Pazartesi Nisan 29, 2024

Süleyman Demirel bugün topraga verildi!

Demirel’in ölümünden bu yazıyı yazdığım şu anki durumuma kadar bir türlü rahat uyuyamadım, aklım kırk yıl önce yaşadıklarımıza git gel yapıyor. Yaşadığımız insanlık dışı işkenceler rüyama giriyor. Bizlere zulmü reva gören egemenlerin, sermayenin en kaşarlanmış ve derin devletin başı Demirel’den Medya övgüyle söz ediyor.

Devrimci basının dışında durum böyle işte! Bu beni fazlasıyla rahatsız etti. Daha düne kadar haksızlıklara karşı olduğunu söyleyenler Demirel’in yaptıklarını gizliyor veya görmezden gelerek, yaptıklarına çanak tutuyorlar. Batsın sizin demokratlığınız, ilericiliğiniz, aydınlığınız, hepiniz aynı ahırdan besleniyorsunuz, parlamentarizmin kölesi olmuşsunuz. Burada sizlerin aydınlığı, demokratlığı, ilericiliği bitmiştir. Çünkü parlamenter faşizmi bugün yaşayıp da dünü görmezden gelmek alçakça bir şeydir. Dün ile bugün arasında hiçbir fark yoktur. İkiyüzlülük bu olsa gerek.


Faşist diktatörlüğün yargıda, yasamada ve yürütmede derinden başı olan Süleyman Demirel buğun devletin resmi töreniyle toprağa verildi. Erdoğan tarafından,' yaşayan canlı tarih 'olarak Demirel’i açıkladı. Evet, faşizmi, onun katliamlarını, idamlarını, yargısız infazlarını, gözaltında ve işkencelerde kaybetmelere, yüzlerce, binlerce devrimcinin işkence çarklarında geçirilerek sakat kalmalarına Demirel gerçekten de, ' yaşayan tanıktı'.

Yalnızca canlı tanık değil uygulayan, uygulatandır o. Kontur gerillanın kurulmasında halka zulmün etmesinde elli küsur yıl Irkçı faşist yasaları bizzat Demirel’in kendisi uygulattı.
Bizlere yapılan işkencelerin resmi belgesi olmasına karşın ,'bunlar anarşisttir, tehlikeli TİKKO mensubudur 'diyerek i insanlık dışı işkenceyi meşrulaştırdı, resmîleştirdi. Uygulanmasına yasal zemin hazırlattı.

Devrimciler kin üzerine bina inşa etmezler amma, hesap da vermesini isterler. Bu devrimcileri gericilerden ayıran en büyük erdemdir. Hesap sormak insani bir şeydir. Halka zulüm edenler tabi ki bunun hesabını verecektir.1976’da yakalandığımızda MC hükümeti vardı, Demirel de iktidarın, devletin derin yöneticisiydi.

İşte bu yüzden eli kanlı faşist Kenan Evren’den daha çok halkın ve devrimcilerin kanına Süleyman Demirel’in eli bulaşmıştır. Her zaman lanetle anılacaktır diyorum. İşte bu yüzden bizlere yapılan işkencelerin resmi belgelerini yayınlıyorum. Yoldaşımız Atilla Özkan’ın ve binlerce devrimcinin katledilmesi emrini veren ve bugün toprağa gömülecek olan;

DEMİREL'E HAKKIMI HELAL ETMİYORUM! ÜZGÜNÜM HESAP VERMEDEN GİTTİ DİYORUM.

47784

NEDEN KAYPAKKAYA

“Kemalist diktatörlük, Türk şovenizmini körüklemeye girişti! Tarihi yeni baştan kaleme alarak, bütün milletlerin Türk’lerden türediği şeklinde ırkçı ve faşist teoriyi piyasaya sürdü. Diğer azınlık milliyetlerin tarihini, kitaplardan tamamen sildi. Bütün dillerin Türkçeden doğduğu şeklindeki “Güneş Dil Teorisi” safsatasını yaydı. “Bir Türk dünyaya bedeldir!”, “Ne mutlu Türk’üm diyene!” cinsinden şovenist sloganları ülkenin her köşesine, okullara, dairelere, her yere yaydı.

KÜRTLER TARIH YAZIYOR!

 

KÜRTLER TARİH YAZIYOR!

