Salı Mayıs 14, 2024

TMLGB MK: "Tarihe kanla yazılan bir direniş, göndere çekilen bayraktır 12’ler!"

"Ezilenlerin mücadele defterine, Parti tarihimize, sınıf mücadelesinin en temiz sayfalarına 24–28 Kasım tarihinde; mücadelenin sarsılmaz, savaşımızın vazgeçilmez mevzisinde, Dersim’in başeğmez vadisinde; dizçökmeyişin manifestosunu hafızalarımıza kazıyarak 12 yoldaşımızın, karanlığı aydınlığa çevirmek için yıldızlaşan ölümsüzler kervanına katıldığını öğreniyoruz. 

12 kızıl meşalemizin yürüyüşünün geride kalanlarda yarattığı etki tanıdık bir acının, bilindik bir hissin ötesinde oluşan bir anlam ve mesajdır. Sınıf kini, öfke, düşman bilinci, halk sevgisi, azim ve kararlılıkla örülmüş; cesaret ve fedekarlıkla yaşama geçirilmiş bir direnişin mimarlarının ardıllarına devrettiği bir öğretidir 12’ler. 

Faşizmin bitireceğiz çığırtkanlığını yapan, ezilen milyonların kanı ve emeğini sömürerek varlığını sürdüren devletin hevesini bir kez daha kursağında bırakma eyleminin adıdır 12’ler. Ezilenlerin üstüne kara bir bulut gibi çöken sömürü, zulüm ve katliamların bertaraf edilmesi kararlılığının yankısıdır 12’ler. Dağların başeğmezliğinin, kurtuluşun teminatı olma gerçekliğinin bir tekrarıdır 12’ler. 

En kutsal ölümü bile utandırdı gençliğinizin coşkusu!

Ahmet, Munzur, Aşkın, Cem, Bakış, Orhan, Tuncay, Hakan, Ferdi, Zilan, Özlem, Ekin... Savaşımızın her evresine, mücadelemizin her alanına, adımladığınız her patikaya, aldığınız her göreve, attığınız her slogana inanç, bilinç, kararlılık taşımanın sembolü 12 kızıl karanfilimiz...

Karanlık aydınlığa devretsin diye yerini, bahar daha fazla güç versin diye bize, mevzilerimiz daha ileri kurulsun diye canlarını takas edenlerimiz... En kutsal ölümü bile utandırdı gençliğiniz! 

Şehirlere sığmayan gençliğinizin coşkusu, enerjisi, kararlılığı ve cesareti mesken eylerken dağları; bir devrimcinin, bir komünistin görevlere sarılma, boşluğu doldurma, yeni savaş mevzileri yaratma bilincini taşıdınız adımladığınız her patikaya. Bunun ne sarsılmaz bir inanç olduğunu bilmeyen faşizm, tankıyla, topuyla, bombalarıyla yağarken Aliboğazına; iradenizle kurduğunuz barikat bir kez daha bozguna uğrattı kanla beslenenleri. 

Gençliğin fedekar emekçileri gerillanın yılmaz savaşçıları!

Komsomolun emekçi, güler yüzlü, mütevazi, Sarıgazi’nin efsane militanı Umut... Gölgen bizi hiç terketmedi. Yerini alan her Komsomol militanına sen anlatıldın, gençlik faaliyeti yürüten her yoldaşa örnek gösterildin. Yorulmak bilmezliğin, yılmazlığın, faaliyetten faaliyete koşuşun her yorgunluk belirtisinde aklımıza düştü. 

Gençlik çalışmamızın emektarları Samet, Doğuş, Gamze yoldaşlar... Beklemediniz, tereddüt etmediniz, çelişkiye düşmediniz. Savaş alanının çelişkilerin açığa vurduğu ve çözüm arandığı en net adres olduğunu pratiğinizle kanıtladınız. 

