Secim sonuclarinin kaba bir analizi ve ana basliklar

Secim sonuclarının kaba bir analizi ve ana baslıklar;
1- Sol liberallerin ve reformist solun, ikinci cumhuriyet solculugu olan HDP projesi iflas etmistir. Kurtlerin buyuk cogunlugu bu entegrasyoncu aldatmacaya oy vermemistir.
Benim sadece sosyalistler desteklenir diye bir anlayisim yok.
Ismail Besikci sosyalizme karsi olan bir aydindir.
Sirri gibi burjuva 'ulusal-kulturel ozerklik' programini kurt dostlugu diye bizlere yutturmaya calisan sozde bir 'sosyalist' yerine; cikarin acik acik ben sosyalist degilim diyen, ama ota yandan Kurt Ulusunun KKTHakkini ,Agri Dagi gibi dimdik savunan bir aydini, tereddutsuz onu destekliyeyim.
Bize gercek kurt dostlarini onerin, turk sovenizminin ince isbirlikcilerini degil!
Kurt Ulusunun KKTHakkini kayitsiz, sartsiz savunmayan herkes sosyal-sovenizm zehirinden tatmistir!
2- 'Sosyalizme Bariscil Gecis' adli revizyonist cizgi iflas etmistir.
Ozel mulkiyet duzenini yikmaya karsi olan, burjuvazi ile, onun siyasal iktidari altinda kardesce yasamaya, ve sosyalistligi sadece kapitalist sistemde kimi demokratik emekci haklarini savunmaya indirgeyen, sosyalizm ve devrimciligi toplu is sozlesmesi yapan sari bir sendikacilik cizgisine dusuren burjuva sosyalistlerin, duzen ici cizgisiyle bir belediye sosyalizminin bile kurulamayacagi aciga cikmistir.
3-Secimlerle dunyayi degistirmek hayalleri iflas etmistir.
Eger sayisal cogunlugun hakli olduguna inanirsaniz; Hitlerin de hakli olduguna; Bruno'yu yakan Engizisyonun da hakli olduguna inanmak zorunda kalirsiniz...!
Kafanizdan silin bu sayisal cogunluk ve iktidar hakki denklemini...
Bu denklem kapitalist toplumda hicbir zaman salt cogunluk olmayan biz iscilere, iktidar olmak hakkina sahip olmadigimiz fikrini, bize inandirmak icin uydurulmus, burjuva bir sahtekarliktir.
Sayisal cogunluk hakli olsaydi, dunya hala okuzun boynuzlarinin uzerinde geziyor olurdu!
4-Turkiyenin sosyal-sinifsal-siyasal rejimini dar bir oligarsik iktidar olarak analiz eden felsefe iflas etmistir. Komprador buyuk burjuva Siyasal iktidarin, bizim ulkemiz gercekliginde genis bir karsi-devrimci orta siniflarla ittifak rejimi oldugu aciklik kazanmistir.
5-Dar bir oligarsi ve karsisinda 75 milyonluk bir halk analizleri iflas etmistir. Halkin iki ana kampa ayrildigini red eden, bir devrimin bu sosyolojik gercek uzerinde sekillenecek , halkin iki kampinin bir ic savasi olacagi MLM tezi kanitlanmistir.
6-Devrimci Yolun dunyayi degistirecek tek cizgi oldugu kanitlanmistir.
7-Bundan sonra, Iktidarin onunde tek yol vardir; ideolojik olarak 'baris sureci' adli yeni revizyonist politika ile, AKP iktidari, ideolojik olarak AKP-BDP ittifakina dayali olarak iktidarini korumaya calisacak, politik olarak da acik diktatoryel politikaya kayacaktir.
8-Bu secimlerin devrimciler icin cikartilmasi gereken en buyuk sonucu; CHP-MHP cephesi ve karsisinda, AKP-BDP blogu ile sekillenecek olan bu siyasal denklemde; halkin ucuncu cephesini, devrimci-demokratik cephenin acilmasinin hayati onemde oldugu ve bunu goremeyen bir solun, halkin ozlemlerinin uzaginda kalacak, ve bu politikasizlik gercegimiz ile, bu gerici siaysal denkleme objektif olarak hizmet ettigimiz gercegi olacaktir.
9-Bu secimin tek galibi Devrimdir!
Sevinme Recep 'ben kazandim'' diye...Sen kazandin ama sistem,sistem ici fikirler kaybetti...
Gelistirmek istedigin, devrimci solun karsisina koymak istedigin Sistem solu felsefesi kaybetti!...Secimlerle dunyayi degistirmek hayalleri kaybetti!
