Pazartesi Nisan 29, 2024

NUBAR OZANYAN YOLDAŞ

KARAR, İNANÇ, VE MÜCADELENİN SİMGESİYDİ

Rojava’da şehit düşen Nubar Ozanyan Yoldaş ardında köklü ve derin izler bırakmıştır. Hem karşı devrime karşı açıktan verdiği mücadelede, hem de parti içindeki her türlü anti-MLM akımlara karşı örnek bir duruş sergilemiştir. Bunun sonucu yeraldığı saflarda mücadelenin, kararın, inancın, azmin simgesi olarak öne çıkmıştır. Ve sonuçta parti şehitleri mertebesinde yerini almıştır. Şehit düşmüşse ve mücadele ettiği saflardan bedenen kopmuşsa da, verdiği mücadele sonucu yarattığı zengin değerleri yoldaşlarına devretmiştir.

Nubar Yoldaş Örnek Bir Komünist Başkomutandı

Nubar yoldaş daha genç yaşlardan itibaren saflarında yer aldığı kolektif yapı içinde günümüze değin istikrarlı bir şekilde yer alır. Giderek kendisini geliştirir ve enternasyonal mücadele alanlarında kendisini öne çıkarır. Bunun sonucu Filistin, Karabağ, Rojava gibi sıcak mücadelenin doruğa tırmandığı mevzilerde aktif olarak yer alır.

Bunun sonucu askeri vasıflarını iyice geliştiren yoldaş Rojava’da verilen mücadelede daha yetkin ve daha aktif olarak yer alır. Emperyalistlerin ve gerici bölgesel devletlerin arkasında yer aldıkları DAİŞ’in saldırılarına karşı, Rojava halkının verdiği haklı ve meşru direniş içerisinde saf alır.

Nubar Ozanyan bu savaşta Enternasyonal Tabur içinde komünist bir başkomutan olarak yer alıyordu. Bir komünist olarak ideolojik ve askeri vasıflara fazlasıyla sahip bir yoldaştı. Bunun sonucu iyi bir askeri eğitmendi. Nitekim bunun sonucu yoldaşlarıyla beraber, Enternasyonal Tabur içerisinde yer alan İngiliz, Fransız, Amerikalı, Alman, İranlı, Belçikalı vb. milliyetlere mensup yüzlerce savaşçının askeri eğitimini üstlenmiş ve savaş cephesine göndermiştir.

Kendisi de savaş içerisinde bizzat aktif olarak yer alır. Rojava’daki sıcak savaşta gerici güçlere karşı görkemli bir direniş gösterir. Yer aldığı mevzilerde DAİŞ’e karşı sarsıcı darbeler vurur. Başkomutan olarak verdiği mücadeleyle düşman mevzilerinde tahribatlar yaratır. Tüm bunların sonucu beraber dövüştüğü siper yoldaşlarının takdirini ve güvenini kazanır. Nubar yoldaş onlar için güvence teşkil eder.

Nubar Ozanyan siyasi eğitime de önem verirdi. Kendisini siyasi olarak geliştirmeye özen göstermiştir. Verilen askeri mücadeleyi siyasetten kopuk ele almamıştır. Tersine savaşa kumanda eden siyasetin önemini belleğine kazımıştır. Ve kendisini MLM öğretisi ve politikasıyla giderek daha donatmıştır. Bunun sonucu siyasi araştırma ve çeviri çalışmaları olmuştur. Ayrıca Rojava’daki askeri mücadeleyle ilgili edindiği tecrübelerden yazılı notlar çıkarır. Amacı aldığı askeri notları kitaba çevirmeyi planlıyordu. Ancak şehit düştüğü için bu tasarısını yerine getirememiştir.

Nubar Yoldaş,

Tasfiyeciliğe-Hizipçiliğe-Benmerkezciliğe Net Tavır Takınır

Nubar Ozanyan Yoldaş tüm bu gücünü safında yer aldığı hareketin ideolojik-politik hattından alıyordu. O’na bu gücü veren hareket ettiği kolektif yapının üzerinde yükseldiği devrim güzergahıydı. Kendisini bununla donatmıştı.