Gençlik çalışmasına kattığınız emeği sırtlayarak adımlarken dik yamaçları bize bir miras yarattınız. Şimdi gülüşünüzle yüreklerimize gömülürken, direnişinizle hafızalarımıza yazılırken, iradenizle bilincimize kazınırken bu mirası mesaj olarak bize devrettiniz. 

12’ler Gençlik Birliğimize görev talimatıdır!

12’ler halk gençliğine çağrı, Komsomol militanlarına boşalan mevzileri doldurma görevidir. Coşkuyla adımladıkları patikaların bizleri beklediğinin bilincindeyiz. Direnişleriyle yarattıkları yeni görevler Gençlik Birliğimiz için talimattır. Mesaj açık, görev nettir. Bu görevi yerine getirmek için bütün enerjimizle, kavgaya daha güçlü sarılacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın!

Yaşasın Partimiz TKP/ML, Halk Ordusu TİKKO, TMLGB

Savaş, Öğren, İlerle Gücümüz TMLGB

Alibağazı Şehitleri Ölümsüzdür! 

Mayıs 2017

TMLGB MK"

43280

9 Mayıs1945 Zafer Günü kutlu olsun

II.Dünya savaşı,insanoğlu'nun tanık olduğu,dünya tarihinin en korkunç savaşlarından biridir.Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği,çok ağır yıkımların olduğu,Yahudi soykırımı ile kitlesel ölümlerin yaşandığı en kanlı savaştır.100 milyondan fazla askeri personelin katıldığı,50 milyona yakın insanın hayatını kaybettiği bu savaş onarılması  çok büyük yaralar açmıştır.1939-45 yılları arasında cereyan eden bu savaş,Almanya'nın Polonya'yı işgal etmesiyle başladı.8-9 Mayıs 1945 yılında Adolf Hitler'in yer altında,saklandığı sığınağında,Kızıl Ordu'nun Berlin'i ele geçirdikten sonra kafasına kurşun

Siyasi Polis, Provokatör veya ruh hastalarıyla uğraşmak zorunda kalmak! Engin Gören

Birkaç gün önce bir sitede bir “yazı” çıktı: “H.Aksu kimdir?” başlığıyla. Yazıyı yazan kadar bu tür yalan, karalama, kışkırtma-provokatörlük üzerine kurgulanan yazıları yayınlayan site de sorunlu olup ortak yön buluyor demektir. Aynı mayadan oluşu mu veya ilkesiz ve kontrolsüzlüğünden mı kaynaklanıyor bilemiyoruz. Ama bu durum ve yaklaşım içinde bulunan bir sitenin ciddiyet taşımayacağı da açıktır. Umarız yayın çizgisini gözden geçirirler diyelim ve geçelim.

AMED’İN ARMENAK BAKIRCIYAN’I, İSTANBUL’UN ORHAN BAKIR’I, DERSİM’İN ALİ AĞASI!

Seni sessizliğimi bozarak anlatmak çok istedim. Uzun zaman düşündüm. Seni anlatacağımı hala bilemiyorum. Orhan yoldaş tanışıklığımız 1974'ün ortalarına denk geldi. Aramızda örgütsel bir bağlantı yoktu. Ama bizi birbirimize çeken bir çekim merkezi vardı. Çok zaman öğrenci gençlik eylemlerinde omuzdaş olmuştuk. Seninle Tunceli'ler derneğinde bir kaç kez karşılaştık. Sonra DGD'de görüşmüştük, ismini İBO koymuştun veya yoldaşların İBO ismini sana uygun bulmuştular. Söylentiler bizim çevrede yaygın halde yayılarak ;'' Bir gurup Ermeni yoldaşın bize kayıldığı '' söyleniyordu.

KEMALIZM MI?...MARKSIZM-LENINIZM MI ?

 

1 Mayıs 2014; Son Sözü Direnenler Söyler!

2014 1 Mayıs’ı; baskı, şiddete ve tüm engellemelere karşın yine büyük bir coşku ve kararlılıkla işçi ve emekçiler tarafından kutlandı.

