Çarşamba Ocak 22, 2025

Akima Kapilma, Yel Degirmenleriyle Savasa Katil; Atomu Parcalayacagiz-3

Akima Kapilma, Yel Degirmeleriyle Savasa Katil; Atomu Parcalayacagiz-3



Hani essekle semeri karistirma durumu vardir ya, kirk yillik marksist hareketin icinde olup da, daha Marksizmin abc'si olan konularda bu kadar ileri bir cehalet icinde olan arkadaslarimizi gorunce aklima o geliyor; hakkaten bu arkadaslar essekle semeri ayirt edemiyorlar...!

Sosyalizme olasi bir gecis yontemi olarak 'cok partili sosyalizm' ,yani bir devrimci cephe-koalisyon uzerinden sosyalizme yurume fikrini ,sanki yeni bir felsefe ve sosyalizmden geriye donuslerin ilaci gibi gormek tamda tarih ve ozellikle de Marksizmin tarihi hakkinda kara cahil olmaktan baska bir sey degildir.

Sosyalizme cok partili gecis bizzat Lenin tarafindan Rusya'da ongorulen ve uygulamaya konulan bir programdi. Ekim Devrimi sonrasi bu program uygulamaya da sokuldu ve serbest secimler yapildi; ancak daha devrimin ilkbasindan itibaren isci iktidarina karsi Bolsevik olmayan tum akimlar silaha sarilarak, bizzat 'cok partili sosyalizme gecis programi'nin ortadan kaldiran Bolsevikler degil, bizzat bu anti-Bolsevik sag ve sol akimlar oldu.

Neden?...Cunku Rusya gibi geri kapitalist bir ulkede liberal burjuvazi(burjuva sosyalistler) karsi-devrimci bir karakterdeydi; ona bu karakteri veren de Rusya'nin kendi ozgul sosyo-ekonomik-siyasal karakterinden baska bir sey degildi...Ve de nitekim Kerensky hukumetinin karsi-devrimci ablukasini dagitan Bolseviklere karsi sol isyanlarin maddi temeli, iste Rusya'nin bu ozgul sosyal-ekonomik-siniflar gercegiydi.

Fakat ayni model, yani Rusya;da Lenin'in ilkbasta uygulamak istedigi, ama somut sartlarin izin vermedigi ve dolayisiyla uygulayamadigi, cephe modeli uzerinden sosyalizme gecis fikri Cin'de Mao tarafindan basariyla uygulandi ve Cin devrimi 8 partinin ittifakinin bir devrimiydi...

Peki Rusyada uygulanamayan bu programin , Cin'de uygulanabilmesinin nedeni neydi?

Elbetteki Cin 'in ozgul-somut sosyo-ekonomik sartlarinin Rusya'dan farkliligi idi!

Cin gibi , Rusyanin tersine bagimsiz bir ekonomiye sahip olamayan, ama yari-somurge bir siyasal karaktere sahip olan; ote yandan Rusya gibi bagimsiz, kendi dinamikleri uzerinde gelisen bir kapitalizm degil, tersine yari-feodal gerici bir iktisadi duzene sahip olan, ve tum bunlara bagli olarak bagimsiz gelismeye calisan bir milli burjuvazi ve toprak agaliginin tekellerinden kurtulmak isteyen genis bir kir-sehir devrimci kucuk burjuvazinin varligi, iste tam da Rusya'da cephe devrimi neden mumkun olamadi, ama tersine, Lenin'in bu 'cok partili sosyalizme gecis' modeli, ya da bilinen ismiyle ASAMALI-KESINTISIZ DEVRIM PROGRAMI Cin'de basariyla uygulanabildi sorusuna cevaptir.

Cin devrimi, Rus Ekim Devriminin bir elestirisi ve alternatifi degildir; tersine, Rus'yada yapilmak istenenin, ama Rus devrimin sartlarina uymadigi icin yapilamiyanin Cin kosullarinda uygulanmasidir Cin Demokratik Halk Devrimi.

DHD ya da cephe devrimi Proleterya Diktatorlugunun bir bicimidir; Lenin'in kesintisiz devrim programinin Cin sartlarinda aldigi bicimdir.

