Pazartesi Nisan 29, 2024

Devrim Kapıyı Farklı Çalabilir

Seslenebileceğim örgütsüz proletaryalardan başka kimsem yok.
Bu günkü yaşadıklarımız dün kitleleri seferber edemememizin sonucu.
Tezat bir ilişki yaşanıyor abd' yle ( ingiltere, almanya... dahil ) halklar arasında.
Bir yandan abd halklar üzerinde faşist kararlara imza atıp mağduriyetlerin, tepkilerin sayısını artırırken diğer bir yandan da aşırı solcu savaşçılarca desteklendiğini bildiği ulusalcılarla da uyum, barış içerisinde.
Normal de abd' den aşırı solcu savaşçılarca desteklenen bir hareketi terörist ilan edip savaş açması beklenir.
Aşırı solcu savaşçılarda da işin içerisinde abd olduğunu öğrendiklerinde hiç bir açıklamaya fırsat vermeden desteklerini çekmesi.
Tarihte bu böyle ola gelmiştir.
Lakin bu sefer pratik öyle ceyran etmiyor.
Her iki tarafta yaşananları açıklama konusunda da sessiz.
Birbirlerine karşı bakış açısı silahını da indirmemiş bulunmaktalar.
Diğer bir tarafta da sanki zamanın getirdiğinin bilimsel bir açıklamasını da arar gibiler.
Öyle uzun zamandır da birbirlerine karşı savaş dili kullanmış bulunmaktadırlar ki kullandıkları savaş dili de şimdi yaşanan uyumu, barışı açıklayamamakta.
Heledeki yaşanan bu uyumun, barışın dünyanın genelinde gözlenen bir durum olmaması, bir bölgeye, bir alana belki de bir zaman dilimine nasip olması da yaşananları açıklamayı daha da zorlaştırıyor.
Tabi ki bu açıklamayı abd' ye bakarak yaparsak zor.
Önümüzü göremeyiz.
Kitle içerisinde de bu uyumun, barışın var olup olmadığını, varsada nasıl bir kitle hareketlerine yol açabileceğini değerlendiremeyerek kitlelere, devrime karşı görevimizi yerine getiremeyiz.
Karşı taraf siz kitleleri seferber edebildiğinizce zamanın getirdiği koşulların lehinize işlemesine müsamaha eder.
Zamanın nasip eylediklerini abd' ye bakarak değerlendirmeyim.
Unutmayalım ki Marksı evrensel kılan abd, ingiltere, almanya... kapitalizmi yüzerine yazdığı yazılar değildi.
Marksı evrensel kılan kapitalizmi abd, İngiltere, almanya... adı altında kurtarmasıydı.
Bu bilinçle abd' nin yol açtığı sonuçları, ad altında kurtulmuş kapitalizmin yolu açtığı sonuçlarda ayıralım.
Bu bilinçle de hemi kitlelere hemide devrime karşı görevimizi yerine getirelim.
Devrim kapıyı farklı çalabilir.

45617

Ergün Aslan

Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Ergün Aslan

Hay Fedai'ler yaşıyor !

ԴԱՏԱՊԱՐՏՈՒՄ ԵՆՔ ՀԱՅՈՑ ՑԵՂԱՍՊԱՆՈՒԹՅԱՆ 102 ՏԱՐԵԼԻՑԸ ! 102.YILINDA ERMENİ SOYKIRIMINI LANETLİYORUZ !

Kadroların Handikabı

İktidar sensen iktidarını perçinleştirmek için daha neyi beklersin ?

Proletarya Partisi’ndeki sıkıntıların temel çözüm yöntemi olarak kolektifin iradesini açığa çıkartacak mekanizmaların işletilememesi ..... demek kolayı.

Sıkıntıları ortaya çıkaranın mekanizmalar olduğunu söyleyebilmek zor.

...... çelişkinin sürekli var olacağı akıldan çıkarılmamalıdır .... demek kolayı

Çelişkilerin yol açtığı kutuplaşmaların nasıl önlenebileceğini söylebilmek zor.

Türkiye Marksist Leninist Gençlik Birliği Merkez Komitesi (TMLGB MK)

45 yıllık tarihimizde bayraklaşanlar meşalemiz, partimiz umudumuzdur!

