Katledilişinin 15. Yılında Bir Kez Daha; Hrant Ahparig

Ermeni yazar, gazeteci Hrant Dink’in katledilişinin üzerinden 15 yıl geçti. 15 yıldır Hrant, başta Agos gazetesinin önünde olmak üzere birçok yerde “Ahparig” denilerek “Buradayız” şeklinde verilen mesajla anılmaya devam ediliyor.
Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de Şişli’de Halâskârgazi Caddesi üzerindeki Agos Gazetesi’nin çıkışında, 14.54’te, arkasından ve çok yakın mesafeden yapılan üç el silah atışıyla katledildi.
Katil zanlısı 19 yaşındaki Ogün Samast, güvenlik kameralarından elde edilen görüntülerin yayınlanmasından sonra, Samsun Otogarı’nda sivil giyimli jandarma ve polis ekipleri tarafından yakalanmıştı. Hrant Dink’in cenazesi için 23 Ocak 2007 Salı günü Şişli’de Agos Gazetesi önünde tören yapılmıştı. 15 yıl önce yüz bini aşkın kişinin katıldığı cenaze töreninde Dink, Balıklı Ermeni Mezarlığı’nda toprağa verilmişti.
Katledilişinin 14. yılında 26 Mart 2021 tarihinde ise ne gerçek sorumluların ne de tetikçilerin yargılanmadığı dava sonuçlandı. Son dönemlerde siyasi iktidarın yaptığı katliamlar için “Ben değil FETÖ yaptı” yöntemi sıklıkla kullandığı bir yöntemi bu davada da kullandı. Davada FETÖ “elebaşı” olarak görülen Gülen ve Zekeri Öz dahil 13 sanığın dosyası ayrıldı. Gazeteci Ercan Gül, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın davası zaman aşımından düştü. Ramazan Akyürek’e ve Ali Fuat Yılmazer’e tasarlayarak kasten adam öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi.
Hrant Dink’in ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, cinayet davasına ilişkin mahkemenin açıkladığı karara itiraz edeceklerini belirterek “Bugün verilen karar, Hrant Dink cinayetini tüm yönleriyle açığa çıkartmayan ve sorumlular hakkında hüküm kurmayan bir karardır” dedi. 22 yıl 10 ay hapis cezası alan Samast, 6 Ağustos’ta koşullu salıverilme hakkına kavuştu ancak başka bir cezası nedeniyle tahliye edilmedi.
Hrant Dink soğuk bir kış günü, 19 Ocak’ta, Ermeni olduğu için katledildi. Hrant’ın katli, tarihe 24 Nisan Ermeni Soykırımı’nın devamı olarak yazıldı. Ancak diğer taraftan 15 yıl önce yapılan bu katliam, öncelleri gibi Türk-Sünni olmayanların soykırıma uğratılması, katledilmesinin bir devamı olduğu gibi sonrasında da benzeri katliamların tuğla taşı olarak kullanılacaktır.
Nasıl ki İttihat ve Terakki’nin eli kanlı katilleri Talat-Enver-Cemal üçlüsü tarafından planlanan soykırım, ilk önce İstanbul’da Ermeni toplumunun ileri gelenleri olan milletvekilleri, gazeteciler, yazar, şairler bir gece ansızın evlerinden alınarak, bilinmez yolculuklarda Teşkilat-ı Mahsus-a çeteleri tarafından vahşi yöntemler kullanılarak öldürüldülerse, 6-7 Eylül’de yüzbinlerce Rum katledildiyse Hrant da aynı saiklerle aynı tek dil-tek bayrak-tek ırk düşüncesiyle katledildi.
İttihat ve Terakki’nin kurucusu olduğu Cumhuriyet Türkiyesi, işte bu tekçi zihniyetin hayat bulması için 300 bin Rum’un yurtlarından edilmesi, azınlıklara dayatılan ve Türk burjuvazisinin sermaye birikimini sağlayan Varlık Vergileri, 6-7 Eylül pogromları ile yok edilmek istenmesi anlamına geliyordu.
Benzer şekilde Kürt halkına yıllardır yapılan katliamlar sürüyor. Ermeni halkı tamamen sindirilmek istenirken, Ermeni Soykırımı ifadesinin dahi suç sayılması ile bugün Konya Meram’da 7 Kürd’ün katledilmesi birbirinin devamıdır. Kürtleri temsil eden kurumların hedef gösterilmesi ile HDP il-ilçe binalarına yönelik saldırıların-hedef göstermelerin sürdürülmesi işte bu katliamcı, tekçi Türk Sünni zihniyetinin devam ettiğinin göstergesidir. En güncel Kürt katliamlarından TC tarihinin en eski katliamlarına kadar aynı yöntemle katliamların gerçekleştiğini de görmekteyiz. Benzer saiklerle, benzer yöntemlerle…
Maria Suphi ile 15 TKP’linin Karadeniz’de devreye sokulan “fısıltı gazetesi” ile katledilmesi için ortam nasıl hazırlandıysa 6-7 Eylül’de de benzeri şekilde ışık hızıyla yayılan “Atamızın evine bomba koydular” haberi dolaştırılarak şoven- ırkçı duygular kabartıldı ve ortam nasıl hazırlandıysa, Hrant’ın katledilmesi için de 3 yıl boyunca “Türklüğe hakaret etti” söylemleri yazıldı çizildi; davalar açıldı ve Hrant hedef gösterildi ve böylelikle katledilmesi her şey hazır hale getirildi. Konya Meran katliamı, İzmir’de Deniz Poyraz’ın katledilmesi için önce HDP’nin hedef gösterilmesi, mültecilere dönük saldırılar gibi örneklerde de önce katliam için “uygun” koşullar oluşturulmaktadır. Bu durum, TC devletinin klasik yöntemini açık bir şekilde göstermektedir.
TC devleti, varlığını diğer azınlık ve inançların katliamı üzerinden varedegelmiştir. Dolayısıyla katil bellidir. Elbette ki mücadelemiz, her alanda devam edecektir. Zira devletin kendi kendini yargılamasını, nihai olarak gerçek sorumlu olarak kendini cezalandırmasını beklemiyoruz. Verdiğimiz mücadele devletin katliamcı yanını teşhir etmek, devrimci mücadelemizin bir parçası olarak demokrasi ve nihayetinde bu katliamcı zihniyetten hesap sormak içindir.
“Hrant için adalet” demeye devam ettiğimiz gibi her yıl AHPARİG (Buradayız) demeye ve hesaplaşma gününün yakınlaşması için mücadeleye de devam edeceğiz. Buradayız ve hesap soracağız.
Son Haberler
Sayfalar

