Pazar Mayıs 19, 2024

TKP/ML Ortadoğu Parti Komitesi “TKP/ML-TİKKO Rojava Komutanı Orhan Yoldaş ölümsüzdür!”

TKP/ML-TİKKO Rojava Komutanı Orhan Yoldaş ölümsüzdür!

Rojava’nın yiğit komutanı, kod adı Orhan Bakırcıyan olan Nubar Ozanyan yoldaş  40 yıllık devrimci savaş yaşamının her bir tarihi adımında devrim yürüyüşünü güçlendirmek,  halk savaşını büyütmek, özgürlük savaşımını  çoğaltmak için savaştı. Üyesi olduğu partimiz TKP/ML’ nin, komutanı olduğu TİKKO’ nun korkusuz ve yiğit savaşçısı olarak yaşadı ve ölümsüzleşti. Yaşamını halk ve sınıf düşmanlarına darbe vurmaya adadı. Bir yandan partinin ideolojik-politik-örgütsel görevlerini yerine getirirken diğer yandan  gerilla savaşının komuta kademesinde savaş görevlerini başarıyla yerine getirdi.  

Parti tarihimizin farklı zamanlarında 1988-90 yıllarında Filistin’de, 91-92 yıllarında Karabağ’da, Hayastan’da (Ermenistan), 2014’ de Irak Kürdistanı’nda, 2015 Temmuzundan itibaren Rojava’da  partimiz  TKP/ML’ nin devrim ve özgürlük görevlerini yerine getirmek için sayısız TİKKO komutanı ve savaşçısını eğitip yetiştirdi. Aynı zamanda sayısız Kürt-Türk-Ermeni-Arap-Filistin-Yunan-Kanadalı-Sardinyalı-Belçikalı-Fransız enternasyonalist savaşçıyı eğitti ve yetiştirdi.Rojava’da savaşan Türkiyeli devrimci örgütlerin ve savaşçılarının savaş pratiklerini ve bilgilerini yükseltmek için savaş alanın en ön saflarında özverili çalışma ve devrimci paylaşım içinde oldu. Bundandır ki Rojava’da savaşan her özgürlük savaşçısının güvenilir ORHAN yoldaşı oldu. Rojava-Siluk direnişinde DAİŞ çetelerine vurduğu etkili ve sarsıcı darbelerle Enternasyonal Özgürlük Taburu’nun bütün savaşçılarının sevgi ve sempatisini kazanmayı başardı.  Emperyalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı devrimci savaşın birçok ülke ve alanında ciddi devrimci sorumluluklar üstlenerek ağır görevler yerine getirdi.Paris’te devrimci faaliyet yürüttüğü süre içinde devrimci sanatçı Yılmaz Güney’in güvenilir, korkusuz korumalarından biri oldu.  

Partimiz TKP/ML’ nin Ortadoğu’da, Rojava’da örgütlenme kararının en önde ve en ileri örgütleyicisi ve pratikçisi oldu. Hem düşmana yönelik gösterdiği savaş pratiğinde hem de partinin örgütleme çalışmalarında örnek bir rol oynadı. “Bir hırka-bir lokma” felsefesinin en yoksul devrimci simgesi oldu. Emek ve mücadele dolu yaşam ve savaşımında kahramanlığın, yoldaşlığın, fedakarlığın, mütevaziliğin en ileri devrimci örneklerini yaşamıyla ortaya koydu. Partimizin önderliği altında ‘Demokratik Halk Devrimi’ uğruna yürütülen savaşımda bedel ödemekten, risk almaktan asla geri durmadı. Savaş cephesindeki konumlanma ve mevzilenmesiyle, devrimci yaşamıyla, komutanlığı ve önderliği savaş militanlığıyla birleştirmenin en ileri pratik örneklerini ortaya koydu. Öğretirken öğrenen, savaşırken savaştıran, savaşırken komutan, komutanken savaşan bir yerde durarak devrimci komutanlığın nasıl olması gerektiğini sayısız pratik örneklerle gösterdi.  

Partinin son süreçte yaşadığı sorunların çözümü için büyük bir fedakarlık örneğini göstererek özlemini sonsuz düzeyde duyduğu Dersim dağlarına yöneldi. Dersim’de ki yoldaşlarıyla buluşmak için büyük çaba ortaya koydu. Rojava’da şehit düşmeden kısa bir süre önce tekrar Rojava alanına dönerek bu alanda ortaya çıkan devrimci enerjiyi, ülkedeki gerilla savaşına kanalize etmek, Kürt-Arap-Türkmen-Süryani-Ermeni halklarının birliği ve özgürlük mücadelesini büyütmek için görevinin başına döndü.