Durum buyken, Maoist Hareketin icinden gelmis yillarin kadrolarinin 'cok partili sosyalizm' tartismalarina bir liberalin gozlukleriyle yaklasmasi ve sosyalizm neden yikildi ve ne yapmali ? sorusuna liberal gozluklerle cvplar vermeleri ,aslinda bir dehset durumudur; cehaletimizin diz boyulugudur bu durum.

Ota yandan bir Maocunun, sosyalizm neden burjuvaziye kaptirildi sorusuna bu geri liberal algi seviyesinden katilmasi, sadece bir siyasal gerilik durumu degil, saflara liberalizmi-revizyonizmi sokma durumudur ayni zamanda!

Sosyalizme olasi bir gecis yontemi olarak 'cok partilik' ya da Devrimci Cepheyi bizzat ben savunuyorum, ama ve ancak!....Soyalizme bir gecis yontemi olarak cop partililik-cephe siyaseti ile SOSYALIZME GECILDIKTEN sonra 'cok partili sosyalizm' tezi temelden farkli ve sosyalizmin ve marksizmin temellerini dinamitleyen iki yari dunya gorusudur; sosyalizme bir olasi gecis yontemi olarak 'cok partilik' ile, sosyalizme GECILDIKTEN SONRA cok partililik; iki karsit sinif, iki karsit felsefe, iki karsit cizgidir.

Sosyalist insaa gerceklesti mi mesele artik cok partili sosyalizm, devrimci tum siniflara ozgurluk meselesi degil, tersine Komunist Partiside dahil olmak uzre, devleti sonumlendirme, oncunun-KP nin rolunu daraltma, silahlanmis iscilere ise daha fazla yer acma, iktidari onlara daha fazla devretme donemidir; tersi bir anlayis, Marks'in Sosyalizmin insaasini dort temele ayiran, komunizme gecis sureci olarak, sosyalist iktidarin gorevlerini ortaya koydugu felsefeden sadece bir sarti esas alan; Sosyalizm sorununu, sadece uretim araclarinin toplumsal mulkiyetine indirgeyen kaba ekonomist bir hatta savrulmak olur.

Komunizm Programi ya da Devrimci-Marksizmi sadece kaba bir ozel mulkiyetin ortadan kaldirilmasina indirgemek ideolojik olarak Ekonomizmin, Revizyonizmin dunya gorusudur.

 Marksizm 4 asamali bir ozel mulkiyetin tasfiyesi programidir. 1-Her turlu ozel mulkiyetin kaldirilmasi2-Ozel mulkiyetin yarattigi her turlu sinifsal farkliliklarin kaldirilmasi3-Ozel mulkiyetin yarattigi her turlu toplumsal isbolumunun kaldirilmasi
4-Ozel mulkiyetin yarattigi her turlu fikir ve kulturun ortadan kaldirilmasi

Sosyalist devrimi sadece kaba bir ozel mulkiyet sorununa indirgeyenlerin, sosyalizmi sinifsiz toplum, Komunizm ile karistiranlarin hatasi burda yatar.

Sosyalizm kafa emegi ile kol emegi arasindaki celiski; kir ile kent arasindaki celiski; kadin erkek arasindaki celiski; yoneten yonetilen celiskisi; fiziksel ve entellektuel esitsiz guclerin yarattigi servet farkliligi ve buna dayali toplumsal isbolumlerininceliskisi vs temelinde daha bir dizi sinifli toplum sorununu uzun bir tarihsel surecte cozme programidir.