Öyleki karşı devrime karşı gösterdiği kararlığı, içten çıkan ve partiyi hedef alan tasfiyeci-hizipçi-benmerkezci kesime karşı da gösterir. Başını şaibeli unsurun çektiği bu güruh karşısında, Nubar Yoldaş hiç tereddüt etmeden açık ve net bir tavır takınır. O’na bu inancı ve gücü veren kolektif hareketin resmi öğretisiydi. Bunun temelleri 1972’de atılmıştı. Kendisini bu öğretiyle donatan Nubar Ozanyan Yoldaş, Rojava gibi sıcak bir savaş alanında tasfiyeciliğe karşı açık bir duruş sergiler. Sonuçta şehit düşer. Ama ardıllarına ve parti taraftarlarına önemli bir mesaj bırakır: Öncü müfrezeyi hedef alan tasfiyeci ve hizipçi güruhlara karşı her şart altında ve her alanda kararlı ve uyanık olunmalıdır.

Nitekim Nubar Yoldaş şehit düştükten sonra tasfiyeci-hizipçi akımın yüzü iyice açığa çıkmıştır. Artık yüzlerindeki kılıf ve maske düşmüştür. Pratikteki mevcut duruşları onların gerçek konumlarını deşifre etmiştir.

Nitekim bunun sonucu her alanda bu hizbe karşı daha açık ve daha net tavır alınmıştır.

Bunun sonucu bu tasfiyeci-hizipçi güruh parti içinden iyice ekarte edilecek ve öncü müfrezenin önü açılacaktır. Tasfiyeci hat mahkum edilecek ve yarattığı tahribatlardan arındırılacaktır. Ve yerini daha güçlü bir öncü müfreze alacaktır. Ve bu doğrultuda yollarına devam edeceklerdir.

Şimdiden bunun adımları atılmıştır. İki çizgi mücadelesi ilkesini çiğneyerek tasfiyeci ve hizipçi hatta yer alan klik, parti işleyişi karşısında şimdiden tarumar olmuştur.

Bu vesileyle Nubar Ozanyan’ı bir kez daha anıyoruz. Tasfiyecilik karşısında gösterdiği kararlı ve tutarlı duruşuyla onu bir kez daha selamlıyoruz…

-NUBAR OZANYAN YOLDAŞ ÖLÜMSÜZDÜR!

-TASFİYECİLİK-HİZİPÇİLİK-BEN MERKEZCİLİK KAYBEDECEKTİR!

-KAZANAN MLM OLACAKTIR! 

47540

NEDEN KAYPAKKAYA

“Kemalist diktatörlük, Türk şovenizmini körüklemeye girişti! Tarihi yeni baştan kaleme alarak, bütün milletlerin Türk’lerden türediği şeklinde ırkçı ve faşist teoriyi piyasaya sürdü. Diğer azınlık milliyetlerin tarihini, kitaplardan tamamen sildi. Bütün dillerin Türkçeden doğduğu şeklindeki “Güneş Dil Teorisi” safsatasını yaydı. “Bir Türk dünyaya bedeldir!”, “Ne mutlu Türk’üm diyene!” cinsinden şovenist sloganları ülkenin her köşesine, okullara, dairelere, her yere yaydı.

KÜRTLER TARIH YAZIYOR!

 

KÜRTLER TARİH YAZIYOR!

Kürdistan halkı kendi tarihini kendisi yazıyor.

Kürdistan Ulusal Özgürlükçü Hareketi, kendi öz gücüyle T.C. devletine her alanda darbe vurarak ilerlemeye devam ediyor. Kürdistan Özgürlükçü Hareketi Artık gerilla savaşı dönemini aşmış, stratejik denge savaş sürecini yakalamıştır.