Komutan Orhan yoldaş, savaş görevlerini yerine getirmek için  14 Ağustos 2017 tarihinde şehit düştüğünde yanında İranlı-Kanadalı-Sardinyalı  üç yoldaş yaralandı. O bütün yaşamı boyunca komünist önder Kaypakkaya yoldaşın devrim ve savaş öğretisine ve ideallerine bağlı kaldı. Halk savaşı stratejisinin yaşam bulması için  gece gündüz demeden büyük küçük görev ayrımı yapmadan elinden gelen bütün çabayı ortaya koydu.

Soykırım yaşamış, mazlum, emekçi Ermeni halkının acılarına tutunup ARARAT’ ın zirvelerine çıkarak devrimci savaşın çıtasını yükseltmeye çalıştı. Adını aldığı Ermeni fedai geleneğinin çağdaş komutanıydı. Martager yoldaş TKP/ML-TİKKO’nun yükseklere çekilmiş en iddialı, en kararlı aynı zamanda en mütevazi savaş ve direniş bayrağıdır. O,  Ararat’ın savaş zirvesinden Filistin’e, Dersim’e Ermenistan’a oradan Rojava’ya akıp giden bir devrim rüzgarıydı.

Komutası altında savaşan yoldaşları olarak onun ideallerine ve anılarına bağlı kalacağımız sözünü vererek komutan Orhan yoldaşın yolundan yürümeye devam edeceğiz. Komünist önder ‘İBRAHİM KAYPAKKAYA YOLDAŞ’IN devrim ve savaş ideallerine bağlı olan Rojava  gücü olarak şehit düşen her bir yoldaşımızın ideallerini zaferle taçlandıracağımıza söz veriyoruz.

Filistin’in–Karabağ’ın-Rojava’nın Savaş Generali Yoldaş Martager Ölümsüzdür!

Ararat’ın Korkusuz Yiğit Ermeni Fedaisi Nubar Ozanyan Yoldaş Ölümsüzdür!

Devrim ve Komünizm Şehitleri Ölümsüzdür!

Yaşasın Halk Savaşı!

 

41783

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

Şimdi yürüme zamanıdır!

Şimdi savaşma zamanı, savaşı büyütüp her tarafa yayma zamanıdır. Özgürlük ateşini yakınlaştırma ve devrimcileşme zamanıdır. Şimdi büyük bir ısrar ve kararlılıkla zorlukların üstüne doğru yürüme, engelleri cesaretle aşma zamanıdır. Partimizin ideolojik-stratejik hattı, işçi sınıfının, halkımızın, bölge halklarının değişim ve devrim ihtiyacına yanıt olma zamanıdır. Dayanılması zor, yokluk ve yoksulluklarla dolu ezilenlerin çığlıklarına kulak verme zamanıdır. Ertelenmesi asla mümkün olmayan zorunlulukların ve kaçınılmazlıkların gerçekleştirilmesi zamanıdır.

“Hendek” e düşmek mi, hendek atlamak mı?-Dursun Ali Küçük

*Kendimi hendeğe düşmüş gibi hissediyorum….
Kürdistan şehirleri ve ilçelerinde yaşanan vahşet gözlermin önünde kayıp gidiyor.
İçim kan ağlıyor..
Sanırım savaş ortasındaki her insanda bunu yaşıyor.
Ya bu hendekten atlarsın ya bu deveyi güdersin.
Ya da deveye hendek atlamak gibi bir işe kalkışırsın.
Ama nasıl direnirsen diren siyaset ve halkını düşmanın eliyle de olsa hendeğe gömemezsin.
Vebali ağırdır.

*Sömürgeciğe ve işgalciye karşı direnmek farzsdır ve kayıtsız şartsız tartışma götürmez.

"İpler kimin elinde "

Bugün bir arkadaşımla sohbet ederken  Ortadoğu, Türkiye ve Kürdistan ve en önemliside Suriye'de neler oluyor üzerine konuşmaya başladık;  Ben siyasal tahlillerde bulunmaya çalışrken,, üçüncü dünya savaşının kapıda olduğunu,çanların  kimin için çalıyoru anlatırken , arkadaşım dediki:"Yoldaş bu söylediklerini Marks, Lenin, Stalin , Mao yoldaşlar o  zamanlar söylemişler... Sen bugüne has özgül tahlil yapsan vede biz bunun neresindeyiz,anlatsan daha gerçekçi olur". Ben önce bir duraksadım şaşırdım , "söyleyen dilim söylemez" oldu.