Kucuk burjuvazinin, esnaf kafali, Marksizmden etkilenen, ama Marksizmi kavramaktan uzak kucuk burjuva devrimciliginin anlamadigi onemli noktalardan birisi de budur...Sosyalizm insanligin cenneti degildir; celiskli,sinifli toplum ozelliklerini bagrinda tasiyanbir ara sistem, bir gecis zonu; kapitalizm ile komunizm arasindaki gecis toplumudur sosyalizm. Proleterya Diktatorlugu sorununu komunizme gecis programi olarak degilde, baslibasina, kendisi bir arac degil, tersine, amac haline getirilmis kucuk burjuva Sosyalizm ufku ile' komunizme yonelmis bir Proleterya Diktatorlugu arasindaki bu derin ayrim, ayni zamanda bir sinif ayriligidir. Iste sosyalizmde iktidar sorununu hem kacinilmaz hem de bir sorun haline getiren, ve sosyalizmde esas kapisma ust yapida, siyasal alanda surer dedigimizde anlatilmak istenen de budur.  Sosyalizm hem kendi basina bir uretim sistemidir, hem de degildir. Onun iki ucu iki ayri dunyaya baglanmistir. Bir ucunu kapitalizm cekerken, diger ucu da Proleteryanin elinde komunizme dogru cekilmektedir. Sosyalizme hem ayriksi,sadece kendine benzeyen; hem de , hem kapitalizmin hem komunizmin ozelliklerinin ici ice savastigi bir ara akim olarak bakma nedenimiz budur. Sosyalist insaa donemini, uretim araclarinin ozel mulkiyetinin sonlandirilmasinin basariya ulastigi donem olarak tanimlarken, ayni zaman da, burjuvazi ile savasimin sadece bir cephesinin kazanildigi, ama isbolumu, ideolojik, kultur ve sinif farkliklarinin henuz kapatilmadigi ve savasin bir baska cephede devam ettigini unutmanin komunizme ihanet oldugunu soyledigimizde de anlatmaya calistigmiz budur.


Sosyalist insaadan sonrasi surec ise, iste tam da Lenin'in Rus Ekim Devriminin basinda yapmak istedigi, ama somut sartlar geregi yapamadigini yapmak donemidir; yani sosyalist devleti 'Paris komunu' esaslarina gore sekillendirme donemi; iste, tam da bu donemde ihtiyacimiz olan felsefe ise Maoizmdir; Kultur Devrimleri, Sosyalizmin yeni burjuva sinifi burokrasiye karsi ayaklanma donemidir.

Maocu bir kafa icin burdaki yazdiklarimiz hicte yeni bir felsefe degil. Ancak, oyle bir durumdayiz ki, yeni diye mensevizme sarilan Maocu Hareketin hafizasindaki kiri, pasi silme ve kendi ozune; MLM ye donmesi icin zorlama elzemdir...

Cunku bu haliyle gidilen yer 'yeni sosyalizm teorileri' degil, 150 yillik mensevizmin bayat tezlerine cila cekilerek, Post-Mensevizme sarilmaktan baska bir sey degildir.

MLM'ye guvenin; o tutarli bir cizgidir, ve pratikte dogrulugu sinanmistir; bu cizgi ile dunyada devrimler yapilmis,basarilmis; sosyalist insaalar gerceklesmistir; daha oteye gidebilmek ki?....

Evet, gelin onu kaldigi yerden tartisalim, devim oncesine, sosyalist insaanin oncesine kadar tum bir muazzam MLM birikimi cope atip, liberal-mensevik gozluklerle MLM tarihe yaklasarak varacaginiz tek yer sosyal-liberalizm, mensevizmdir; ve de bu tezler bayat reformist tezlerdir, yeniyi ancak MLM temsil edebilir...

Butunluklu olmak, celiskisiz olmak bir tezin bilimsel kabul edilmesinin ilk sartidir...Bir hipotez celisikse, zaten onu pratikte sinamak bile gerekli degildir; bir cizgiyi bir yerden kirar, yerine liberalizmi soktugunuzda elinizde kalansa sadece eklektik, subjektif, idealist, pragmatist burjuva felsefesinin bir turevi olabilir ancak. Ve de onun Stalin sonrasi Rusya'da, Mao sonrasi Cin'de geldigi yer ise aciktir...

Sosyalizmin dusmani Liberalizmi Sosyalizmin sorunlarina cozum diyen sunan arkadaslara tavsiyem tarihi inceleyin, ozellikle de MLM nin tarihini; gercekler orada yatiyor, sizin kendi idealler dunyanizda degil! 


Burdaki goruslerimizin yeni bir sey icermedigini soylemistik; cunku, bizim gorusumuz  Devrimci-Marksizmin zaten en modern, en yeni dunya gorusu olduguna dayanir. Burdaki yazilarimiz sadece Devrimci-Marksizmin kavranmasi, onun uzerinde kucuk burjuva devrimciligin yarattigi tozlarin silinmesi ve Devrimci-Marksizmin savunuculugudur.