Halkimiz artik sunu daha acik olarak gordu; dunyayi degistirecek tek yol bir devrim, devrimci-radikal fikirler ve bir devrimci savas cizgidir!
Recep kazandi, devrimci savasa inanc cogaldi!
10-Size demistik;
secimlerden sonra yine Mahir-Deniz-Ibo-Agit cizgisine geri doneceksiniz!
Reformizm siz yeni kusaklara yeni gibi gorunebilir; oysa 68 hareketi, ulkedeki 50 yillik reformist-revizyonist, pasifist sola karsi bir isyan olarak dogmustu...Reformist, liberal solun tarihi, bu ulkede ML nin tarihinden cok daha eskidir!
Ayni seyi defalarca deneyip, farkli bir sonuc alacagini sanmak ancak aptallarin dusunce tarzidir...
11-Daha 1000 sene de gecse hep ayni sonucu alacaksiniz burjuva secimlerle, ve hatta daha da kotusu olacaktir; liberal kapitalizm acik fasist kapitalizme donusecek tum heryerde;
ustelik de bu almanyada hitler, bizde recep gibi secimlerle olacaktir.
Demokrasi aptallar icindir; o dunyanin-sistemin degismesi icin degil, tersine, degismemesi icin vardir!
Demokrasi, burjuva oligarsik sistemin gucunu kullanarak, 1001 hile ile, halkin aptala cevrildigi sisteme verilen addir.
Devrim ve Devrimci bir Iktidara bu yuzden ihtiyacimiz var; sinifli toplumda yasiyoruz...Tabi bunun sizin icin bir anlami varsa; yoksa da olmali; bugun olan hersey onun bir urunudur cunku!
12-TV muhabiri soruyordu Sirri abeye 'siz gercekten de secimi kazanacaginiza inaniyor musunuz?'...''elbette '' diyordu sirri , 'secimlerden sonra beni cagirin buraya,alamazsam bu sozlerimi hatirlatin''....!
Bir osman pamukoglu vardi kendiliginden menkul, o da oyle derdi; silindi gitti!
BDP oylari kurdistanda yukselirken, kurtlerin en yogun yasadigi il olan istanbulda dustu..ustalik de solun en yogun oldugu, kurt oylarin yaninda sol oylarinda eklendigi bir ilde HDP nin % 4.6 da kalmasi sizler icin ogretici olmalidir.
Kurtler, tepeden, imralidan, omuzlarina apolet takilarak BDP yi turkiyelilestirme projesi icin gorevlendirilen solun reformist sowmenlerini desteklemedi.
Bu iyidir, kurtler, BDP BDP olarak kalmalidir; ..BDP nin turkiyeliletirilmesi adli entegrasyon siyasetini kurtlerin red etmesi, bu projeye destek vermemesi iyidir...
Bu eski solcu sowmenlerin sola ne hayri oldu ki, kurtlere onlardan bir hayir gelsin....
Kurt kurtulus hareketi turkleserek degil, kurtleserek yola devam etmelidir...Reformist solun kurt emekcilerin sirtlarina binerek duzene entegre etme cabalari suya dusmustur!...
Sirri ve HDP kaybetti, devrim ve kurtlerin radikal yolu kazandi!...Kimileri bunu anliyamaz; secimlerde/duzen ici yollarda kaybedilen yerde, duzen disilik gelisir; ilerde goreceksiniz bunun somut sonuclarini.
Sirri abeciler, gelecek secimlerde insallah!
13-Herkes isine geleni, kendi sinifsal konumuna uygun olani destekler. Siyaset dediginiz sinif cikarlarinin sistemli bir savunusudur zaten. Bu acidan farkli siniflarin, farkli siyasal denklemleri desteklemesi dogaldir.
MHP=CHP; karsisinda AKP-BDP/HDP, egemen gucler bu secimlerde denklemi boyle koydular.
Orta sinif reformistlerin , kucuk burvalarin bu denklemde kendi sinifsal ozlemlerini bulmalari nasil dogalsa, biz iscilerinde bu denklemde sinifimiz ve halk adina bir 'hayir' bulmadigimizi ifade etmemiz o olcude dogaldir.
Hayir, biz isciler, devrimciler bu denklemde sadece bir kuyruk olarak yer almayacagiz....Bizim kendi denklemimiz var; Demokratik Halk Devrimi; Demokratik halk Iktidari....Ucuncu Cephenin Bayragini Heryerde Acin!
Yasasin Devrimci Isci Hareketi ve Dostlari!
BASKA BIR DUNYA MUMKUN!......http://dino-ibrahim.blogspot.nl/2014/03/secim-sonuclarinin-kaba-bir-analizi-ve.html
Son Haberler
Sayfalar