Türkiye Devrimci Hareketi tarafından Batı’da ikinci bir cephe açılamadığından dolayı Kürt Özgürlük Hareketi stratejik denge aşamasına ağır bedeller ödeyerek mücadelesini sürdürmektedir.

NEWROZ ATEŞİ!

 

Zalimin zulmüne başkaldırının günüdür Newroz. Ortadoğu halklarının zafer ve özgürlük ateşini yaktıkları gün. Modern Dehak’lara karşı mücadelenin boyutlandığı, halkların emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı savaşlarınıyükselttikleri gün.

İntifalara, serhıldanlara esin kaynağı olan Newroz ateşi binlerce yıl önce yakıldı. Zalim Dehak’ın sarayından yükselen Newroz ateşi, o günden bu yana her 21 Mart’ta daha da bir gür yanıyor.

"EYLÜL KOKUSU" VE ADIL OKAY

 

Kaç Kişi Kaldık?" sorusu ile postmodernizmden malûl "yenik ruh hâline", "Hayır" diyen Adil Okay, yaşadığı tarihin umutlarını bizimle paylaşırken, Can Baba'nın yolunda, İbni Haldun'un uyarısını unutmamacasına ilerliyor...

Okay'ın "uzun yürüyüşü"nde "düş kırıklıkları", "yenilgi", "aşk", "sürgün" ve "yitirilenler"; ya da başkaldıran insana ait her şey var! Ama yılgınlık, vazgeçiş, tövbe yok... İnsan(lık)tan umudunu kesememiş Okay; bunun için de heybesinde dizeleri ile hâlâ yollarda...

AYDIN(LAR) VE AYDINIMSI(LAR)[*]

 

“Alev, başka şeyleri aydınlattığı

kadar aydınlatmaz kendini.”[1]

Dört yanın “aydınımsı(lar)” diye ifade edilebilecek bir yabancılaşma/ deformasyon tarafından kuşatıldığı kesitte, Demba Moussa Dembélé’nin, ‘Samir Amin: Ezilen Hakların Sömürülen Sınıfların Organik Aydınları’[2] başlıklı yapıtı, “dünya aydın bakışı”nın yanıtı gibidir sanki…

KAYPAKKAYA'YI ANLAMAK

 

ŞOVEN GERİCİLİK DALGASINA KARŞI KAYPAKKAYA'YI ANLAMAK VE ANLATMAK[1]

"Çocukluk saflığını kaybetmeyen

insana büyük insan denir."[2]

 

I) İbrahim Kaypakkaya'dan söz etmek; Onu anlamak ve anlatmak kolay bir şey değil; hatta çok zor; öncelikle bunun altını çizerek başlayayım konuşmama...

Önce bir soru: İbrahim Kaypakkaya öldü mü? İçinizde buna "Evet" diyen var mı? Olduğunu zannetmiyorum; ama varsa ne yazık...

“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP -3

 

Kolombiya’da Gerilla Örgütleri: ELN,  ELP ve M-19

“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP -2

 

“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP* -1

 

“Ya bedel ödeyerek özgürlüğü fethedeceksin,ya da onsuz yaşamaya razı olacaksın” Jose Marti

SINIF KONUŞMAZSA MEYDAN ÇAPULCULARA KALIR

 

HAVUÇ AYDINLAR (MAYALARIN ANISINA)

 

Burjuvazi, kendi sistemini “ilerici” ve insanlığın sahip olabileceği “en iyi toplumsal sistem” olarak tanıtmaya devam ediyor ve bu sistemi savunanları, bu sistemin sürdürülmesinin teorisini yapanları da toplumun karşısına “aydın” olarak çıkarıyor. Elindeki devletin baskı gücünü ve üretim araçlarına sahip olmanın getirdiği tüm avantajları kullanarak;  burjuva ideolojik manipüle araçlarını her saniye, her saat topluma empoze ediyor.

Sayfalar