Yeninin,hicte yeni olmayan, binlerce yillik burjuva-feodal sinifli toplum felsefeleri oldugunu gorun. Post Marksizmin burjuvazi oldugunu  gorun....

Bugun devrimin sorunu Marksizmi asmak degil; Marksizmi kavrayabilmektir.

Baska Bir Dunya Mumkun!  http://dino-ibrahim.blogspot.nl/2013/11/marksizmi-asmak-marksizmin-altinda.html

 

92249

Hamas[1] -siyonist İsrail devleti denkleminde gazze'deki soykırım:

Açıklanan rakamlar muhtelif olsa da 7.Ekim.2023 ile 30.Mayıs.2024 tarihleri arasında, ezici çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere, toplamda 36 bin Filistinli hunharca katledilmiş durumda. Yaralı sayısının 80 bini aştığı ve keza binlerce kişinin akıbetlerinin bilinmediği söylenmekte.

Yirmi saplı ilmik (Nubar Ozanyan)

Zulmün sınırının ve çapının olmadığı, çığlığın ve yüksek sesle ağlamanın yasak olduğu topraklarda yaşıyoruz. Ermeniler, Kürtler, Aleviler geçmişte yaşadıklarının yaslarını tutmaya vakit bulamadan daha kapsamlı acıların içine itiliyorlar. Diktatörler bir yandan halkların bembeyaz barış sayfalarına zulümlerini kara kalemle yazarken diğer yandan yaptıkları kötülüklerin ve işledikleri cinayetlerin unutulması ve bir daha hatırlanmaması için ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorlar. Halkların hafıza ve belleklerini silerek sahte bir tarih yazımıyla kirletiyorlar.

Emperyalizm Üzerine Notlar-3

Emperyalizm, Bağımlılık ve Eşitsiz Gelişme

 

Soru 3:

Türkiye Mali olarak ABD ve AB Emperyalistlerine Bağlıdır

Cevap:

Türkiye'nin mali olarak, mali olarak daha güçlü emperyalist ülkelere ihitiyaç duyduğu hatta bağımlı olduğu bir gerçektir. Ancak bu bağımlılık, bir yarı-sömürge ya da bağımlı ülke bağımlılığı gibi olmayıp, finansal olarak daha büyük olmamasıyla ilgilidir.

Bir Kez Daha: Tehlikenin Farkında mıyız?

Bundan kısa bir süre önce, Erdoğan iktidarının; “Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli” ile teşebbüsüne soyunduğu stratejik hamlenin Türkiye ve K. Kürdistan toplumu açısından nasıl ve ne türden güncel bir tehlike ve tehdit oluşturduğuna dair kısa bir yazı paylaşmıştım.

Ermenistan’da Tavuş Hareketi Üzerine

Ermenistan Apostolik Kilisesi Tavuş İdari Başpiskopos’u Bagrad Galstanian önderliğinde başlatılan sivil itaatsizlik gösterileri, halkın yoğun katılımı ile devam ediyor. Ermenistan’a ait dört köyün, Azerbaycan’a iade edilmesi bardağı taşıran son damla oldu. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın derhal istifa etmesi isteniyor. 4 Mayıs’ta başlayan gösteriler, yol güzergahı üstünde bulunan Lori, Sevan, Geğarhunik… şehirlerinden halkın yoğun katılımı ile Yerevan’da sonlandırıldı. 26 Mayıs’ta Cumhuriyet Meydan’ında düzenlenen miting ile yüz binlere ulaştı.

“CHP’yi demokrasi cephesıne katılmaya zorlama” yaklaşımları üzerine - 2

Sol-sosyalizm adına adeta akıllara durgunluk veren yaklaşım örnekleri bu saptama ve belirlemeler. Yani sanki de CHP işbirlikçi tekelci burjuvazinin temsilcilerinden ve T.C Devleti’nin koruyucu-kollayıcı ana güçlerinden olan bir sosyal demokrat parti değil de sol, sosyalist veya halkçı bir partiymiş gibi tenkit ve değerlendirme konusu yapılıyor. Hal böyle olunca da burada kusur, varlık nedeni gereğince davranan bir sosyal demokrat partinin değil; sosyal demokrat partiye, sahip olmadığı/olamayacağı payeleri yükleyen yaklaşımların olur doğallığıyla.

