Cumartesi Mart 1, 2025

Bazı Milliyetçi Ermeni Aymazlara Zorunlu Cevap! Hasan Aksu.‏

 

İnsan eğer ırkçılık, milliyetçilik ve şovenizmden ideolojik gıda alıyorsa; her şart ve koşulda diğer ulus ve azınlıklara kin nefret ve kan kusarak nemalanıyorsa; adı ne olursa olsun sosyalizm ve de komünizm düşmanlığı yapıyor demektir. Çünkü her türlü milliyetçilik yaşanan örnekleriyle hepimizin malumudur.

Bir kere sen kimsin? Senin ve senin gibilerin Orhan Bakir ve Nubar Yalım yoldaşları ağzına alma, isimlerini telaffuz etme hakkınız hiç mi hiç yoktur. Orhan ve Nubar yoldaşların çizgileri belli, net ve açıktır. Onlar Enternasyonal proletaryanın ideolojik, örgütsel, siyasal, politik hamurunda yoğrulup mayasını Kaypakkaya'dan aldılar. O sebeple milliyet, din, cins, din, etnik ayrımcılık temelindeki örgütlenmelere kararlıca karşı çıktılar. Rengine, dinine, milliyetine, cinsiyetine bakmadan Marksizm’in –Leninizm’in ideolojik çizgisinde, Altincag’a varmak için ortak örgütlenmeyi, mücadeleyi esas aldılar. Dünya görüşlerimiz tamamen zıt olan paralı kara çalma kalemşorlar önce siz kendi kirli dünyanızla hesaplaşın. Daha dün Kemalizm’in yanında bize silah kuşanıyordunuz. Orhan yoldaşa, Nubar yoldaşa sahip çıkmak senin ve sizin gibi tas kafalı ırkçılara düşmez. Siz onların bulunduğu yerde nefes alamayacak kadar korkak taşeronlarsınız. Tanımadığınız ellerini dahi belki sıkma cesaret ve yürekliliğini gösteremediğiniz yoldaşlarımız hakkında, kara çalma yazılar yazarak TKP/M-L’yi karalamanıza hiçbir komünist, devrimci, demokrat ve ilerici müsaade etmez.

Seni ve senin gibi kara çalma kalemler her zaman oldu, olacak da. Seni ve senin gibi ortada dolaşan kara çalma kalemleri şahsen tanımam ama sen ve senin gibileri ben yetmişli yıllarda iyi tanırım. Doğu Perinçek vardı, belki hatırlarsınız! İsmail Bilen vardı! Onu da belki hatırlarsınız! Kara çalma kalemleriniz onları hatırlattı bana.

Evet, evet ben bu provokatör kalemleri yetmişli yıllarda iyi tanırım. Ermeni soykırımını sahiplenen, Kürt katliamını savunan, Dersim katliamına bıyık altı gülen sovenist -ırkçı tezlerle beslenip, bugüne uyarlanmış 'anti' tezisin! Hayır, hayır, sen ve senin gibiler dün Jön-Türkleri, Kemalizm’i savunan sözde 'devrimci' ,özde ise Rusya adına sosyal şoven geleneğin çakma, devşirme kalemlerisiniz!