“Seçme ve Seçilme En Temel İnsan Hakkıdır, Haydi Mülteciler Seçime”; dediler ve!

Yarın 10 Aralık.

1948’den bu yana etkinlikler düzenlenen “Dünya İnsan Hakları Günü”.

“Mültecilerin seçme hakları var artık. Seçme ve seçilme en temel insan hakkıdır” diyerek harıl harıl çalışan kurumlardan bir kısmı; yarın da Suriye’ye yerleştirilen savunma silahlarına karşı protestolar gerçekleştirecekler!(Bu kurumların adını burada belirtmek, yaptıkları iyi şeylere göz kapamakla eş olacağı için; böyle geçelim).

“Fırtınalar içinde, bıçak sırtında”

Komünist önder Mehmet Demirdağ anısına...

Devrime (ve Cizre'ye) dair

“In puncto punctii”[1]

Murat Uyurkulak’ın, “Vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi,”[2] notunu düştüğü; Cornelius Castoriadis’ün, “Önce bir tahayyüldür,” dediği devrim, radikal sosyalistlerin indinde güncelliğini yitirmeyen -“olmazsa olmaz”- “Tek yol”dur; dünyayı değiştiren devrimci praksistir; engellenemezdir; gereklidir.

Sadece bu kadar da değil: Egemenlerin kâbusu, ezilenlerin şölenidir; Prometheus’un takipçilerini var eden tarihsel eylemidir; bilimden sanata, beşeri münasebetlerden sosyal hayata, ekonomiden politikaya “ilerleme”nin yegâne sebebidir.

38 YIL ÖNCE TOPTAŞI CEZAEVİNDEN KAÇIIRILDIK.ANISINA...

Bugün 9 Aralık TOPTAŞI CEZAEVİNDEN kaçırılışımızın-firarımızın 38. yılı .Firar veya Kaçırılma çalışmalarımız durmaksızın, aksatılmadan iki yıla yakın sürdü.  Değişik aşamalardan geçen , çeşitli kere ertelenen, eylemin şekillerinde değişiklikler yapan, uzun soluklu bir  planın sonuna gelmiştik.
 

Emek seferberliğiyle mücadeleye güç kat dayanışmayı büyüt

Savaş, direniş ve çatışmaların odağında yer alan coğrafyamızda büyük bedeller ödenerek yaratılan mücadele tarihine, kesintisizce süren direnişlere tanıklık etmekteyiz. Halkımızın devrimci öfkesi ve mücadelesi eşine az rastlanır faşist bir saldırganlıkla ezilmeye, katliam, gözaltı ve tutuklamalarla bastırılmaya çalışılsa da sınıf mücadelesi direniş, çatışma ve kopuş zemininde yol almayı sürdürmekte, çelişkiler keskinleşmektedir

"Bize nasıl yaşanacağını ve ölüneceğini gösteren üç yiğit çocuk!"

Ankara: 21 Ekim günü Dersim’in Pulur ilçesi Şahverdi köyünde TC askerleriyle girdikleri çatışmada ölümsüzleşen TKP/ML TİKKO savaşçıları Cengiz İçli, Hakan Çakır ve Özgüç Yalçın için dün Ankara’da anma toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıda Şahverdi’de TC askerleri tarafından işkenceyle katledilen Özgüç Yalçın (Sefkan)’ın babası Sermet Yalçın tarafından yapılan konuşmayı paylaşıyoruz:

“Dostlar,

Dağları mesken tutan ;"Bir çift yürek"Veysel Uyar , Erdogan Tekin ölümsüzdür .

Ne zamanki, yaz mevsimi yeni bir iklime evrilir güz ayları başlar , masallarda , romanlarda derler ya  "Uçsuz bucaksız dağların doruklarında  beyaz-bembeyaz karlar belirirmiş". Munzur dağlarıda her Sonbaharın ortalarında bir genç kadının gelinlik  giymesi gibi, beyaz karlarla süslenir,bizse Munzur dağlarının o heybetli  duruşuna mest olur,gözlerimizi ayıramazdık, gördüğümüz harika doğal manzara karşısında.Munzur dağları  gerillanın gönlünü çaldığını bilircesine gülüçükler gönderirdi bizlere... Ovacığın düz yemyeşil  ovasına kar düşünce bambaşka bir doğa güzelliği ortaya çıkardı.

TC = İŞİD = ERDOĞAN

   Dünya IŞID saldırılarının şokunu yaşıyor...

Sayfalar