıya karıldığı o sisli anlarda ne yaptığımı, ne yapacağımı bilemeyip çantama atıvermişim. Eve döndüğümde çıktı…

Ben onlardan değilim, Kaypakkayanın yoldaşıyım.

 

Sayfalar