Her renge giren, kendini 'tertemiz ‘gösteren ama vebali büyük olan egemen şovenizmin kültürüyle beslenen, o nedenle çamur atmada bayağı usta olanlardansın. Yazı dilin belli, sanal kurguların belli, karanlık dünyana Rusya aydınlık getirsin. Şunu bilin ki; sizin gibi densizlerin Orhan yoldaşla, Nubar yoldaşla hiçbir alakası ve ilişkisi olamaz. "Çamur at izi kalsın" diyerek karakalem çalıyorsunuz. Unutmayın; hiçbir yalan, sahtekârlık gerçekleri karartamaz. Sizin gibi kara çalmalara da beş para değer vermez. Orhan Bakir yoldaşımızın, Nubar Yalım yoldaşımızın tertemiz isimlerine şaibeli atıflar yaparak tilkilik yapmayın. Ermeni halkının soykırımı üzerinden göbeklerinizi şişiriyorsunuz. Ermeni soykırımının lanetlenmesine bahane uydurup halklar arasında nifak, kin tohumları ekmeyin. Sizin gibilerin TKP/M-L’ ye söylenecek tek bir sözü olamaz. Siz önce kendi kin kokan ırkçı milliyetçiliğinizle hesaplaşın. Her zaman keskin sirke küpüne zarar verirmiş... Yoldaşlarımız hakkında ahkâm kesmek, değerlendirme yapmak size düşmez. Türk devletiyle ayni konuma düşüyor, ayni ağzı kullanıyor kara çalıyorsunuz. Yoksa ezilen halklarımız arasına kin, düşmanlık, intikam gibi gerici duygular yayarak kendinize görev mi çıkarıyorsunuz. Anlaşılan o ki; Orhan Bakir, Nubar Yalım ve daha onlarca, yüzlerce Ermeni yoldaşımıza kin kusmanızın sebebi sizin gibi olmamaları, sizinle birlikte yürümemeleri, Proletarya partisine kendilerini adamalarıdır. Ben yaşayan tarihin uzun yıllar birebir tanığıyım. Benim gibi onlarca tanık var. Ya sen, siz kimsiniz kara çalma kalemler!!! Partimizin tarihini, geçmişini ordan burdan çalıp çırpıp toplayarak yalan yanlış kamuya aktarmanıza kimse müsaade etmez. Kendiniz kadar konusun. Daha fazla halklarımıza zehir kusup parayla kin satmayın. HASAN AKSU. 

110361

BAŞKALDIRININ -ÖN- DEĞERLENDİRİLMESİ[*]

“Ve bizim bir haziranımız

Bir yıl kadar yetecektir dünyaya

Çünkü yoğun ve ateşle yaşanmış

Çünkü ellerimiz, başımız ve kanımız

Hayasız pençelerini kokuyla gizleyen

Bir olgu olmayacaktır sana

Ölülerimiz toplanacaktır

Doldurulan bir kıyı gibi.”[1]

 

Erdem Aksakal’ın, “2011 yapımı ‘Ya Sonra’ filmine, Özcan Deniz aşkını şu sözlerle anlatarak başlar. ‘Masallar neden en güzel yerinde biterler? Sonra ne olur bilinmez. Biz de masallara göre sona geldik. Peki ya sonra?’

KENTİ (YOKSULLARINDAN) “TEMİZLEMEK”…[1]

“Ahlâk ve para aynı çuvala girmez.”[2]

Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım, bugün İstanbul’un en “in” mekânlarından sayılan Erenköy-Göztepe arasında geçti. O yıllarda İstanbul’un tartışmasız bir numarası Teşvikiye- Nişantaşı-Osmanbey karşısında biraz “ikinci sınıf” sayılan, ancak “sayfiye” olarak muteber, bizim gibi yaz-kış kalanların hafiften “taşralı” muamelesi gördüğü, ama geceleri Bağdat caddesinde “anahtar teslim”ine yarıştırılan lüks, spor arabalara bakıldığında, geleceğinin “parlak” olduğunu sezdiren, üç katlı apartmanlar diyarı…

KÜRDİSTAN ULUSAL KONGRESİ VE BDP’NİN TÜRKİYELİLEŞME SİYASETİ

Herşeyin içinin boşaltılarak hızla tüketildiği bir çağda yaşıyoruz. Post-modern bir cehalet her yanımızda. Düşüncelerimizin, yaşamlarımızın, ilişkilerimizin, eğitimlerimizin hatta gıdalarımızın içi boşaltılmış ve global ekonomik sistemin ihtiyacına göre yeniden düzenlenmiş durumda. Wachowski Kardeşlerin unutulmaz filmi Matrix’te anlatılan insanı metalaştıran sanal düzenin bir benzeri hepimize dayatılmış.