Bölünmek için Birlesin
Bölünmek için Birlesin!
Bir Maoist hayati iki ucundan kavrar her zaman; Burjuvazi ve Proleterya ucundan. Birin iki oldugunu kavramamis bir kafa Marksist bir kafa degildir.
Komunist partiler icin Demokratik-Merkeziyetcilikin tek bir anlami vardir; Demokrasi KP lerde Burjuvaziyi temsil eder; Merkeziyetcilik Proleteryayi temsil eder....

Yaranın Merhemini cellattan mı isteyecegiz!
Yeğişe Çarents 15 Mart 1921 Yer Berlin Charlottenburg semti,
İttihat ve Terakki Cemiyeti başkanı,İç işleri bakanı,1915 Ermeni Soykırımı'ndan birinci de rece sorumlu,1,5 milyon Ermeni'nin ölümüne sebep olan Tehcir kararnamesi'nde imzası bulunan Talat Paşa Erzincanlı Soğomon Tehleryan tarafından öldürüldü. Ermeni soykırımı'nda ölenlerin İntikamını almak için Talat Paşa Berlin'in en işlek caddesinde gündüz vakti ensesinden vurularak Ermeni halkı adına cezalandırıldı.Kaçarken polisler tarafından yakalandı.Direniş göstermedi.

Şiirin Şairleri, Şairlerin Şiiri -
“Biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçin her satırını çizip notlar düştük kıyılarına”[1]
“Herkes gider, şiir kalır,” der İbrahim Tenekeci.Doğrudur; öyledir…
Şiirin tarihi şaire doğru akarken; “Şiir kelime kaynar. Bir kazandır, dumanlar tüter içinden,” der Ahmet İnam…
İnsan ruhunun ve yaşamın derinliklerine nüfuz eden şiir ölmez, öldürülemez; çünkü ölümsüzdür…
Hayır; ‘Buz’[2] başlıklı yapıtı ile ‘2011 Turgut Uyar Şiir Ödülü’ne değer görülen Osman Özçakar’ın, “Şiir biraz da sözcüklerle manipülasyon yapma işidir,” tespitine katılmak mümkün değil.

Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir
Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir; Din Sinif Mucadelesindeki Rolune Gore Ele Alinir!
Herseyleri yalan, demogoji, carpitma, sahtekarlik...
Alevi Açılımı mı, İzzettin'in Hançeri mi ?
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın okyanus ötesinde ikamet eden Fethullah Gülen hocayla ve Alevi toplumunun her dönem sisteme yedeklenmesi, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerle kimlik mücadelesinden uzaklaştırılması için gönüllü olarak çalışan İzzettin Doğan’ın son asimilasyon projesi çalışması netleşmeye başladı.

İtiraz ahlaki[*]
“İnsanlarda eksik olan
güç değil iradedir.”[1]
Zor, ancak zor olduğu kadar da güzel ve umutlu günlerden geçiyoruz.
İnsan olma hâli(miz), bir kere daha sınanıyor.

Devletin Sokak Çeteleri Mafyanın Ortak Organizasyonuna Karşı Devrimci Tavır Ne Olmalıdır! HASAN AKSU.
Bu gerçeklik bugüne has bir karşı devrimci bir organizasyon değil. Devletin başında olanların derin organizasyonudur ve de süreklilik göstermektedir.

Bu Dünya Komünizmi de Yaşayacaktır!
Ekim Devrimi’nin 96. Yılını Kutlarken!...
Sınıf bilinçli bir devrimcinin,
her zaman devrim beklemesi,
onun düşünce ve eylem
diyalektiğinin bir gereğidir

ÇIRILÇIPLAĞIM SOKAK ORTASINDA UTANIYORUM!
Yoksullar için bir cehenneme dönüşen dünyanın şu utançlı haline bir bakın! İçinde çocuk ve kadınların da olduğu yüzlerce kaçak göçmen bindikleri tekne alabora olunca, İtalya'nın Lampedusa Adası açıklarında denizin zifiri karanlığında kaybolup gittiler.
Dünyayı aralarında ülke ülke parselleyen kudretlilerin para havuzları dolarlarla dolup dolup taşarken, yoksulluk mengenesindeki bu insanlar bir lokma ekmek için bin bir umutla yollara düşmüş, bilmeden ölüme koşmuşlardı.

Aşk ve Sanatın hayatı yani Gezi, Kızılay, Gündoğdu, vd’leri 1
“İyi ki hatırlattın
Başkaldırı diye bir şey var
İsa’dan beri insanı güzelleştiren
Şimdi daha güzel her şey
Daha insan herkes.”[2]