Rus-Amerikan-İran tangosu ve Kürt düğümü (Fehim Taştekin )

Yine herkes Kürt mevzisine çalışıyor. Biri topla-roketle vurarak, diğeri tahkim ederek, ayartarak. Kürtler üzerine kurulan denklem kadar karmaşığı zor bulunur.
Türkiye içeride HDP’yi felç etmeye çalışırken Suriye’de demokratik özerkliği çökertip demografik yapıyı değiştirmek için bastırıyor. Irak Kürdistan’ında ise Pençe I, Pençe II ve Pençe III harekâtlarıyla Kandil’i baskılıyor; Başur-Rojava bağlantısını kesmeye çalışıyor; Şengal ve Mahmur kampını atış menziline alıyor; Erbil’de 1990’lardan beri sahip olduğu müdahale kabiliyetini Süleymaniye’ye de taşıyor. Son olarak KDP’nin peşmergeleri Zine Werte’ye göndermesi de Kandil’i tasfiye planının devamı sayılır. Bu baskılama-imha stratejisinin askeri sonuçları ortada; Suriye’de Afrin, Tel Ebyad ve Ras el Ayn’ın elden çıkması, Güney Kürdistan’da hareket kabiliyetindeki gerileme. Fakat bu operasyonlar PKK’nin örgütlenme kapasitesini yok edemiyor. Dahası PKK, Güney Kürdistan’da örgütlenmeme yönündeki pasif pozisyonunu terk etti. Suriye’de ise Türk askeri varlığının caydırıcılığına rağmen Kürtler denklemden çıkartılamadı. Bu tablo 2013’ün koşullarına dönüşü dayatıyor. Öcalan’la kanal açma denemesi bundan mıdır? Olabilir.
Üç olmazla aynı odaya girmeye çalışan ama Ankara-Erbil-Kamışlı üçgenindeki Kürt düğümünü çözemeyen Amerikan yönetimi de muhtemelen 2013’ün koşullarını arıyor. Trump yönetimi İran’ı halletme hedefine kilitlendiğinden beri PKK’nin Rojhilat’ta bir cephe açması ve Suriyeli Kürtlerin PKK ile bağlarını çözmesi SDG’ye askeri ortaklığa karşılık gelen bir beklentiydi. İran’ın Elbu Kemal’i lojistik hatta dönüştürmesini önlemek için SDG’den Fırat’ın altına inmesi de isteniyordu.
Suriye’deki projenin geleceğinin Şam’la müzakerelerde yattığı, Rusya ve İran’ın da belirleyici olacağı değerlendirmesinden hareketle PKK, Tahran’la 2011’de varılan çatışmasızlık halini bozmadı. SDG de Şam’la köprüleri atmamak için İran karşıtı maceraya yanaşmadı. Buna karşın ABD hem Ankara’yı teskin etmek hem de PKK’yi bir şeylere mecbur bırakmak için Kandil tarafında operasyonlara bir şekilde destek sunuyor.
ABD, Suriyeli Kürtleri bıraktığında Şam üzerinde baskı avantajını yitireceğini biliyor. O yüzden Kürt harmanını yeniden karıyor. Amerikan yaklaşımı Güney Kürdistan ile Rojava’yı ilintili hale getirmeyi öngörüyor. Yani İran’la hesaplaşmanın ön cephesine dönüşen Irak’taki üslerini azaltıp Kürdistan’a ağırlık veren ABD, kendisiyle uyumlu Kürt aktörler arasındaki uyumsuzluğun giderilmesini müstakbel çıkarları için elzem görüyor. Bu çerçevede Amerikalılar, Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile Demokratik Birlik Partisi (PYD) arasındaki birlik görüşmelerinde katalizör oluyor.
ENKS ve PYD nisan ayında iki kez Amerikalı yetkili William Roebuck’un gözetiminde buluştu. Öncesinde Roebuck Kürt partilerle ayrı ayrı görüştü. Al Monitor’a göre Amerikalıların getirdiği taslağı tartışan taraflar şu hususlarda uzlaştı: Suriye federal, demokratik ve çoğulcu bir devlet olacak; mevcut rejim, otoriter ve diktatör bir rejimdir; Kürt bölgeleri birleşik bir siyasi ve coğrafi birimden oluşmaktadır; Suriye krizi BM’nin 2254 sayılı kararına göre çözülmelidir; Kürtlerin ulusal, kültürel ve siyasal hakları anayasada tanınmalıdır; komşularla iyi ilişkiler geliştirilmelidir.
Belli ki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) çizgisindeki ENKS’nin özerk yönetime ortak edilmesini, Rojava’yı PKK bağlamından çıkarmada bir etken olarak görüyorlar. Bu hesaba göre ENKS-PYD ortaklığı Erbil-Kamışlı hattındaki uyumsuzluğun gerilemesini temin ederken Türkiye’yi de yumuşatabilir. Bir diğer beklenti uluslararası alan için güçlü bir Kürt muhataplığı doğabilir. Bu şimdilik Cenevre’de müstakbel bir Kürt heyeti olarak formüle ediliyor. Bu tür bir gelişme ABD’nin ortaklığa siyasi boyut katmasını da kolaylaştırabilir. Kürdistan’ın iki yakasını buluşturma çabası ortak bir gelecek tahayyülünü de barındırıyor mu? Takvim 20-30 yıl ileriye attığında hiçbir ihtimal dışlanamaz. Fransızlar da Kürt ulusal birliği başlığıyla 4 Mayıs’ta Rimelan’da 15 Kürt partisiyle buluştu. Bu girişim de Amerikalılarınkiyle bağlantılı.