İdeolojik Netlik ve Örgütlülük

Günümüzde özgür bir geleceğe doğru yapılacak her hamle, sınıf bilinçli bir duruşu ve buna uygun bir örgütlülüğü zorunlu kılar. Tüm bunlar da yoğun bir emeği ve fedakarlığı gerektirir. Sınıf bilincinden yoksun, kendiliğinden hareketlerle köklü değişimlerin-tarihsel kopuşların yaratıcısı olunamaz. Proleter ideolojiyle donanmış partilerin tarihsel misyonu tam da burada ortaya çıkıyor. Yine partisiz-örgütsüz bir duruşla özgür bir geleceğe dair hesaplar yapılmaz.

AKP-MHP FAŞİST DİKTATÖRLÜĞÜNÜN K. KÜRDİSTAN’DA FİİLİ OLARAK UYGULADIĞI, SÖMÜRGE SİYASETİDİR.

Sömürge siyasetinin en belirgin özelliği, yerel halkın iradesinin gasp edilerek, yok sayılmasıdır. Bunun yerine, sömürgeci merkezi yönetimin doğrudan kendi memurlarını oraya yönetici olarak atamasıdır. Bunun adı bir dönem OHAL Valisi, sıkıyönetim komutanı, bölge müsteşarı oluyorken; bugün de Kayyum belediye başkanı, muhtar vs. vs. oluyor.

Günümüz koşullarında sömürge veya ezilen bağımlı uluslara, azınlıklara, baskı altındaki inançlara ve ezilen cinse karşısömürge siyasetinin aldığı biçim; aleni bir şekilde, koyu faşizmden başka bir şey değildir.

Piroğlu Ecevit (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna bedeni ölüme yatırarak bir mevsim aç kalmak… Onurlu ve özgür bir yaşam için kendisine ait olan her şeyi feda etmek. Budur, özgürlük mahkumlarının hikayesi! Dünya ve ülkemizin zindan direniş tarihi buna fazlasıyla tanıktır. Amed zindanından Metris zindanına uzanan direniş tarihi fazlasıyla buna tanıktır. Kolay mı saatlere günlere aldırmadan her gün herkesin gözü önünde santim santim erimek; yaşamın nimetlerine dokunmadan açlığa yatmak… 120 günden daha fazla süren bir direnişi sürdürmek; düşünmek ve hayal etmek bile insanı ürkütüyor.

ABRÜST - leylekler getirdi kız... leylekler...

"Sol Kal Sol Yaşa"

Sol tatile  gitmişken...

Toplumsal yapı da; bir an bile parlamentarizmi savunmakta vazgeçmediğini ilan eden her insan ve siyasi yapı da ağır  saldırılara maruz kalıyorken...

seçimlerle  siyaset yapmak istiyen  devrimcilerde proletaryaların her geçen  gün ağırlaşarak hissettiği  solcusuzluğa  karşı da proletaryanın karşısına umut olma uğruna olsa da "Sol Kal Sol Yaşa" diyerekte çıkamıyorken...

fırsatta buyken... fırsatta buyken... 

yazın gitsin kız... yazın gitsin...

abrüst... falan filan...

sanat da diyin gitsin.

Zap’a bomba Colemerg’e kayyum (Nubar Ozanyan)

Türk patronlarının ve generallerinin Kürt ve emek düşmanlığı kapsamlı ve planlıdır. Sınırlı bir zaman ve belli bir dönemle sınırlı değildir. Süreğendir. Demokrasiyi gerçekte değil sözde bilir. Uygulamada değil yasalarında yazılı haliyle tanır. Ki bunu bile kaale almaz. Tarihten günümüze dek en iyi yaptığı şey işgal ve Türk olmayan halkların canını almaktır. Emek ve topraklara konmaktır. En iyi bildiği ise “Yakma-Yıkma-Çökme”dir. İkiyüzlü ve sahtekâr olduğu kadar kinci ve intikamcıdır.

Sayfalar