ANALİZ: TC ve ABD’nin Kürdistan’da Kendi Kürdünü Yaratma Politikası
CHP heyetinin Hewler ziyareti öyle kısa vadeli hesaplarla yapılmış bir ziyaret olarak değerlendirilmemelidir. Bu ziyaretin özellikle ABD emperyalizminin bölgesel çıkarları için uzun vadeli bir planın adımlarından biri olduğu kuşku götürmezdir.

Türk Tekelci Devletin Yumuşak Güçleri
Her emperyalist ülkenin, kültürel yayılmacılığı da vardır. Kendi ekonomik ve politik nüfuz alanların genişletmek ve geliştirmek için birçok “barışçıl” gözüken aracı da devreye sokarlar. Bunlar, yardım kuruluşları, dini kuruluşlar ve çeşitli adlarda sivil toplum kuruluşlarıdır. Aynı zamanda, her ülkenin dilinden radyo ve TV yayınları da yaparlar ya da yapmaya çalışırlar. Türk tekelci devleti, uzun zamandır, bunları “iyi yapan” ülkelerin başında geliyor.
Türk devletinin denetiminde olan yardım kuruluşların başında TİKA, DEİK, AFAD, Yunus Emre Enstitüsü gelmektedir.

EYLÜL;Nubar OZANYAN
Zalimler ellerinde bulundurdukları olanakları en iyi şekilde kullanarak darbe, katliam, linç hafızası yaratırlar. Mazlumlara ait özgürlük düşlerini, direniş tarihini alt üst ederek ve silerek yok etmeye çalışırlar.
Mazlumlar ise özgürlük ve direniş hafızalarını korumaya ve güncellemeye çalışarak yeni direnişlerin yolunu açarlar. Zalimlerin çaba ve çalışmaları, onları hafıza katili olmaktan kurtaramaz.

SENTEZ | 40 Yıl Süren Afganistan İşgali, Taliban’ın Ülkeyi Ele Geçirmesi Ve Olasılıklar Üzerine…(1/2)
Taliban’ın Afganistan’ın büyük bölümünde iktidarı ele geçirmesini konu edinen bu makalenin birinci bölümünde, ülkenin tarihsel sürecine uğradığı işgaller bakımından bir değerlendirme ikinci bölümünde ise Taliban’ı doğuran zemin ve Afganistan’ın güncel durumuna ilişkin bir perspektif sunuluyor.