ANNEME İnci Taneme

“Bu akşam, annem kamerada seninle konuşmak istiyor” diye mesaj geldi erkek kardeşim Nuri’den. Bir arkadaşa misafirliğe gidecektik. Erteledik. Bilgisayarın başındaki yerimizi aldık.  Ben, Nuran ve Ezgi… Ekranın gerisinde annem ve kardeşlerim… Selamlaşıyoruz. Annemin gözlerindeki mutluluk tarif edilir gibi değil. Yüzünde bir çocuk sevinci.  

“Nasılsın anne, nasılsın babaanne?”

Haksiz emperyalist savaslara karsi, halklarimizin hakli ozgurluk ve bagimsizlik savasinin yaninda olalim!!! Hasan Aksu

Haksiz emperyalist savaslara karsi, halklarimizin hakli ozgurluk ve bagimsizlik savasinin yaninda olalim!!!

OLASI BİR YAĞMA SAVAŞI ve “ÜÇ VAKTE KADAR”

 

6/7 Eylül 1955 kan-gözyaşı ve ölüm

               Ermeni soykırımı tarihinin ilk evresi, Osmanlı imparatorluğu hakimiyeti altında yaşayan Ermenilere karşı Abdülhamit döneminde uygulanan katliam ve baskılar ile başlamaktadır.1896 yılına kadar birçok vilayette yapılan katliamlarda yüzbinlerce insan öldürülmüştür.Bir ulusun yok edilmesinin ikinci evresi 1915 yılında İttihat-Terakki hükümetinin 1,5 milyon insanın ölümüne sebep olan yeni bir yüzyılın başlangıcında ilk SOYKIRIM olayıdır.Üçüncü ve son devresi ise Ulus devleti inşasında kurulan TC,yani Kemalist Türkiye'sinde azınlıklara karşı uygulanan politikalar sonunda  b

İzzettin Doğan asimilasyoncu bir düşkündür

 

Fethullah Gülen’le hangi menfaatler ve çıkarlar karşılığında olduğu belli olmayan bir ortaklığa soyunup, aynı arazi üzerinde Cami, Cemevi ve Aşevi yapılması işbirliğini gururla anlatan, asimilasyonun gönüllü bir neferi olan İzzettin Doğan bir düşkündür. 

Kapitalizmin Sosyalizmi İçerden Ele Geçirme Çizgisi Olarak Modern-Revizyonizm Ve Dust Bowl Sendromu

 
 

 

 

 

PİR SULTAN ABDAL'IN SUÇU?

 

1. Pir Sultan, dinsizdir, namaz kılmaz, ramazan orucu tutmaz.

 2- Şeriata aykırı söz söylüyor ve davranış sergiliyor.

 3- Müslümanlara Yezit diyor ve şarap içiyor.

 4-Ayin-i Cem adında gizli toplantılar yapıyor.

 5- Safevi taraftarı ve Kızılbaş taifesinden, Devlet-i Ali düşmanıdır.

 6- Rafızi kitaplar bulunduruyor, okuyor ve okutuyor.

BARIŞ NE YANA DÜŞER USTA ...

 

Emperyalist ABD haydudu ve beraberindeki kan emiciler, Suriye’ye saldırı hazırlığı içindeyken, "barış”tan söz etmek abesle iştigaldir. Etrafin emperyalist ve kapitalist haydut devletlerle sarılmış ve kan emici kapitalist sistem yaşatılmaya devam edilirken, "kardeşlikten", "barıştan" söz etmek büyük bir aldatmacadır. Emperyalist ve gericiliğin vahşi saldırılarıyla içiçe yaşayan, kitlesel katliamlara uğrayan ezilen halklar ile dalga geçmek demektir.

Sayfalar