Rojava’dan TİKKO kadın savaşçısı Sefagül Aslan,

Eller cepte devrim mücadelesi verilemez!

TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı;“Daima iyi, daima fazla, daima daha yüksek ve daima daha ileri…”

“Umudun adı: 72 Nisan Güneşi!”

TKP/ML-GYDK ;Ateş altında geçen 45 yıl! Dünya Proletaryasının Türkiye Taburu Partimiz TKP/ML'ye San ve Şeref olsun!

24 Nisan 1972 Partimiz TKP/ML'nin kuruluş tarihidir. Sınıfı devrimci Marksizm'le yani devrimci Maoizm'le buluşturmanın da nirengi noktasıdır 1972 Nisanı.

Erdoğan'ın Alnındaki Kara leke

Tüm dünyanın gözleri önünde hile,entrika,şantaş,manipülasyon ile yapılan 16 Nisan Referandumunda Erdoğan diktatörlüğünü ilan etti.Bu,bugüne kadar yapılan ne ilk,ne de son şaibeli oylama olmuştur.Osmanlı'dan günümüze devam eden saray oyunları,bugün de en iyi şekilde referandumda kendisini göstermiştir.Son kullanma tarihi dolmuş diktatörlüğün,çöpe atılması zamanı gelmişken vadesini uzatmak için,elindeki bütün imkan ve olanakları kullanarak iktidarı teslim etmek niyetinde değildir.İlericiler ile gericiler,Laik ile anti-laik,demokrasi ile hanedanlık,insan hakları ile şeriat kanunlarının yani to

Tek Adam Diktatörlüğü Nereye Kadar?

16 Nisan “18 Maddelik Anayasa Değişikliği Referandumu”nun sonuçları üzerine detaylı bir analize gitmek biraz erken olmasına karşın, kısa bir analiz yapılabilir. 16 Nisan öncesi “HAYIR” yoktu, ama şimdi, AKP faşzminin karşısında büyük bir “HAYIR” var. Bu küçümsenmeyecek bir gelişmedir. Elbette, bu %50 HAYIR'ın bütünsel ve nitelikli bir anti-faşizm olmadığını da unutmadan... Buradan başlayabiliriz.

İki çizgi mücadelesine EVET, tasfiyeciliğe HAYIR!

Sınıflı toplumlar ortaya çıktığından beri beraberinde sınıf çelişkileri ve sınıf mücadeleleri de oluşmuştur. Tarihsel olarak her değişik toplumda sınıflar ve sınıf mücadeleleri farklı minvaller izlemiştir. Kapitalizm ve emperyalizm çağında uluslararası alanda sınıf mücadelesine damgasını vuran temel çelişki -ara sınıflar dışında- burjuvazi ile proletarya arasındaki saflaşmadır. Bunun sonucu burjuvazi ve diğer gerici sınıflara karşı ezilen, sömürülen ve tahakküm altındaki sınıfların en ileri kesimini proletarya oluşturur.

Halk saflarındaki çelişmeleri ele almadaki hastalıklı bakış açısı, aczin ve ahlaki kokuşmuşluğun devrimci saflardaki izdüşümü olarak ŞİDDET!

Türkiye devrimci hareketinin tarihi, bu başlığı doğrulayan örneklerle dopdoludur. Olayları ve sonuçlarını tarihin büyük terazisinde ölçmek yerine düşünce darlığı üzerinden ele almak, devrimci saflardaki çelişmeleri çözmede ikna ve          demokratik yöntemi kullanmak yerine zorbalığı işe koşmak, devrimci saflardaki hastalıklı bir bakış açısının dışa vurumudur, kendisine devrimciyim diyenler için utanç ve devrimci sorumlulukların bittiği duraktır. Bu konumlanış, Maoizm tabelası “altında” duranlar için yozlaşma ve dejenerasyon halidir.

Referandumda doğru tavır nedir? Neden HAYIR?

Referanduma az bir zaman kalmış olmasına rağmen devrimci saflarda doğru tavrın ne olacağı üzerine tartışmalar var. Komünistlerin içinde de bu konuda tartışmalar canlılığını koruyor.

Sayfalar