YORUM | Mustafa Suphi ve Komünist Hareketin 101. Yılı
Kemalist iktidara ilericilik atfeden Şefik Hüsnü TKP’si oportünizmin temsilciliğini yaparken Karadeniz’de boğulmak istenen Komünist Hareket 71 devrimci kopuşuyla yeniden ayağa dikilmiştir.
Birinci Emperyalist Paylaşım savaşının ön günlerinde İttihat ve Terakki partisinin Alman emperyalizmiyle yaptığı anlaşmalara karşı çıktığı için sürgün edilen Mustafa Suphi bir grup arkadaşıyla birlikte Rusya’ya geçer.

Ölümünün 45. Yılında Mao Yoldaşı Anıyoruz!
"Devrimi proletarya diktatörlüğü altında devam ettirilmesi teorisinin yanında, Marksist askeri çizgide Halk Savaşı teorisinin geliştirilmesi ve uygulanması, felsefe alanında çelişme yasası ve “zıtların birliği ve mücadelesi” yaklaşımı, Marksizm-Leninizm’in Maoizm aşamasına ulaşmasında belirleyicidir"

Gerçekten de, “Bizi Kurtaracak Olan, Kendi Kollarımızdır!”[*]
“Gömülecek bir yerimiz bile yoksa vatanda
Ve dövülmüş köpek gibi yalnızsak
Bu suç bizim suçumuz ey emekçiler
Bu karanlık bizim karanlığımız!”[1]
“Devlet-mafya ilişkileri”, ya da daha kapsamlı bir deyişle “devlet-çete ilişkileri” bu ülkenin, deyim yerindeyse, “sabite”lerindendir; gündem döner dolaşır, eninde sonunda bu konuya gelir… Adeta bir devlet rutini…

Örgütlülerin Handikabı
Çarşı (örgütlü) her şeye karşı.
Öncüye de, örgüte de, devlete de.
Ve yazar, geçiş dönemini içermeyen komünizmi eleştiriyor.
Şu koca dünyada komünizm karşısında örgütlülerin yaşadığı handikapı her halde başka hiç kimse yaşamıyordur.
Hemi geçiş dönemini içermeyen komünizmi eleştiriyorlar.
Hemi de eleştirdikleri geçiş dönemini içermeyen komünizm yerine kendilerininde nasıl bir komünizm tezahür ettiklerini söylemiyorlar.
Sanki eleştirdikleri geçiş dönemini içermeyen komünizm geçiş dönemini içerseydi kabul edeceklermiş gibi.

15 Ağustos uyanıştır! (Nubar OZANYAN)
Kürt’ün yüzlerce yıllık kölelik ve uyuyan dünyasına yapılan en etkili devrimci müdahaledir, 15 Ağustos. Özgürlükle ve aydınlıkla tanışmanın ilk fişeğidir. Aynı zamanda yüzlerce yıldır süren kölelik dünyasından uyanışın, ayağa kalkışın devrimci yürüyüşüdür.

Umut, Umutsuzlukla Çatışarak Büyür…
Yeni duruma sıkça vurgu yapmamız boşuna değildir. Yeni durumu kavramazsak hatalarımızdan öğrenmeyi, yeni söylemlere açık olmayı ve dahası değişimin gerekliliğini yeteri kadar bilince çıkarmayı başaramayız. Keza yeni doğanı, gelişip büyüyeni doğru anlamak, tarihi anı doğru ve bütünsel okumakla orantılıdır.
Yine, yeni dönemin zorluklarına dikkat çekmek bir umutsuzluk ve karamsarlık işareti olarak görülmemelidir. Bu sadece bir gerçekliğin altını çizmektir. Ve yine, bu zorlukların içinde taşıdığı olanakları görmezsek, sınıf savaşımı için tarihi anı doğru okumamış oluruz.