2014 1 Mayıs’ını diğer 1 Mayıs’lardan ayıran en önemli yan, Gezi İsyanı sonrasında yaşanan ilk 1 Mayıs olmasıydı. Haziran İsyanın da, göğü fethe çıkan yığınların, kendi yaşamına dair her yerde sesini yüksek sözle söylemesi, giderek özneleşmesi, gücünün ve kudretinin farkına varması, toplumsal mücadeleye yeni bir soluğun katılması anlamına geliyordu.

Özgürlük Yürüyüşü

 

Hangi halktan, dinden veya mezhepten olursak olalım hiçbirimiz bilindik hırsızlar şebekesinin  çöreklendiği bu sömürü düzenini ve Tayyip diktatörlüğünü hak etmiyoruz. Bu diktatörlüğe  artık bir dakika bile tahammülümüz kalmamıştır. Onlar tarafından yönetilmek ayıplı bir durumdur, bu utançtan bir an önce kurtulmak gerekiyor.

Savaş Başladığı Yerde Kazanılır

Çeşitli milliyetlerden Türkiye işçi sınıfı için Taksim’in tarihsel bir önemi vardır. Bu önem, sınıfın siyasal savaşımın genel olarak bu alanda verilmesinden kaynaklıdır. Bu gerçeği bilen Türk egemen sınıfları yıllarca Taksim’i 1 Mayıs’larda işçi sınıfına yasaklamıştır. Yasaklamakla kalmayıp 1 Mays 1977 yılında onlarca işçiyi katlederek burjuva sınıf tavrını net olarak ortaya koymuştur. İşçi sınıfı da aynı kararlılıkla mücadele ederek bugüne gelmiştir. Ve işçi sınıfı, Taksim’i, ölüler verek kazanmıştır. Bu nedenlede, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak için direnmiş ve savaşmıştır.

TKP/ML TİKKO Militanlarından Eylem

Elimize e-posta yoluyla ulaşan bir açıklamaya göre TKP/ML TİKKO’nun kuruluşunun 42. savaş yılını selamlayan militanlar, İstanbul’da; Gazi, Sarıgazi, Yenidoğan ve Gülsuyu Mahallelerinde eylemler gerçekleştirdiler. Açıklamayı güncelliğinden ve haber değeri taşıdığı için paylaşıyoruz:

TKP/ML militanları Sarıgazi’de Kaymakamlığı yaktı

İstanbul: Bugün Taksim’e girmek isteyen kitleye yönelik saldırıyı protesto etmek için Sarıgazi’de yapılacak eylem öncesi TKP/ML militanları bir korsan gerçekleştirerek, Kaymakamlığı tamamen ateşe verdi.

Bugün Taksim’e çıkmak isteyen kitleye karşı uygulanan polis terörüne karşı Sarıgazi’de DHF, ESP, EMEP, Halkevleri ve Partizan tarafından bir protesto eylemi örgütleme kararı alındı. Eylem öncesi Demokrasi Caddesi’nde bir korsan düzenleyen silahlı TKP/ML militanları, Kaymakamlığa yönelik bir saldırı gerçekleştirdi.

Kaymakamlık tamamen yakıldı

TKP/ML MK'si:"Taksim hayal değil gerçek!"

Sokakları tutuşturmaya, barikatlar kurmaya, alanları zaptetmeye;

Taksim'i bir kez daha kazanmaya, 1 Mayıs'a!

Elinden gelen her şeyi yapmak

Egemenler her daim devletin bekaası ve güvencesi için sömürü ve baskı politikalarını gizlemeye, kendilerine yönelebilecek öfke ve tepkiyi yarattıkları hayali düşmana yöneltmeye çalışırlar. Bunun için her dönem içte ve dışta bir düşman bulmakta zorluk çekmezler.  Halkın biriken öfke ve isyanı “iç ve dış düşmanlara” yöneltmeye çalışarak, kurtulduklarını zannederler.

Sayfalar