***
Amerikan çabası Kürt hamurunu yoğurmakla sınırlı değil. Haseke ve Deyr el Zor’daki Arap aşiretlerinden bir petrol gücü kurmanın peşindeler. Yeni misyon Deyr el Zor petrollerini korumak diye tanımlayınca Arap aşiretlerini Şam’la işbirliğine yönelmekten alıkoyacak ayarlamalara gidiyorlar. IŞİD’in temizlendiği Deyr el Zor, Tel Hamis, Şedadi ve El Hol’den Rimelan’a çıkan güzergâh stratejik hatta dönüşüverdi. Yerel unsurları yedeklemeden buralarda güvende dolaşamazlar. Amerikalılar taşlanmayacakları ve önlerinin kesilmeyeceği bir rota istiyor!
El Ahbar’a göre sözü edilen ordu için ariyetlerle toplantılar yapıldı. Ve taleplerle karşılaşıldı: Araplara daha fazla askeri-siyasi güç verilecek; Kürtlerin rolü azaltılacak; ilk-ortaokul mezunlarına aylık 350 dolar, lise-üniversite mezunlarına 400-450 dolar aylık bağlanacak.
Devletin memurlarına azami 95 dolar maaş ödeyebildiği bir ülkede ‘biat’ için cazip rakamlar. Petrol gücü için Deyr el Zor ve Haseke’de 4 eğitim mahalli de belirlenmiş.
Buna karşılık Suriye devleti de aşiretlere aidiyetlerini hatırlatıyor. Bazı aşiret unsurları Amerikalılara buralarda ayağına taş takılmadan yürüyemeyeceklerini gösterdi. Suriye istihbarat şefi Ali Memluk’un aralıkta Kamışlı’da aşiret liderleriyle görüşmesi önemliydi. Memluk daha sonra aşiret liderlerini Şam’a davet etti. Kürtlerden çekindikleri için gitmekte zorlandılar.
***
Bunlar madalyonun Amerikan yüzü. Öteki yüzünde Rusya var. Rusya, Türkiye’yi gözetleyen duruşunu korumakla birlikte Barış Pınarı Harekatı’nın önünü kesen 22 Ekim Mutabakat Muhtırası’ndan beri askeri olarak intikal ettiği Fırat’ın doğusunda alanı Amerikalılara dar edecek ve Kürtleri Şam’a itecek hamleler içinde. İşlerini daha çok merkezi hükümetle yürüten Rusya, Amerikan tarzına uzak kalamadı. Rusya’nın milis güçlerini düzene sokma çabaları 2-3 yıllık geçmişe sahip. Ancak Fırat’ın doğusuna geçip en az 18 yerde üslendikten sonra Ruslar da aşiretleri yoklamaya başladı. El Ahbar’a göre Ruslarla buluşan aşiret temsilcileri SDG ve Asayiş’ten şikayetçi oldu ve “Petrol tüm Suriye halkının servetidir” vurgusunu yaptı. Bu girişimler “Artık devletinize dönün” yönlendirmesini içeriyor.
Daha önemlisi Ruslar SDG’nin çekildiği 32 km derinlikteki alan için yerel güç oluşturuyor. Amude ve Tel Temir’de kabul merkezleri açılmış. Öncelik Kürt adaylarda. Bunlar Rusların gözetiminde Suriye ordusunun kamplarında eğitilecek. Aşiretlere “Rus planından uzak durun” uyarısı yapan Amerikalılar ne ölçüde taş koyacak göreceğiz.
İran da Deyr el Zor ve Elbu Kemal güzergâhında hem askeri hem sivil unsurlarıyla aktif. ABD, İsrail eliyle bölgedeki İran unsurlarını vurup ön almaya çalışsa da nafile. İran boşluk bulsa Fırat’ı zıplayacak.
***
Özetle hem Kürtleri hem Arap aşiretlerini kazanmak, Fırat’ın doğusundaki oyunda önem kazanıyor.
Aşiretler kaygan zeminde ihtiyatlı. Amerikan müttefikliğinin geleceği Kürtler kadar Araplar için de belirsiz. Irak’ta parayla sadakatleri satın alınmış aşiretlerin Sehva (Uyanış) Konseyleri ortada bırakılmıştı. Türkiye karşısında Kürtler de korunmadı. Araplar bunları hesaba katıyor.
Kürtler için de hiçbir taraf mutlak güvence değil. 2015’de Arapların SDG’ye katılımı Kürtlerin kontrol alanlarını genişletmesine imkân vermişti. ABD’nin şimdi kurmak istediği aşiret ordusu için ise Kürtlerin geriletilmesi şartı koşuluyor. Rusya’nın çabaları da iki boyutlu: Bir yanıyla Türkiye’ye “YPG değil yerel güç var, çekilebilirsin” diyor, diğer yanıyla “Bölge Kürtlerden ibaret değil” mesajı veriyor. Bu denge bir şeyi daha gösteriyor: Hiçbir tarafın eli mutlak üstün ya da çaresiz değil. Oyun devam ediyor…
(Duvar)
Son Haberler
Sayfalar