Kürdistan halkı kendi tarihini kendisi yazıyor.

Kürdistan Ulusal Özgürlükçü Hareketi, kendi öz gücüyle T.C. devletine her alanda darbe vurarak ilerlemeye devam ediyor. Kürdistan Özgürlükçü Hareketi Artık gerilla savaşı dönemini aşmış, stratejik denge savaş sürecini yakalamıştır.

Türkiye Devrimci Hareketi tarafından Batı’da ikinci bir cephe açılamadığından dolayı Kürt Özgürlük Hareketi stratejik denge aşamasına ağır bedeller ödeyerek mücadelesini sürdürmektedir.

NEWROZ ATEŞİ!

 

Zalimin zulmüne başkaldırının günüdür Newroz. Ortadoğu halklarının zafer ve özgürlük ateşini yaktıkları gün. Modern Dehak’lara karşı mücadelenin boyutlandığı, halkların emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı savaşlarınıyükselttikleri gün.

İntifalara, serhıldanlara esin kaynağı olan Newroz ateşi binlerce yıl önce yakıldı. Zalim Dehak’ın sarayından yükselen Newroz ateşi, o günden bu yana her 21 Mart’ta daha da bir gür yanıyor.

"EYLÜL KOKUSU" VE ADIL OKAY

 

Kaç Kişi Kaldık?" sorusu ile postmodernizmden malûl "yenik ruh hâline", "Hayır" diyen Adil Okay, yaşadığı tarihin umutlarını bizimle paylaşırken, Can Baba'nın yolunda, İbni Haldun'un uyarısını unutmamacasına ilerliyor...

Okay'ın "uzun yürüyüşü"nde "düş kırıklıkları", "yenilgi", "aşk", "sürgün" ve "yitirilenler"; ya da başkaldıran insana ait her şey var! Ama yılgınlık, vazgeçiş, tövbe yok... İnsan(lık)tan umudunu kesememiş Okay; bunun için de heybesinde dizeleri ile hâlâ yollarda...

AYDIN(LAR) VE AYDINIMSI(LAR)[*]

 

“Alev, başka şeyleri aydınlattığı

kadar aydınlatmaz kendini.”[1]

Dört yanın “aydınımsı(lar)” diye ifade edilebilecek bir yabancılaşma/ deformasyon tarafından kuşatıldığı kesitte, Demba Moussa Dembélé’nin, ‘Samir Amin: Ezilen Hakların Sömürülen Sınıfların Organik Aydınları’[2] başlıklı yapıtı, “dünya aydın bakışı”nın yanıtı gibidir sanki…

KAYPAKKAYA'YI ANLAMAK

 

ŞOVEN GERİCİLİK DALGASINA KARŞI KAYPAKKAYA'YI ANLAMAK VE ANLATMAK[1]

"Çocukluk saflığını kaybetmeyen

insana büyük insan denir."[2]

 

I) İbrahim Kaypakkaya'dan söz etmek; Onu anlamak ve anlatmak kolay bir şey değil; hatta çok zor; öncelikle bunun altını çizerek başlayayım konuşmama...

Önce bir soru: İbrahim Kaypakkaya öldü mü? İçinizde buna "Evet" diyen var mı? Olduğunu zannetmiyorum; ama varsa ne yazık...

“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP -3

 

Kolombiya’da Gerilla Örgütleri: ELN,  ELP ve M-19

“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP -2

 

“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP* -1

 

“Ya bedel ödeyerek özgürlüğü fethedeceksin,ya da onsuz yaşamaya razı olacaksın” Jose Marti

SINIF KONUŞMAZSA MEYDAN ÇAPULCULARA KALIR

 

HAVUÇ AYDINLAR (MAYALARIN ANISINA)

 

Burjuvazi, kendi sistemini “ilerici” ve insanlığın sahip olabileceği “en iyi toplumsal sistem” olarak tanıtmaya devam ediyor ve bu sistemi savunanları, bu sistemin sürdürülmesinin teorisini yapanları da toplumun karşısına “aydın” olarak çıkarıyor. Elindeki devletin baskı gücünü ve üretim araçlarına sahip olmanın getirdiği tüm avantajları kullanarak;  burjuva ideolojik manipüle araçlarını her saniye, her saat topluma empoze ediyor.

Sayfalar