Bölünmek için Birlesin
Bölünmek için Birlesin!
Bir Maoist hayati iki ucundan kavrar her zaman; Burjuvazi ve Proleterya ucundan. Birin iki oldugunu kavramamis bir kafa Marksist bir kafa degildir.
Komunist partiler icin Demokratik-Merkeziyetcilikin tek bir anlami vardir; Demokrasi KP lerde Burjuvaziyi temsil eder; Merkeziyetcilik Proleteryayi temsil eder....

Yaranın Merhemini cellattan mı isteyecegiz!
Yeğişe Çarents 15 Mart 1921 Yer Berlin Charlottenburg semti,
İttihat ve Terakki Cemiyeti başkanı,İç işleri bakanı,1915 Ermeni Soykırımı'ndan birinci de rece sorumlu,1,5 milyon Ermeni'nin ölümüne sebep olan Tehcir kararnamesi'nde imzası bulunan Talat Paşa Erzincanlı Soğomon Tehleryan tarafından öldürüldü. Ermeni soykırımı'nda ölenlerin İntikamını almak için Talat Paşa Berlin'in en işlek caddesinde gündüz vakti ensesinden vurularak Ermeni halkı adına cezalandırıldı.Kaçarken polisler tarafından yakalandı.Direniş göstermedi.

Şiirin Şairleri, Şairlerin Şiiri -
“Biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçin her satırını çizip notlar düştük kıyılarına”[1]
“Herkes gider, şiir kalır,” der İbrahim Tenekeci.Doğrudur; öyledir…
Şiirin tarihi şaire doğru akarken; “Şiir kelime kaynar. Bir kazandır, dumanlar tüter içinden,” der Ahmet İnam…
İnsan ruhunun ve yaşamın derinliklerine nüfuz eden şiir ölmez, öldürülemez; çünkü ölümsüzdür…
Hayır; ‘Buz’[2] başlıklı yapıtı ile ‘2011 Turgut Uyar Şiir Ödülü’ne değer görülen Osman Özçakar’ın, “Şiir biraz da sözcüklerle manipülasyon yapma işidir,” tespitine katılmak mümkün değil.

Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir
Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir; Din Sinif Mucadelesindeki Rolune Gore Ele Alinir!
Herseyleri yalan, demogoji, carpitma, sahtekarlik...
Alevi Açılımı mı, İzzettin'in Hançeri mi ?
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın okyanus ötesinde ikamet eden Fethullah Gülen hocayla ve Alevi toplumunun her dönem sisteme yedeklenmesi, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerle kimlik mücadelesinden uzaklaştırılması için gönüllü olarak çalışan İzzettin Doğan’ın son asimilasyon projesi çalışması netleşmeye başladı.

İtiraz ahlaki[*]
“İnsanlarda eksik olan
güç değil iradedir.”[1]
Zor, ancak zor olduğu kadar da güzel ve umutlu günlerden geçiyoruz.
İnsan olma hâli(miz), bir kere daha sınanıyor.

Devletin Sokak Çeteleri Mafyanın Ortak Organizasyonuna Karşı Devrimci Tavır Ne Olmalıdır! HASAN AKSU.
Bu gerçeklik bugüne has bir karşı devrimci bir organizasyon değil. Devletin başında olanların derin organizasyonudur ve de süreklilik göstermektedir.

Bu Dünya Komünizmi de Yaşayacaktır!
Ekim Devrimi’nin 96. Yılını Kutlarken!...
Sınıf bilinçli bir devrimcinin,
her zaman devrim beklemesi,
onun düşünce ve eylem
diyalektiğinin bir gereğidir

ÇIRILÇIPLAĞIM SOKAK ORTASINDA UTANIYORUM!
Yoksullar için bir cehenneme dönüşen dünyanın şu utançlı haline bir bakın! İçinde çocuk ve kadınların da olduğu yüzlerce kaçak göçmen bindikleri tekne alabora olunca, İtalya'nın Lampedusa Adası açıklarında denizin zifiri karanlığında kaybolup gittiler.
Dünyayı aralarında ülke ülke parselleyen kudretlilerin para havuzları dolarlarla dolup dolup taşarken, yoksulluk mengenesindeki bu insanlar bir lokma ekmek için bin bir umutla yollara düşmüş, bilmeden ölüme koşmuşlardı.

Aşk ve Sanatın hayatı yani Gezi, Kızılay, Gündoğdu, vd’leri 1
“İyi ki hatırlattın
Başkaldırı diye bir şey var
İsa’dan beri insanı güzelleştiren
Şimdi daha güzel her şey
Daha insan herkes.”[2]